1.4

1K 103 178
                                    

Mutfaktan çıkıp sırıtarak masaya geldiğimde babam bana bakıyordu. Tabii anladı bir haltlar karıştırdığımı, başımı iki yana sallayıp ellerimi teslim olurcasına kaldırdım. Başını salladı ve önüne döndü.

Yoora'nın yanına oturduğumda bana baktı. "Çok merak ediyorum o tuvalet deliğin de kimin bokunu yedin?"

Başımı iki yana salladım. "Tch tch tch, cidden benim öyle biri olduğumu mu düşünüyorsun?"

Boş boş bana bakarken başımı salladım. "Doğru düşünüyorsun, çünkü tam da öyle biriyim."

Başını ki yana salladı ve önüne döndü. Tam bu sırada tatlılarımız gelmişti. Bakışlarım Haneul'a kaydığında aşkla tatlıya bakıyordu.

Ulan bana öyle baksan bizim şirketi üstüne yapardım! Bir de bahşiş olarak Yoora'yı verirdim. Pekala, Yoora'yı vermezdim çünkü arada lazım oluyor sidikli.

Önüme konulan tatlı ile bu düşüncelerimden kurtuldum. Yan taraftaki babama dönüp fısıltı ile konuştum. "Baba, azdırıcının etkisi nasıl geçiyor?"

Şaşkınca bana baktı. "Ne yapacaksın oğlum azdırıcıyı? Hem de bu yaşta bak ben daha çok gencim."

Göz devirdim. "Aklın hep belden aşağıda zaten baba. Ayrıca ben öyle biri miyim?"

Başını salladı. "Evet?"

Gözlerimi kıstım. "Onu bunu bırakta nasıl geçer onu söyle."

Umarım bu gece bok yoluna gitmeyiz...

"Şey yapınca geçer işte."

Başımı sallayıp önüme döndüğüm de bakışlarım Taeyong'a kaydı. Tatlıyı iştahla yiyordu. Keyifle sırıttım ve tatlımı yemeye başladım.

Bir anda Taeyong giydiği gömleğin düğmelerini açmaya başlayınca sırıttım. "Ee Taeyong, en son benim erkek olup olmadığımdan şüpheleniyordun."

Zorla gülümsedim. "Hala şüpheleniyorum."

Yoora tam bir şey söyleyecekti ki elimle ağzını kapattım. Hayır sidikli, bu sefer lafı sokma sırası abinde.

Güldüm. "Yalnız Taeyong, erkeklik altındaki şeyle olmuyor. Ha yani ona güvenip kendini erkek sanıyorsan bende de aynı şeyden var."

Taeyong kıpkırmızı olurken gülümsedim ve konuşmama devam ettim. "Boşuna havaya girme diye söylüyorum. Hala şüphen varsa benden çıkayım masaya göstereyim?"

Yoora kolumu cimciklerken sinirle ona döndüm. "Bir rahat dursana sidikli! İçime babam kaçtı yakında tüm masadakileri deşip kaçacağım."

Göz devirip önüne döndüğünde bakışlarım anneme ve babama kaydı. Babam alttan elini yumruk yapıp bana uzatırken sırıttım ve beşlik çaktım. Annem ise sinirle babama söyleniryordu. Büyük ihtimalle yine ona benzediğimi söylüyordu.

Sırıtıp arkama yaslanırken Taeyong'un terlediğini gördüm. Tabii ilaç etkisini gösteriyordu. "İyi misin Taeyong? Bir tuvalete git de rahatla belli ki tuvaletin gelmiş. Git içindekileri boşalt." dedim imalı sesimle.

Hızla ayağa kalkıp zorla gülümsedi. "B-ben bir t-tuvalete gideyim."

Annesi ve babası onu onaylarken Haneul şaşkınca dudaklarını araladı. "Noldu ki bir anda?"

Ama sen çok tatlısın~

En içten bir şekilde gülümsedim. "Tuvaleti gelmiştir. Çok da şey etme."

Gözlerini kaçırıp önüne döndü. Neden kaçırıyorsun ki ya! İyice aptal aşıklara döndük. İlla ki babam gibi kalkıp milleti mi deşmem gerek!

"Abi, neden Taeyong'un önü şişmişti?"

Sinirle Yoora'ya baktım. "Sen o malın önüne mi baktın!?"

Göz devirip kafama vurdu. "Hayır aptal, sadece pantolunu tutarak gidiyordu."

Gözlerimi kısıp başımı salladım. "İyi öyle olsun."

Aniden masaya Taeyong'un gelmesiyle gülmemek için kendimi tuttum. "Noldu paşam, yoksa amcalara çükünü mü göstereceksin?" dedim.

Yoora sessizce gülerken Taeyong sinirle bana bakıyordu. "Ben göstereceğim sana çükü bekle sen."

Gülümsedim ve öpücük ve attım. "Her zaman kapım açık çüküsüz erkeğim."

Sinirle nefes alıp babasının kulağına bir şeyler fısıldadı. Babası gülümseyerek ayaklanırken bizde ayaklandık. "Bu gece için teşekkür ederiz. Sözleşmeyi de yarın halletsek sizin için sorun olur mu Bay Jeon?"

Bakışlarım babama kaydığında başımı hızla iki yana salladım. Yarın halledin dad! Bu gece senin o sözleşmeyi kabul etmen için başının etini yiyeceğim çünkü.

Babam gülümsedi. "Hayır, sorun olmaz Bay Kim."

Haneul'un babası gülümseyip eşinin belini tuttu. "Pekala, o zaman yarın görüşmek üzere."

Babam da aynı şekilde gülümsedi. "Görüşmek üzere."

Onlar gittikten sonra babam kaşlarını çatıp bana baktı. "Seninle evde hesaplaşacağız."

Pekala, umarım azdırıcının hepsini kullanmamışdır. Annemi de saklayıp babamı tuvalete kilitlersem kurtulabilirdim.

naughtyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin