Laptopım yeni tamir oldu. Hemen yazdım, heyecandan yazım yanlışı var mı diye kontrol edemedim. Daha sonra yeniden düzenleyeceğim.
İyi okumalar!
Draco bana bir kez daha kalmam için ısrar ettiğinde onu ikna edebilmek için bir süre oyalanmıştım. Çadırın önünde, eşyalarımı taşımama yardım etmek için bekleyen Harry ve Ron'un homurdanmalarını duyabiliyordum. Onları daha fazla bekletmemek için Malfoylar'a hızlıca veda ettim. Stadyumdan akın akın boşalan ve kampa dönen kalabalığın ortasında zar zor ilerledik. Ayakkabıcı cinler ok gibi tepemizden geçip sinsi sinsi gülüyor, fenerlerini sallıyorlardı. Çadıra vardığımızda herkes ayaktaydı, kimse uyumak istemiyordu.Mr. Weasley yatmadan önce son bir fincan kakao içmemize izin vermişti. Keyifle maçı tartışıyorduk. Mr. Weasley darp faulü konusunda Charlie ile anlaşmazlığa düşmüştü ama bu tatlı bir tartışmaydı. Ancak Ginny oracıkta, minik masada uyuyakalıp döşemeye sıcak çikolata dökünce, Mr. Weasley oyunu sözlü olarak yeniden yaşama faslına son verdi ve herkesin yatması konusunda ısrar etti.
Ginny, Hermione ve ben, onlara iyi geceler dileyip yandaki çadıra geçtik. Ginny son derece uykulu olduğundan çadıra girer girmez yeniden uyuyakalmıştı. Böyle uykucu, ufak bir kızın ileride Harry ile evlenecek olmasına inanamıyordum. Yanı başındayken bunu düşünmek tuhaf hissettiriyordu.
"Çok heyecanlıyım," dedi Hermione, pijamasını giyip kendi yatağına yerleşirken.
"Maç yüzünden mi?" diye sordum gülerek.
"Hayır," dedi hayal kurarcasına boşluğa bakıyordu. "Okullar açılacağı için, sonunda dersler yeniden başlıyor!"
Ben de bana ayrılan yatağa uzanmış, çadırın bezden tavanına bakarken düşünceli bir halde gözlerimi kıstım.
"Evet," dedim onu onaylamak için. "Okul bu sene epey heyecanlı olacak gibi."
Hermione beni onaylarcasına bir şeyler mırıldanarak esnedi. Sabahın erken saatlerinden bu yana ayakta oldukları için çok yorulmuş olmalılardı. Ben de üzerime yavaş yavaş çöken uykuyu ve omuzlarımdaki ağırlığı hissedebiliyordum. En azından bir süre uyuyup dinlenebilirdim.
Gözlerimi, her yerden yükselmekte olan çığlıklar eşliğinde açtım. Ginny ve Hermione de sıçrayarak uyanmış, ne olduğunu anlamaz bir halde birbirlerine bakıyorlardı. Kaçan insanların ayak sesleri ve bağrışmalar dışarıda nasıl bir kaos yaşandığının habercisiydi. Gözlerimi ovuşturduktan sonra hızla ayağa kalktım. Çadırın içerisinde ilerleyip ceketlerimizi kaptım.
"Çabuk," dedim, onların ceketlerini kucaklarına doğru atarken. "Giyinin, çadırdan çıkmamız gerek."
Kendimizi hızla dışarı attık. Mr. Weasley de bizi almaya gelmiş olmalıydı ki çadırın önünde karşılaşmıştık. Onunla beraber diğerlerinin yanına gittik. Hala yanmakta olan birkaç ateşin ışığında, insanların ağaçlığa koştuğunu, tarla üzerinden onlara doğru gelen bir şeyden kaçtıklarını gördüm. Tuhaf ışıltılar ve silah sesleri çıkartan bir şeydi bu. Kulağıma gür yuhalar, top gibi patlayan kahkahalar ve sarhoş feryatlar geliyordu. Derken bu manzarayı aydınlatan çok parlak bir yeşil ışık patladı.
Birbirine sımsıkı bitişik ve asaları yukarıdaki bir şeyi işaret eden bir büyücü kalabalığı, tarlayı aşarak ağır ağır geliyordu. Başlarını kukuletalarla örtmüş, yüzlerine de maske takmışlardı. Yükseklerde bir yerde, havanın ortasında debelenen dört beden acayip biçimlere girmekteydi. Yerdeki maskeli büyücüler kuklaymış da, tepelerindeki insanları asalarından havaya yükselen görünmez iplerin ucunda oynatıyorlarmış gibi. Bedenlerden iki tanesi çok küçüktü. Yürüyüş halindeki gruba başka büyücüler de katılıyor, gülerek havada uçan cisimleri gösteriyorlardı. Yürüyen kalabalık büyüdükçe, çadırlar da çöküp yıkılıyordu. Yürüyenlerden birinin yolunun üstündeki bir çadırı asasıyla patlattığını gördüm. Çadırlardan birkaçı alev aldı. Feryatlar daha da yükseldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer Harry Potter'da Olsaydım (4)
FanfictionKitabın içinde kaybolmak gibiydi, Harry Potter'ı okumak... BU KİTAP 4. KİTAP OLUP (ATEŞ KADEHİ) DEVAM NİTELİĞİNDEDİR, LÜTFEN ÖNCE DİĞER İLK ÜÇ KİTABI OKUYUNUZ.