0.5

13.5K 670 124
                                    

"Ben geldim!" Uğur ceketini ve ayakkabılarını dolaba koyduktan sonra mutfağa ilerledi. Erkan burada değildi. Mutfaktan çıkıp salona göz attı ama orada da değildi. Büyük ihtimalle odasındadır diye düşünüp koridorun sonuna ilerledi.

"*Hık* Aptal! Senin böyle bir insan olacağın aklımın ucundan bile geçmemişti. *Hık* Şerefsiz!" Uğur, Erkan'ın ağlayıp birine sövdüğünü duyunca kaşlarını çatıp kapıyı açtı. "Ne oluyor bura...da?"

"Hoşgeldin Uğur Abi. *Hık* Kusura bakma duymadım."

"Önemli değil de... Kime bağırıyorsun sen?"

"Dizi izliyordum da. *Hık*" Uğur derin bir nefes alıp gözlerini devirdi. Gerçekten biriyle kavga ettiğini sanmıştı. Sessiz bir küfür savurup kendi odasına gitti. Erkan, onun arkasından birkaç saniye basmış sonra dizisine geri dönmüştü.

Uğur bir hışımla odasına geri girince yerinde zıplamıştı. "Sen bugün hiç ders çalıştın mı bakayım? Oturmuş dizi izliyorsun."

"Ça-çalıştım."

"Yalan söylemiyorsun değil mi?" gözlerini kısıp yüzünü Erkan'ın yüzüne doğru yaklaştırdı. Erkan istemsizce nefesini tutmuş vücudu kaskatı kesilmişti. Bu adam niye kişisel alanına bu kadar çok giriyordu?

"B-belki." Uğur gözlerini kapatıp sabır dinledikten sonra işaret parmağıyla Erkan'ı alnından itti. "Yemeğe kadar ders çalışıyorsun. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim."

"Abi kıçıma biraz kibar davransan olmaz mı? Yemin ederim ders çalı-"

"Senin küçük kıçından bahseden kim? Ben sınavlarını diyorum."

"Ah... S-sınavlarım. Doğru ya. Hahaha. O zaman ders çalışayım ben."

"İyi edersin." Uğur odadan çıkıp kapıyı kapattıktan sonra Erkan elimi kalbine koyup hâlâ atıyor mu diye yokladı. Bu adam güya kalp doktoruydu. Kalp doktoruysan kalbi iyileştirmen gerekir, ritmini bozman değil.

Lanet adam.

*****

"Çalıştın mı dersini?"

"Evet efendim."

"Bir daha böyle bir şey olmasın."

"Tabii efendim."

"Efendim demeyi kes."

"Tamam efen- ah... Tamam."

"O zaman biraz arkadaşından konuşalım. Adı ne?" Erkan oturduğu sandalyede dikelip yemeğini yemeye devam etti. "Büşra."

"Cidden mi? Erkek olmasını beklemiştim." Erkan gülerek elindeki kaşığı tabağın kenarına koydu. "Erkeği aratmaz merak etme."

"Ne zaman tanıştınız?" Erkan biraz düşünür gibi yaptıktan sonra kaşlarını çattı. "Sanırım bu altıncı yılımız."

"Neden benimle tanıştırmak istiyorsun peki?" anlatıp anlatmamak konusunda pek emin olamadı Erkan. Biraz özel bir konu sayılırdı fakat bu adam onun en özeline bile girmişti. Anlatsa bir şey olmazdı değil mi? "Büşra benim tek arkadaşım ve bir karar alırken onunla her zaman paylaşırım. Bana yaptığın teklifi ona söyledim. Ama pek güzel bir tepki alamadım. Şu an aramız biraz limoni. Bende, eğer onu seninle tanıştırırsam belki biraz rahatlar diye düşündüm."

"Peki. Ya beni hâlâ sevmezse?" işte bu sorudan korkuyordu Erkan. Gitmek istemiyordu. Ama böyle bir durum için çoktan Büşra'ya söz vermişti. "Başka bir yere taşınacağım." Uğur boş boş Erkan'ın gözlerine baktı bir süre. Sonra da kaşlarını kaldırıp yemeğine devam etti. Kısa bir sessizlikten sonra Uğur ellerini masanın üstünde birleştirip hafifçe gülümsedi. "O zaman... Gazamız mübarek olsun."

HousemateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin