"Bir yıl oldu. Koca bir yıl ve senin ödünç aldığın para daha geri ödenmedi. Borcun hala geçerli Troy."
Sesi derindi, aynı arkasında duran iki kişi gibi. İçlerindeki en sakini gibi görünüyor olabilirdi, en sağduyulu. Fakat ona karşı gelmemek yazılı olmayan bir kural gibiydi. Asla onu sinirlendirme ya da üzme. İçlerindeki en tehlikelisiydi ve bu sakin duruşu bile bunu gizlemeyi başaramıyordu. Üçü arasında heniz konuştuğunu kimsenin görmediği kişiyle karşılaştırılabilirdi liderlik konusunda. Onun sessizliği gözlerine yansımış, bakışlarıyla bile birini öldürebilir hale gelmişti. Yine de onlarla bir kez bile yolu kesişen herkes söyleyebilirdi en büyüklerinin en tehlikeli olduğunu.
"Hadi Troy. Bekletilmekten hoşlanmıyoruz." Önlerinde yatan ve vücudundaki yaralar yüzünden konuşacak hali bile kalmamış adama baktılar. Gözlerinde acıma duygusuna dair hiçbir belirti yoktu. En küçükleri belindeki tabancayı çıkarıp adamın bacağına nişan aldı. Tetikte bekleyen parmağı Troy'a konuşması için yalnızca üç saniyesi olduğunu işaret ediyordu.
"L-lütfen. B-ben, ben ö-özür dilerim." Öksürmek için durdurdu sözlerini. "P-param y-yok... ama o-oğlumu a-alabilirsiniz."
"Oğlunun bu konuyla ne alakası var?"
"O-onu a-alın. B-bekareti duruyor." Yerdeki adama şok ve tiksintiyle baktıktan sonra birbirine döndü üçü. Aynı anda başlarını salladıklarında en küçük olan dışarıda onları bekleyen adamlarından birine bağırdı.
"Louis Tomlinson'ın dosyasını getirin. Hızlı olun!"
Siyah dosya eline ulaşmadan önce beş dakika sessizlik içinde beklemişlerdi. Onlarla birlikte çalışan herkesin ve ailelerinin dosyaları hazırdı. Tabancasını tekrar kılıfına yerleştirdikten sonra bir eli dosyayı tutarken diğeriyle dosyayı getiren adama işaret yaptı. "Evine geri götürün şunu. Ama evi gözetim altında tutun ve bizden haber alana kadar başka bir şey yapmayın."
"Tamam patron."
Odanın ortasındaki büyük yuvarlak masaya ilerleyip dosyayı ondan beklenilenden aksine yavaşça masaya bıraktı. Daha sonra da hala aynı yerde dikilen kardeşlerine dönüp gelmelerini işaret etti.
"Bu dosyaya bakar bakmaz ne olacağını biliyorsun değil mi?" Sert sesi ilk kez endişeliydi.
"Biliyoruz H, ama bu adam oğlunun bekaretini gözünü bile kırpmadan borcu yerine vermeye razıydı. En başından beri yapmayacağımıza söz verdiğimiz tek şey bu. Fuhuş yok, 'seks kölesi' ticareti yapmak yok. Bu adama artık paraları ve malları teslim etmesi için güvenemeyiz. Bu teklifi gerçekten kabul edecek birine de önerebilir."
İç çekerek dosyaya uzandı, kardeşinin haklı olduğunu biliyordu. Dosyayı açtıktan sonra içinde yazan bilgileri yavaşça okumaya başladı.
Louis William Tomlinson
Doğum: 24 Aralık 1997
Boy: 167
Mavi göz, ayak numarası 39
Kavga ettiği için okuldan atıldı, son sınıfı tekrar okudu - ilginç
Bilgiler böyle devam ediyordu. Önce görünüşü, sonra kişiliği ve sevdiği şeyler. En sonda ise ailesi ve tıbbi geçmişi vardı.
Neredeyse iki yıl önce annesinin öldüğü, o günden sonra ise dehidrasyon, sarsıntı, yetersiz beslenme, kaynağı bilinmeyen yaralar ve kırık kemikler gibi çeşitli sebeplerden birçok kez hastaneye kaldırıldığı yazıyordu.
Birkaç dakika önceki sakinliğinin aksine öfkeyle dosyayı kapattı en öndeki. Belki, ufak bir ihtimal ona iyi davrandığını öğrenip yaptığı teklifi sadece görmezden gelmeyi düşünmüşlerdi. Ama o anda üçü de silahlarını son kez kontrol edip çıkışa yöneldiler.
YOU ARE READING
Beyond Boundaries | Larry - Styles Triplets
FanficHarry, Edward ve Marcel. Acımasız, güçlü ve korkulan. Bunlar yeraltı dünyasının lideri olan üç kardeşi en iyi anlatabilecek kelimeler. Louis ise babası Troy bu pis işlerin ortasında kaldığı halde hiçbir şeyden haberi olmayan, evinde şiddet gören bi...