ölüm perisi

859 99 283
                                    

Neredeyse bir aydır görmemişti Louis Edward'ı. O olaydan beri, daha doğrusu haksız yere cezalandırıldığından beri. Sırtı sonunda iyileşmişti, geriye sadece bir iki tane soluk iz kalmıştı. Marcel'in göğsü de iyileşmişti aynı şekilde, onun gövdesinde de merminin girdiği yerdeki yara izi kalmıştı sadece.

Edward'la konuşmak istiyordu Louis, onun tarafını ve yaptığı şeyin sebebini öğrenmek istiyordu. Anlamak istiyordu sadece. Hayır, anlamaya ihtiyacı vardı sonunda kabuslardan ve anılardan kurtulmak için.

Ama Louis bir türlü göremiyordu onu. Bulamıyordu, evde miydi onu bile bilmiyordu. Sanki Louis'nin resmi olarak Donna olduğunu öğrendiğinde yok olmuştu her yerden. Ve yokluğu da Louis'yi üzmeye başlamıştı. Rahatça itiraf edebilirdi bunu. Geceleri ona sıkıca sarılacak iki beden olsa da zihninin bir yerinde sürekli Edward'ın nerede olduğunu merak eden bir kısım vardı. Neden ona gelmediğini anlayamaması canını acıtıyordu. Ama en çok canını acıtan şey ise söylentilerdi.

Söylentiler, doğruyu söylemek gerekirse, parçalıyordu onu. Nereden çıktığı bilinmeyen ve hızla yayılan bir yangın gibi çoğalmıştı hepsi. Gizli bir sevgilisi olduğunu söylüyorlardı, Louis ve domları evden çıktığı anda Edward'la beraber gözüken bir kadın. Herkes onları birlikte görmüş gibiydi, ikisini biliyorlardı ve Louis'nin yapacaklarından korkuyorlardı. Harry ve Marcel'in verecekleri tepkiden.

Harry ve Marcel de duymuştu söylentileri. Edward'ın onları unutmak için kullandığı söylenilen kadını da biliyorlardı. Ama bir yandan da Edward'ın asla onunla ilişkiye girmeyeceğini de biliyorlardı. Çünkü ilk olarak Edward'ın onların affedemeyeceği bir şey yapmayacağını umuyorlardı. Ayrıca Edward geydi, bir kadınla ilişkiye girme düşüncesi bile midesini bulandırıyordu

İki kardeş de en büyüklerinin onlara gelip affedilmek için yalvarmasını bekliyordu ama Edward kendini bir daha onlarla olamayacağına ikna etmiş gibiydi. Onsuz daha iyi olduklarına da. Ama açıkçası değillerdi. İkisinin de kardeşlerine, Edward'a ihtiyacı vardı. Louis'nin de dominantına

Harry ve Marcel artık sadece Donna'larının ne yapacağını bekliyordu. Her geçen saat ve her yeni söylentiyle hayal kırıklığının arttığını görebiliyorlardı. Donna olarak rolüne tamamen adapte olmuştu Louis, ne zaman itaatkar ne zaman lider olacağını çok net ayırabiliyordu. Ve de bir an itaatkar, bir saniye sonra ise Donna olarak davrandığını görmek çarpıcı bir manzaraydı onlar için.

Şu an Harry ve Marcel ofislerinde oturup kaba bir adamla iş görüşmesi yapıyorlardı, daha doğrusu onlardan para ve uyuşturucu çalan adam karşılarına geçip hem onların yanlış düşündüklerini hem de seks kölesi ticaretine başlamaları gerektiğini söylüyordu. Onun konuşmaya devam etmesine sadece söylediği her cümlede kendisi hakkında daha fazla açık verdiği için izin vermişlerdi. Yakuza'nın planladığı bazı şeyleri açıklamış, kendi mafyasındaki bir iki köstebeği ispiyonlamıştı. Kendi hatalarını da açığa çıkarmıştı, ona yardım edenleri ve buun nasıl yaptıklarını.

İki kardeş de karşılarındaki adamın ne kadar aptal olduğuna gülüyorlardı içlerinden.

Louis ise domlarının ofisine yürüyordu o sırada ama eğitiminden yeni çıktığı için önce mutfağa gidip su içmeye karar vermişti. Doldurduğu bardağı alıp dudaklarına götürdüğünde daha içmeye fırsatı olmadan arkasında bir ses duymuştu. Refleks olarak bardağı hızla tekrar tezgaha bıraktı ve silahını çıkarıp arkasındaki kişinin kafasına hedef aldı.

Karşısındaki kadın korkuyla çığlık attığında Louis mutfaktaki herkesin işlerini bırakıp onlara dönmesini ve kadının korkudan solmuş haline bakmasını zevkle izliyordu. 

Beyond Boundaries | Larry - Styles TripletsWhere stories live. Discover now