4 yıl önce öylesine yazdığım bir hikaye. Yazım yanlışlarım vs var. Bunlara çok takılmam yeni dünyalar keşfetmek ve sinir krizi geçirmek istiyorum diyorsanız tam size göre bir hikaye iyi okumalar.
Not: Talep olursa yb gelir
Not2: yazım yanlışlarını...
Sütlü çayımdan bir yudum daha aldım. Teyzemin üzerime diktiği gözlerinden ne kadar rahatız olsam da umursamamaya çalıştım. Eğer nedenini sorarsam başıma iyi şeylerin gelmeyeceğini düşünüyordum. Bana en son gözlerini diktiğinde gelecekteydim ve James'in öldüğünü öğrenmiştim. Geleceği düşününce içimi huzursuzluk kapladı. Geçmişte olduğum süre boyunca buraya uyum sağlayıp merak ettiğim sorulara cevap bulmayı istiyordum ama geleceği de düşünemeden edemiyordum. Acaba saraya varmış mıydık? Prensle evlenmiş miydim? Evlilik düşüncesiyle gözlerimi çaresizce kapadım. Evlenmek zorundaydım hayatım boyunca buna hazırlanmıştım ama içimde şüphe vardı. Evlenirsem sonu kötü biten onlarca ihtimalden birini yaşayabilirdim evlenmezsem ise işte bunu yaparsam yaşanacaklar hakkında düşünebildiğim tek bir ihtimal dahi yoktu.
''Emily senden bir şey isteyeceğim.''
Korktuğum şeyin başıma gelmesiyle gözlerimi merakla teyzeme diktim. Acaba saçma bir şeyse ona hayır diyebilir miydim? Bir kaç saniye bu soruya cevap ararken sonunda ne yaptığımı fark edip gülmek istedim. Ben bu hayatta sadece teyzeme hayır diyemezdim. Birde köpeğim Gece'ye. Kendine dürüst olursam teyzemi annemden daha fazla sevdiğimi bile söyleyebilirdim. Bunda annemin görgü kuralları ve soylularla bozduğu kafası büyük etkendi.
''Emily?''
Teyzemin sorarcasına adımı söylemesiyle düşüncelerimden ayrılıp korkunç sona biraz daha yaklaştım.
''İste teyzeciğim.''
Teyzem isteğini dile getirmek için ağzını açtı ancak ağzı saniyesinde tekrar kapandı. Normalde bu kadar çekinmediği için merakla kaşlarım yukarı kalktı. Bu tavırları kasılmama sebep oluyordu. Neyse ki fazla uzatmadı ve hızlı hızlı konuşmaya başladı.
''James ile aranız kötü biliyorum ama salondaki sepeti James'in büyükannesi bayan Donna'ya götürebilir misin? İçinde faydalı bitkiler ve bir kaç meyve var. Yaşlı olduğu için kendi toplayamıyor. James sabahtan akşama kadar çalıştığından-''
Daha fazla devam etmemesi için elimi kokuna koydum. Hareketimle aniden susup yüzüme baktı. Bende gülümsedim. James ile en son çiftlikte konuşmuştuk ve sonra kendimi evde bulmuştum. Bu daha öncede olduğu için bu sefer çok şaşırmasam da zaman kavramlarını bilmemek hiç hoşuma gitmiyordu. Acaba James ile o konuşmayı yapmamızın üzerinden kaç gün geçmişti? Eğer dün yaptıysak ona meraklıymış gibi evine gitmem ne kadar doğru olurdu? Gözlerimi teyzeme çevirdiğimde merakla suratıma baktığını görünce ağzımdan çıkan kelimeye engel olamadım.
''Tamam''
Ağzımdan çıktığı an pişman olsam da teyzemin yüzüne yerleşen gülümsemeye bakarak rahatlamaya çalıştım. James tüm gün çalışıyordu. Gözlerimi camdan dışarıya çevirdiğimde hafifçe kızıllaşmış gökyüzünü gördüğümde ayağa fırladım. Eğer hızlı olursam James dönmeden sepeti bırakırdım ve eğer birazda şanslıysam Bayan Donna'dan James hakkında bir kaç şey öğrenebilirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.