Jungkook uyumak yerine arabasını direk eve sürmüştü. Jimin ise sadece beş dakika kadar jungkook'u öptüğünü düşünüp kızarmıştı ancak yorgunluktan hızla uykuya bırakmıştı kendisini.
O gece herhangi bir rüya görmemişti. Rahatça uyumuş tekrar uyanmıştı. Yanında her zamanki gibi sıkıca sarıldığı büyük ayıcığı vardı. Dağılan saçlarını elleriyle bir kere karıştırdıktan sonra yataktan kalkmış lavaboya yönelmişti. Odasında saat yoktu. Üstelik pencere bile yoktu. Ona göre ne zaman uyandığını hesaplayabilirdi. Bu durum daha da fazla canını sıkmadan şiş gözlerine ve kızarmış dudaklarına baktı. Elleriyle gözlerine hafifçe dokunarak bastırdığında tekrar uykusu geliyordu. Islak yüzünü hızla silip kenarda duran ayakkabılarını giydi. Derince nefes alarak siyah demir kapıyı biraz zorlayarak çekti. Kapı açılmıştı. Daha bunun sevincini üstünden atamayan jimin hızla kendisini koridora atmıştı.
Merdivenleri zıplayarak çıkarken nereye gidip ne yapacağını kestiremiyordu. Belki parkta biraz oturabilirdi?Gülüşünü bastırmak adına dudaklarını ısırırken daha da şirin olduğunu bilmiyordu. Geç uyumasına rağmen giriş katta duvardaki saat 9.30'du. Normale göre çok az uyumuştu. Hoseok'un olduğu danışma masasında saçları at kuyruğu yapılmış , hafif siyah dalgalı bukleler olan zayıf bir kadın vardı.
Jimin bir kaç saniye bekleyip düşünmüştü. Dışarı çıkarsa eğer yanlış anlaşılabilirdi. Sonuçta o bir hastaydı. Fakat Hoseok olsaydı onunla masada oturabilirdi. Aklına bir şey gelmediğinde hastanenin koridorlarını gösteren haritaya gözü takılmıştı. Namjoon'un odası bir kaç merdiven sonraydı.
Onu fark edenler sağa sola giderken danışman dahi üst kata çıkan jimin'i şaşkınlıkla izliyordu. Jimin ise histerik bir gülüş ile üst kattaki koridora gitmişti. Kapının yanında yazan Namjoon'un ismiyle derin nefes almıştı. İçeriye neden gittiğini bilmiyordu. Sadece canı sıkılmıştı. Kapıyı bir kaç kere tıkladığında içeriden 'gel' sesiyle yanaklarını şişirerek kapıyı açtı. Mahçup bakışlarını Namjoon'a gönderirken Namjoon oldukça şaşkındı.
"Jimin?" Kapıdan yavaşça içeri giren jimin'e baktı Namjoon. Onun ne işi vardı burada? Odasından nasıl çıkmıştı?
"Günaydın hyung... şey artık kapım kilitlenmeyecek... benim de aşağıda canım sıkılmıştı buraya geldim. Ancak meşgulsen gidebilir-"
"Hayır sorun değil. Gel." Namjoon ona mahçup bir şekilde açıklama yapan çocuğu eliyle gelmesini işaret etmişti. Aslında evet önünde öğlene kadar bitirmesi gereken bir dosya vardı. Ancak hastanede sadece onu tanıyan birisini göndermek istemezdi.
Jimin utana sıkıla Namjoon'un yanına oturmuştu uğraştığı dosyaya bakıyordu. Orada yazanların çoğunu anlamasa bile dosyanın hastane ve hasta masrafları ile ilgili olduğu çok açıktı. Aradan bir kaç dakika geçmişti ki kendini Namjoon ile beraber dosya karıştırırken bulmuştu jimin. Aslında kolaydı zor değildi ancak bir sürü dosya vardı masada.
"1.976" Jimin dosyaya bakarken ufak bir yanlış görmüştü. En üst kattaki çocukların olduğu yerde bir sürü oyuncak da vardı haliyle tek katın hatta bir katın yarısının masrafı bu kadar oluyordu. Ancak dosyada 1.867 yazıyordu.
"Anlamadım?" Namjoon dosyaya kara kara bakan ve birden sayı söyleyen jimin'e baktı. Elbette ki anlamamıştı.
"Çocukların masrafı toplam olarak 1976 won ediyor. Ama burada yaklaşık 100 won farkla az yazılmış. Dosyada yanlışlık var." Jimin parmağıyla tek tek para bölmelerini gösterirken Namjoon oldukça şaşkındı.
Jimin' gülümsemiş ve onun dediğini not ederek diğer sayfalara bakıyordu Namjoon. Aslında dikkatini vermiyordu fazla. Biraz acıkmıştı, bu akşam nöbet tuttuğu için uykusuzdu ve dosyaları da erkenden bitirmek amaçlı evine geç gidecekti. O kadar şey arasından bir de şuanki şaşkınlığı vardı. Jimin'in okul geçmişine bakmıştı ve derslerinin yüksek olduğunu biliyordu. Fakat onlarca lisansı olan insanlar bile piskolojik bir hastalık sonucu çalışmayı bırakırlardı. Beyinleri küçülmeye başlardı. Fakat jimin yıllardır tek bir paragraf bile okumamasına rağmen saniyeler içinde çözmüştü. Hem dikkatli hem de pratikçe bulmuştu sonucu. Aklının bir kısmına jimin'in ilerleme kayıt edip etmediğini öğrenmek için jungkook'la konuşmayı not ederek ayaklanan gence baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He is a Psychopat ❦ Jikook ✅
FanfictionHenüz acemi ve çaylak olan piskoloji uzmanı Jeon jungkook , ilk iş gününde herkese zorluk çıkartan ve doktorları bezdiren hastaya , park jimin'in doktoru olarak gönderilir. seme ; jungkook uke ; jimin