❤12❤

155 11 1
                                    

Daha zile basmadan kapı açılınca sevindim.Elimi yormaktan kurtulmuştum.

Kapıyı açan Mert'ti.

'Dobişkooooo' deyip sarılmak istedim ama yemedi.Arkasında abim olduğu için yemedi.

İçeri geçip "Selam millet!" diye bağırdım.Eve gelmeyen kalmamıştı.Hepsinin yüzü gülüyordu.Hazal bile gelmişti.Çakma sarıya alışmaya başlamıştım.Ama alışmak sevmek anlamına gelmiyordu!

Defne'ye bakıp kaş göz işareti yaptım anlamadı.Yanıma gelip "Ne var?" diye fısıldadı.Anan Defne anan!

"Yok birşey canım otur sen yerine!"

"Sen bilirsin." deyip yerine oturdu.Bende oturmak için yer aramaya başladım.Aha!

Umut ve Hazal'ın arası boştu.Hazal bakışlarımı takip etti ve yan tarafınîn boş olduğunu görüp telaş yaptı.Ama ben ondan önce davranıp kaptım yeri!!

Hazal'a bakıp göz kırptım.Bana dil çıkarınca sinirlendim ama belli etmedim.Koltuk 3 kişilikti ama biz sığamadık.Sorun ben değildim.Zayıftım.

Sorun Hazal ve Umut'un kasları.

Hazal Umut'a yaklaşmıyayım diye iki büklüm oturdu koltuğa.Ben ortada Umut sağımda ve Hazal da solumda oturuyordu.

Abim bizi o halde görünce 'mal bunlar ya!' bakışından attı.Onun nasıl bir bakış olduğunu bende bilmiyorum gerçi.

Hazal öyle oturmaktan yorulmuş olacak ki koltuğa yayıldı.Bu sefer ben sıkıştım.İstemsiz olarak Umut'a yapıştım.

Bir an dönüp bana baktıktan sonra gülümseyip başını öne eğdi.Ay ben senin başını öne eğmeni yeriiim.O da kabullenmişti artık.Başa gelen çekilir demişti herhalde.

"Ne diye toplandık gençlerr?" ve bütün gözler bana bakar.

"Kampa gitmeye karar verdik."

"Gerçekten miiii? Bayılırım kamp yapmayaaaaa!!"

Bir kere sussa olmazdı zaten.Kampta ayı yesin seni inşallah.Kamp ateşinde yansın çakma sarı saçların.Tuvaletin gelir de korkudan yapamazsın inşallah!

Bir dakika bu biraz ağır olmuştu ya.

"Niye bekliyoruz gidelim o zaman?" dedim.Abim cevap verdi her zamanki gibi.

"Diğerlerini bekliyoruz.Onlar da gelsin gideceğiz."

Yuh! Sülaleyi toplayıp gideceğiz kampa...

"Diğerleri kim abi?"

"Eymen,Sahra,Burak ve Gül."

"Vaaay Sahra yengecim de gelcek yani.Eymen kim?"

"Lisedeki.Senin-"

"Haaa.Tamam sus abicim.Anladım.Burak ve Gül de liseden değil mi?"

"Hıı.Lisedeki Burak ve Gül."

Kapı çalınca hepimiz birbirimize baktık.Ben kalkmaya niyetli değildim.Bulmuşum Umut'u kalkar mıyım yanından?!

Abim kalkıp açtı kapıyı.İçeri giren ilk kişi Eymen oldu.Lisedeyken hoşlandığım -daha doğrusu tatlı bulduğum- çocuk.Abimin sözünü bu yüzden kesmiştim.Yoksa herkesin içinde söylerdi Eymen'i.

"Çirkin? Sensin değil mi?!" Yoo.Kim çirkin ki.Ben değilim.Of tamam bana dedi . Gülümseyip sarıldım. Niye sarıldıysam?!

Yapıştı çocuk.Bırakmadı beni.Zar zor ayrıldığımda Burak ve Gül'e de sarıldım.

Markete gidip ihtiyacımız olan malzemeleri aldıktan sonra arabalara bindik.Kamp alanını bilmediğim gerçeği aklıma gelince kızarıp bozardım.Abimi kenara çekip tarif etmesini istedim.Ankara dışındaki bir ormanda kamp yapacağımızı öğrenince tırstım.Bir hafta boyunca ormanda olmak.Tüm böcek ve hayvanların arasında.Böceklerle aramın iyi olduğu söylenemezdi.Bir böcek gördüğüm anda çığlık atardım.Böcekler de beni görünce çığlık atardı gerçi.

Neredeyse ağlıyacaktım.Oyunbozanlık yapıp kampa gelmeyeceğimi söyledim ve eve girdim...

♥Hikayem Olur Musun?♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin