Düştüğümü fark edince ayağa kalktım ve taklit yapmaya devam ettim.Ne kadar akıllanmaz biri olduğumu tahmin edemezsiniz!
Taklit yapmayı bırakıp saçlarımı at kuyruğu yaptım.Bu saç modeli bana her zaman yakışır. Elbisem zaten uzundu. Dolabımdaki bütün kıyafetlerim uzundur ve hiçbirinde dekolte yoktur.Hayatı dolu dolu yaşarım. Ama kalabalığı sevdiğim de söylenemez. Bu arada mesleğimi merak etmişsinizdir diye söylüyorum,ben bir yazarım.Ama hiç kitap yazmadım. Köşe yazıları ve makaleler tercihimdir.Birçok yayınevinden kitap teklifi geldi. Ben tabiki reddettim. Yazılarımı bir kitapta toplamamı önerenler de oldu. Ama ben bütün vaktimi yazıya vererek geçirmek istemiyorum. Her neyse, saate bakınca kutlamanın başlamasına bir saat kaldığını gördüm. Ankara trafiği yoğun olan bir şehir değildi, çoğu zaman yani.Evin kapısını kapatıp,anahtarı iki kez çevirdim.5. katta oturuyorum.Binada asansör var ama ben çoğu zaman merdivenlerden inip -çıkıyorum.Neyse merdivenlerden inip arabama bindim.Kırmızı bir Mini Cooper'ım var.Arabayı çalıştırıp yola çıktım.Radyodan 101.5'i yani Number One'ı açtım.Şarkıyı dinlerken o kadar dalmışım ki karşıya geçmeye çalışan küçük bir çocukla annesini fark edemedim.Neredeyse çarpacaktım onlara! Arabayı kenara çekip indim.Küçük çocukla annesinin yanına gittim.Özür dileyip, bir şeylerinin olup olmadığını sordum.Sonra yanlarından ayrılıp arabaya bindim.Kutlamanın yapıldığı yere vardığımda gözlerimin kocaman açılmasına engel olamadım.Burası acayip lüks bir yerdi! Göktelende kutlama yapacak kadar parası olan patronumu çok kıskandım tabi.
İçeri girerken adımı soran güvenlik görevlisi beni korkutmuştu.İri yapılı,siyah takım elbise giymiş bir adamdı bu.Neyse ki kısa sürede listedeki adımı buldu.Beni iş arkadaşlarım karşıladı.Onlarla biraz sohbet ettikten sonra çok zengin patronumun yanına gitmek için müsade istedim.Faruk Bey beni görünce "İşte başarılı yazarımız da geldi." dedi yanındaki bir adama.O adamın beni arayan Umut olduğunu öğrenince kendimden utandım! Telefonda konuşurken onun taklidini yaptığım aklıma gelince istem dışı gülümsedim.Çok hoş biriydi.Tokalaşmamızdan sonra ikimiz de birbirinizin elini uzun bir süre tutmuş olmamız Faruk Bey'in dikkatini çekince Umut'a (yada Umut Bey mi demeliyim acaba? ) " Umut, Ada'nın bir yere kaçtığı yok! Elini bırak istersen?!"dedi.O anda yüzümün kızardığına yemin edebilirim.Umut elini yavaşca çekti.Anlaşılan fena bozulmuştu.Ortamı yumuşatmayı nasıl başarabilirim diye düşünürken yine telefonum çaldı! Bu telefon niye bu kadar çalıyor ki dedim içimden. Ama telefonun çalması işime gelmişti.İzin isteyip yanlarından ayrıldım.Lavaboya doğru ilerlerken elimde tuttuğum telefonu açtım.
"Kabul edilebilir bir açıklaman vardır herhalde canım?" Defne! Onu tamamen unutmuştum." Bitanem biliyorsun kutlama için hazırlanıyordum.Yoksa kesin arardım seni,darıldın mı bana?" dedim.Bir yandan da çok kızmaması ve başımın etini yememesi için dua ettim." Tamam,affettim seni ama canım hala çok sıkılıyo ya!! Yapacak birşey de bulamıyorum.En azından biraz konuşalım olur mu?" Sesi hiç iyi gelmiyordu.Beş dakika konuşmaktan zarar gelmez diye düşündüm ama önce ne kadar şarjımın kaldığını bilmem gerekiyordu.Şarja baktıktan sonra sesimin nasıl çıktığı umrumda olmadan cırladım.Zaten bangır bangır çalan müzikten kimse duymazdı sesimi galiba."Defneee %10 şarjım kalmış inanabiliyor musun??"
"İnanmıyorum Ada bu nasıl olur!!" Benimle dalga geçiyordu! Sinirlendim ve telefonu yüzüne kapattım.Birkaç kez aradı ama açmadım.Söz konusu telefonumsa(İphone 5S) hiçbirşey önemli değildir benim için.Diğerkerinin yanına gittiğimde dans ettiklerini gördüm. Deri koltuklardan birine oturdum.Tam,etrafı incelemeye başlayacaktım ki önümde bir çift siyah ayakkabı gördüm...★☆★☆★
Siyah ayakkabıların sahibi çok açık ama siz yinede diğer bölüme bakın!
Yazım yanlışları için özürツ
Yorumlarınızı bekliyorum...→_→
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥Hikayem Olur Musun?♥
РомантикаMinik yüreğime düşüp içimi yakandın sen...Kalbim alev alev yanarken aşkımı söndüren! Biliyordum seni sevmenin ne kadar zor olduğunu"Olsun Aşk'ım için yaparım' dedim. Aşk'a inat Aşk'ı yaşadım,yanıldım... Aşk yalanlara inanıp, hayallere tutunmak değil...