Öğrencileri Selamlama

462 51 33
                                    

İyi okumalar!

Aradan iki hafta geçmiş, dersler gittikçe daha ilginç bir hal almaya başlamıştı. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde sözde Profesör Moody, Imperius lanetinin gücünü göstermek ve etkilerine karşı koyup koyamayacağımızı görmek görmek için hepimize sırayla bu büyüyü uygulayacağını söylemişti. Aslında bir insan üzerinde bu lanetin uygulanması yasaktı ve cezası Azkaban'ı boylamaktı. Yine de bu sadece dersti ve belki de lanetler arasında en hafifi de buydu.

Moody'nin gözlerinden ya da mekanik olmayan tek gözünden anladığım kadarıyla ise bu büyüyü özellikle benim üzerimde denemek için sabırsızlanıyordu. Asasının tek hareketiyle sıraları kaldırıp odanın ortasında yer açtı. Öğrencileri sırayla çağırıp laneti uygulamaya başladı. Pansy Parkinson bir tavuk gibi gıdaklarken gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Yanımda bekleyen Draco ise bu fikirden hoşlanmamış görünüyordu. Rengi solgundu ve gözlerini Moody'nin üzerine dikmişti.

"Ona güvendiğimi pek söyleyemem," dedi yanımda fısıltıyla.

"Evet," dedim sessizce. "Seni az daha lanetleyecekti."

"Babamın, üzerimde İmperius lanetinin denenmesinden hoşlanacağını sanmıyorum," diye mırıldandı. Haklıydı, Lucius Malfoy'un oğlu üzerinde değil İmperius, basit bir Petrificus Totalus büyüsünün uygulanması bile ortalığı velveleye verebilirdi. Bu profesörümüzün umurunda değildi, kendi yöntemleri vardı. Onun gerçekte ne işler peşinde olduğunu bilmesem ders vermekten zevk aldığını bile düşünebilirdim.

"Sırada J.J," dedi gülerek Moody, yüzü kasılmıştı. "Juliet Johnson."

Şaşkınlık ve gerginlik içerisinde öne çıktım. Bu lanetin üzerimde uygulanmasına izin verip vermemek arasında gidip geliyordum. Moody'ye yeterince kafa tutmuştum ve başımın belaya girmesini istemiyordum. Daha fazla dikkat çekmemek adına talimatlara uyarak yerimi alıp beklemeye koyuldum. Moody göğsünü gururlar kabartıp asasını bana doğrulttu. O sırada kendimi merak etmekten alıkoyamadım, kim olduğumu biliyor muydu? Gerçi sahiden kimdim ben?

"Imperio!" dedi, asası bana yönelmişken. Sesinde en ufak bir tereddüt yoktu, belki de kim olduğumu bilmiyordu. Güçlü bir büyücü olduğunu biliyordum ve bu büyüyü kolaylıkla yapabilirdi. Önemli olan karşısındakinin karşı koyup koyamayacağıydı.

"Şınav çek," dedi Moody'nin kendinden emin sesi ama hiçbir şey olmamıştı. Hiçbir şey hissetmiyordum. Öylece duruyordum ve herkesin gözü üzerimdeydi. Kılım bile kıpırdamamıştı, Moody'nin büyüyü doğru yapıp yapmadığından emin değildim. Moody sözlerini yineledi fakat yine, hiçbir şey olmamıştı.

"Hiçbir şey hissetmiyorum," dedim düz bir tonda.

Moody kaşlarını çattı, inanamaz bir ifade ile ilerleyip yanıma geldi. Asasını indirmeden bir kez daha ama bu defa daha sertçe "İmperio!" dedi. Eğilmiş, gözlerimin içine bakıyordu. O kadar bomboş hissediyordum ki hayal kırıklığına uğradığım bile söylenebilirdi.

"Başka bir lanet deneyelim," dedi Moody, düşünceli bir halde.

Gülümsemeye çalışarak geri çekildim. "Sanmıyorum," diye yanıtladım.

"İnanılmaz," dedi, şaşkınlıkla volta atarken. "İmkanı yok, inanılmaz. Bu büyüye kalkan yükseltemezsin."

"Kalkan yükseltmiyordum," dedim olağan bir şekilde konuşmaya özen göstererek. Diğer tüm öğrenciler şok olmuş gözlerle beni seyrediyordu, yüksek ihtimalle adım yeniden ucubeye çıkmıştı.

"Üzerinde bir çeşit koruma büyüsü olabilir mi..." Moody kendi kendine mırıldandı. "Hayır, koruma büyüsü de işe yaramaz. Karşı koymaktan başka yol yok ama lanet sana ulaşmıyor bile..."

Eğer Harry Potter'da Olsaydım (4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin