"Kimikizumi sakin ol. Orada bir şey yok." Jimin dolabın oradan bir ses duyduğunu ve dolaba bakmak isteyen adamı durdurdu. Aradan bir hafta geçmişti neredeyse. Jungkook hala inatçı davransa da jimin bazen geceleri , bazen gündüzleri adamın yanına gidiyordu. Aslında eğlenceli birisiydi. Oldukça fazla da ortak yönleri vardı. Bazı günler de Taehyung veya Wooyuong geliyordu. Ardından hastaneyi birbirine kayıp geri gidiyorlardı.
"Ama jimin birisi ya bağırıyor ya da fısıldıyor. Tanrım bıktım artık." Kimikizumi derince nefes alıp gözyaşlarını geri gönderdi. Bu artık onun zayıf noktasıydı. Kendini aptal gibi hissediyordu.
"Sorun değil. Jungkook'un beni yakalayacağını bildiğim halde hastaneden tam iki defa kaçtım. Birisi havalandırma borusundan diğeri de dışardayken. Sence hangimiz daha aptalız?" Jimin kahkaha atmıştı. Kimikizumi'nin ağlamasını istemiyordu. Gerçekten bir hafta içinde iyi arkadaş olmuşlardı. Tabi kriz anlarını saymazsak. Kimikizumi sürekli jimin'e saldırmış fakat kendine geldiğinde özür dilemişti.
"Bir şey diyeceğim. Jungkook'u sevmiyorum. Aslında evet iyi birisi onu bazen hastalarla ilgilenirken görüyorum ama bana gelince biraz sert. Sana karşı fazla korumacı." Gözlerini devirdi adam.
"Bunu yalanlamak isterdim ancak gerçekten biraz öyle." Jimin gergince gülümsedi. Kriz zamanlarında jungkook ile biraz kavga etmişlerdi. Ancak jimin biliyordu ki merakından ve de şu son zamanlarda hastanede olanlar yüzünden gergindi.
"Jimin bak bu elimde olan bir şey değil. Korkmana gerek yok." Kimikizumi gergince gülümsemeye çalıştı. Jimin'in konuştuğunu duymuştu ancak ağzının oynadığını dahi görmemişti. Kararsızım konuştu.
"Ne? Anlamadım? Senden korktuğumu söylemedim?" Jimin şaşkınlıkla ona bakıyordu. Normalde etraftan sesler duyduğunda bunu ayırt edebiliyordu. Sesleri zihnine kolayca kazıyordu.
"Senin sesini duyduğuma eminim... A-ama yanılmış da olabilirim. Kusura bakma lütfen." Elleri ile yüzünü sıvazladı kimikizumi. Bu ilk defa oluyordu. Genelde duyduğu sesler daha karmaşıktı. Ama bu sefer jimin'in sesi gibi ince ve naif bir tonda bir ses duymuştu.
"Asla kusur olarak görme. Sorun değil." Jimin konuştuğunda ortada bir sessizlik vardı. Aslında jimin'de şaşkındı. Bu ilk defa oluyordu.
"Bak dostum gerçekten rahatsız oluyorsan gidebilirsin. Seni burada zorla tutmuyorum. Kendi kendine olan fısıltılarını duyabiliyorum." Kimikizumi derince nefes alarak söylenmeye başladı. Bunları jimin'den duymak kırmıştı aslında.
"Gerçekten bir şey demedim. Ayrıca istemeseydim 1 hafta boyunca seninle arkadaş olmaya da çalışmazdım." Jimin artık alıştığı duruma rahat bir tavırla cevap vermişti.
"Eminsin değil mi? Senin sesini zihnimde ilk kez duyuyorum?"
"Beynin sesimi kopyalıyor olabilir. Buna fazla şaşırmana gerek yok." Jimin yavaşça gülümseyip sırtını patpatlamıştı.
***
"Tamam derin nefes al. Hiç birisi gerçek değil!" Jimin biraz önce durduk yere krize giren kimikizumi'yi sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Tanrım.. bırak beni!" Kimikizumi bilinçsizce jimin'i geriye itmişti. Kendine göre az olsa da oldukça sert bir şekilde itmişti. Masaya çarpan jimin'in sesini duyduğunda biraz da olsa kendine gelmişti.
"İyiyim sorun yok." Bağırmamak için dişlerini sıkıyordu jimin. Belini masanın kenarına aşırı sert bir şekilde çarpmıştı. Yanına eğilen ve hala çıldırmanın eşiğinde olan adamın kendisini yerden kaldırmaya çalışmasını izledi. Hareket edemiyordu tam olarak. Teni sızlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He is a Psychopat ❦ Jikook ✅
FanficHenüz acemi ve çaylak olan piskoloji uzmanı Jeon jungkook , ilk iş gününde herkese zorluk çıkartan ve doktorları bezdiren hastaya , park jimin'in doktoru olarak gönderilir. seme ; jungkook uke ; jimin