Housemate

1.9

"Uğur! Bakabilir misin?"

"Efendim güzelim."

"Sevgilim şu dolabın üstünü boşaltır mısın? Hemencecik sileyim çok tozlanmış." Uğur sandalyenin üzerinde elinde toz beziyle bekleyen sevgilisine yaklaşıp kucağına aldı. "Ben sana kaç defa yapma diyeceğim? Çağırırım birini temizler dip köşe. Ya düşsen o sandalyeden bir yerine bir şey olsa." Erkan bebek gibi dudaklarını büzüp mızırdandı.

"Neden boş yere para harcayalım ki? Yapıyorum işte ben."

"Güzelim... Boş yere harcamıyoruz ki. İhtiyacı olana yardım etmiş oluruz hem. Sen boş ver temizliği falan. Hani sınavlarına çalışacaktın sen? Bir haftadan az kaldı."

"Sabahtan beri çalışıyorum zaten artık beynim almıyor." Uğur, gözüne bebek gibi gözüken sevgilisinin dudaklarından küçük bir öpücük çalıp yanaklarını okşadı. "Sana gitar çalayım ister misin? Hem kafan dağılır biraz."

"Gitar çalabiliyor musun?"

"Bizde kendi çapımızda yapıyoruz bir şeyler."

"Lütfen çal."

"Tamam bekle burada geliyorum hemen." Uğur odadan çıkıp kilere koyduğu gitarını almaya gitti. Erkan çok heyecanlanmıştı. Onun böyle bir şey yapabildiğini hiç bilmiyordu. Hatta müzikle alakası olduğunu bile şimdi öğrenmişti. Günlük hayatlarında bir kere bile mırıldandığını duymamıştı çünkü.

"Geldim. Baştan söyleyeyim çok uzun zamandır çalmıyorum. Yani çok bir beklentin olmasın."

"Tamam." Uğur gerekli akortu yapıp derin bir nefes aldı. Gözlerini Erkan'ın gözlerine kilitleyip çalmaya başladı.

"Her şey seninle güzel yolda yürümek bile,
Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile.
Her şey seninle güzel bu toprak bu taş bile,
İçimdeki bu korku gözümdeki yaş bile.

Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.

Her şey seninle güzel duyduğum bu ses bile,
Yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile.
Her şey seninle güzel bu yağmur bu kar bile,
Yüzümdeki gözyaşının izleri onlar bile.

Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.

Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa,
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana."

"Daha önce sana şey olduğunu söylemiş miydim?"

"Ne olduğumu?"

"Lanet bir adam olduğunu." Uğur duyduğu cümle karşısında kocaman gülümseyip sevgilisinin alnını öptü. "Bende seni seviyorum güzelim." Erkan, Uğur'un elindeki gitarı alıp yatağın üstüne koydu.

Kucağına çıkıp sarıldıktan sonra çenesini Uğur'un göğsüne dayayıp aşağıdan ona bakmaya başladı. "Beni sev." Uğur, kocaman gözleriyle ona bakan koca bebeğe bakarken çığlık atmak istiyordu. Bu çocuk onu deli ediyordu. Hamile olmasaydı....

"Lütfen bana öyle bakma."

"Neden?"

"Çünkü kalp krizi geçirmek üzereyim."

"Neden?"

"Çünkü çok tatlısın."

"Öyle miyim?"