Jungkook hızla arabasından inip etrafına bakmaya başladı. Kameralarda jimin'i görmüştü. Siyah şapka , siyah pantolon ve gri bir hırka giyiyordu. Ancak bir türlü ne onu , ne de ona benzer birisini görememişti. Arabasını uygun bir yere park ederken karşıdan karşıya geçen insan topluluğunu görmüştü. Şansını denemesi gerekti. Telefonunu çıkartarak oradaki insanlara sormaya başladı. Yeşil ışık yanacağı sırada biraz daha hızlanarak insanların hepsine sormaya başladı. Diğerlerinin garip bakışlarını umursamıyordu.
Son bir adama daha sorduğu sırada karşıdan ona bakan şapkalı ve gri hırkalı birisini görmüştü. Kim olduğunu başta kestirememişti jungkook. Ancak ondan kaçmaya başladığında jimin'in olduğunu anlamıştı. Adamları boşvererek jimin'e seslendi. Hızını arttırarak karşıya geçtiği an jimin çoktan sokaktan aşağı gitmişti. Tükenmişlikle yüzünü sıvazladı jungkook. Üniversitede ne işi olduğunu bilmiyordu. Ancak gidip sormaya da çekinmiyordu.
Siniri vücudunu ele geçirirken yere sertçe ayağını vurdu. Bir kaç küfür savururken üniversiteye adımlamaya başladı.
Koskoca bahçeye geldiğinde tam girecekken önüne çıkan güvenlik ile duraksadı.
"Kimsiniz?"
"Uhm... Müdür ile görüşmeye geldim." Jungkook şimdide düşünüyordu. Müdür kadın mı? Erkek mi?
"Konu neydi beyefendi?" Güvenlik ona tek kaşını kaldırarak bakıyordu. Belli ki jungkook'u gözü tutmamıştı.
"Önemli bir iş bayım. Lütfen müdürün ya da müdür yardımcısının odasına kadar bana eşlik eder misiniz?" Jungkook cüzdanında duran doktor kimliğini gösterince bir kaç saniye güvenlik ile bakışmıştı.
Adam ise bir şey söylemeden jungkook'a gelmesini işaret edip koskoca üniversiteye adımlamaya başladı. Bir süre etrafı süzdü jungkook. Jimin'in hangi bölümü okuduğunu merak ediyordu. Beyaz mermerlerden dört adımlık bir merdiven , tamamen camdan oluşan bir kapı ve içeride tıpkı hastaneye benzer danışman gibi bir şey vardı. Nöbetçi öğrencilerin durduğuna emindi orada. Duvarlarda duran panolar ve en köşede duran büyük bir bitki ile içerisi ferah duruyordu. Oldukça büyük olmasıda cabasıydı.
"Burası müdür yardımcısının odası. Müdür bey bugün yok." Güvenliğin sesi ile düşüncelerinden sıyrılıp kendisinden çok az bir farkla kısa olan adama baktı. Yalan söylemeyezdi. Adam oldukça kaslı ve yakışıklıydı. Ancak bu yakışıklılığı jungkook yumrukları ile bozmak isterdi. Sadece okula girmek istemişti. Adam da ona gizli kumarhaneye gelen ilk müşteri gibi davranmıştı.
Kafasını tamam anlamında sallayarak kahverengi kapıyı tıkladı. İçeriden kısa bir 'gir' sesi duyunca kapıyı hızla açarak içeri girdi. Kadın ona bakarken jungkook'da tıpkı güvenliğe gösterdiği gibi cüzdanını çıkartıp kadına gösterdi.
"Merhaba hanımefendi. Ben Seul piskolojik ve ruhsal tedavi hastanesinde doktorum. Ufak bir işim olduğu için kameralara bakabilir miyim?" Jungkook içinden kendine lanetler ediyordu. Şahsen birisi hastaneye girip ona kimliğini belirttikten sonra kameralara elini kolunu sallayarak bakamazdı. Bunun için bir sürü izin ve belge gerekiyordu.
"Kameralar ile doktor olmanızı tam anlayamadım. Ne için bakacaksınız kameraya?" Jungkook önünde oturan kadını süzdü. Yanında ufak bir yırtmaç olan siyah kalem etek , oldukça fazla dekoltesi olan siyah bir askılı kazak giyiyordu. Onun üstünde de normal bir siyah ceket vardı. Bir okul müdürü için fazla dekolteli bir kıyafet seçimi gibi duruyordu.
"Az önce buraya gelen birisi hastanemizde bulunan bir hasta. Lütfen kameralara bakmam gerek hanımefendi." Jungkook yalvarırcasına ellerini birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He is a Psychopat ❦ Jikook ✅
Fiksi PenggemarHenüz acemi ve çaylak olan piskoloji uzmanı Jeon jungkook , ilk iş gününde herkese zorluk çıkartan ve doktorları bezdiren hastaya , park jimin'in doktoru olarak gönderilir. seme ; jungkook uke ; jimin