beautiful like you

840 48 85
                                    

Bay Perez'in adımlarını usulca takip ederken terleyen ellerimi pantolonuma sildim.

Her ne kadar birkaç saniye içerisinde Kalifornia'nın en acımasız seri katili ile aynı havayı soluyacak olsam da sakinliğimi korumalıydım.

Artık tutuklanmıştı, hiçbir tehlike arz etmeden oturuyor olacaktı ve ben güvende olacaktım. Richard Ramirez ile güvenlik kelimesi yan yana geldiğinde herhangi bir açıdan rahatlama sağlaması mümkün olmasa da kendimi kandırmayı deniyordum işte.

Bir buçuk yıla yakın bir süredir insanlar evlerinde rahat değillerdi. Uyurken tek gözleri açık, korkuyla sıranın onlara gelip gelmediğini bekleyerek aylar geçirmişlerdi. Artık bitmiş olması elbette iyiydi ancak bu zamana kadar gerçekleşen vahşetleri kimse inkar edemez ve unutamazdı. 

Bay Perez'in adımları yavaşladı ve sorgu odasının önünde durdu. Derin nefeslerini hareketlenen takım elbisesinin arkasından dahi hissedebiliyordum. Tanrı aşkına, adamın tek suçu avukat olmaktı.

Güçlü parmaklarını sardığı kapı kolunu bir çırpıda açtı. Artık ne olacaksa olsun der gibi davranıyordu. Yavaş adımlarla kendini loş odanın içerisine attığında nefesimi tutarak onu takip ettim. Gerçekten, ne olacaksa olsundu. 

Gözlerimi karanlık zeminden ayıramadım. Bizim için yerleştirilen sandalyelerden birine oturan Bay Perez'in huzursuzluğunu göremesem de neredeyse kokusunu  alabiliyordum. Karşımızda oturan adamın yüzüne bakamayarak yerime yerleştim. 

Yalnızca üç sandalye ve bir masanın bulunduğu odada gözlerimi Bay Ramirez dışında her şey üzerinde gezdirmiş, Bay Perez'in konuşmaya başlaması için Tanrıya dualarımı sıralamaya başlamışken dosyaların ahşap masada çıkardığı ses üzerine odaya girdiğimizden beri tutmakta olduğum nefesimi verdim. 

Masanın altından parmaklarımla oynarken karşımdaki adamın gözlerini üzerimde hissetsem de yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Bay Perez'in sesinin beni bu denli rahatlatacağı aklımın ucundan geçmezdi. Elbette bu normal şartlar altında geçerli olan bir şeydi, Richard Ramirez'in karşısında oturmak ise normalden çok uzaktaydı. 

"Merhaba Richard. Ben Roman Perez ve bu hanımefendi de Olivia Suarez." Dedi bir çırpıda. Bakışlarımı korkuyla karşımdaki adama çevirirken kalbimin bedenimin her noktasında attığını hissedebildiğime yemin ederdim. 

Gözlerimi kemikli yüzünde gezdirirken surat ifadesindeki sakinlik beni şaşırtmaya yetmişti. Hayatının mahvolduğunun farkında değil miydi? Bu hapishaneden sikseler çıkamazdı.

"Merhaba." Dedi sakince. Bay Perez ile bakışlarımız buluşurken onun da benim gibi ne yapacağını bilemeyen bir hali vardı. 

"Pekala Bay Ramirez," Dedi yutkunarak. "On dokuz cinayet ve çeşitli suçlardan tutuklandınız. Bunlar cinsel saldırılar, çocuk istismarı, alıkoyma, hırsızlık..." 

Bay Ramirez dikkatle dinliyor ve sanki dün geceki futbol maçı hakkında bilgilendiriliyormuş gibi kafasını sallıyordu. 

"Bunları sizin yüzünüze vuracak olan kişi ben değilim. Ben yalnızca sizin haklarınızı savunmak için burada bulunuyorum. Ancak size tek bir soru sormam gerekiyor. Hakkınızdaki suçlamaları kabul ediyor musunuz?"

Ramirez, parmaklarını ensesine götürerek biraz bekledi. Ardından gülümseyerek bana baktı. Çatılan kaşlarım gülümsemesinin genişlemesini sağlarken bakışlarımı ondan kaçırdım. Ondan korkmam hoşuna gitmişti. 

"Bay Ramirez," Cevap almayı umarak sorusunu tekrarladı. "Hakkınızdaki suçlamaları kabul ediyor musunuz?"

"Bana Richard deyin." Bay Ramirez sakince bizimle konuştuğunda tüylerim ürperdi. Bu adam kesinlikle akıl hastasıydı. 

"Pekala Richard." Bay Perez yerinde doğrulurken Ramirez ile göz teması kurmaya çalıştı ancak kahverengi gözlerin üzerimde gezindiğini hissederken rahatsızca kıpırdandım. 

Kadın olmak her zaman zor olmuştu. Ancak bir tecavüzcünün karışsında otururken kadın olmak hiç olmadığı kadar zordu. Onun karşısında bir çocuk gibi güçsüz kalmıştık ve bu oldukça sinir bozucuydu. Dışarıda serbestken bize zarar verebilirdi ancak burada güvendeydik, bileklerindeki kelepçe buna engel olurdu. 

"Neden Ricardo değil de Richard?" Sorduğum soru üzerinde Bay Perez, şaşkın bakışlarını üzerime dikmekten çekinmedi. 

Bay Ramirez ise muzipçe gülümseyerek gözlerini bedenimde gezdirdi. Onunla konuşmam hoşuna gitmişti. "Richard daha Amerikanvari hissettiriyor, anlarsın ya." 

Kaşlarımı kaldırarak masada eğildim. "Latin olmaktan utanıyor musunuz, Bay Ramirez?" 

"Elbette hayır, Olivia," Adımı onun ağzından duymak beni rahatsız etmiş olsa da yüz ifademin bozulmasına fırsat vermeden bekledim. "Keşke tüm Latinler senin gibi güzel olsa." 

Gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi açılırken Bay Perez öksürerek dikkatleri üzerinde toplamıştı. "Richard, sorgun birazdan başlayacak. Bizden istediğin bir şey varsa talep edebilirsin." 

Bay Perez ve ben ayaklanırken Richard gülümseyerek başını iki yana salladı. "Teşekkür ederim, Bay Avukat." 

"Roman Perez."

"Evet, her neyse." Kelepçeli elini arkamızdan sallarken kendimi odadan zor atmıştım. 

Satan Himself ⛓ Richard RamírezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin