Utanç içindeydik. Yoongi hemen yanımda karşımızda oturan büyükannesine kaçamak bakışlar atıyor ve kıpkırmızı yanaklarını saklamaya çalışıyordu.
Ben de hemen yanında gülmemek için üstün bir çaba içerisindeydim. Çünkü büyükannesi hınzırca gülüyordu ve bu görüntü içimdeki utancı örtbas ediyordu.
Bizi mutfakta o şekilde bastıktan hemen sonra Yoongi kollarım arasından hızla çıkmış benden olabildiğince uzaklaşmaya çalışmıştı. Tabii çokta uzaklaşabildiği söylenemezdi. Sonuçta küçücük mutfakta en fazla ne kadar uzaklaşabilirdi ki?
Şimdi ise hepimiz konuşmamaya yemin etmiş gibiydik. Büyükanne ve ben gülümserken Yoongi o kadar gergindi ki yüzümüzde oluşan gülümsemeleri bile görmüyordu.
Bu sessiz ve özellikle Yoongi için gerici olan ortamı ise gelen kapı sesi bölmüştü. Büyükanne yerinden kalkıp kapıyı açmaya gidince Yoongi'ye biraz daha yaklaşmış ve dirseğim ile dürtüklemiştim.
Ancak tepki vermemekte ısrarcıydı.
"Yoonie-ah."
"Yoongi."
"Meleğim."
Tüm seslenişlerime tepkisiz kalan bedeni biraz daha izlemiş ve büzdüğü dudaklarından makas almıştım. Çatık kaşları havaya kalksada hala bana bakmıyordu.
"Kelebeğim." diyerek son kozumu oynadığımda ise gözlerini hızlıca kırpıştırmış ve bir bebek gibi ellerini sıkmıştı.
"Bu kadar endişelenmene gerek yok. Sen başını yerden kaldırmadığın için görmedin ama büyükannen gülüyordu. O yüzden biraz rahatla artık." demiş ve eğilerek göz teması kurmaya çalışmıştım.
Başta biraz tereddüte düşsede kısa sürmüş ve masum bakışları ile gözümün içine bakmıştı.
"Yinede ayıp değil miydi onun gözü önünde yapmamız?" diye sorduğunda ben cevap veremeden arkadan başka bir ses gelmişti.
"Aman tanrım! Yoksa kadının önünde seviştiniz mi?!" diyen Taehyung bir yandan oyunculuğunu gözler önüne sermiş, gözlerini büyütmüş ve ağzını elleri ile kapatmıştı.
Yoongi ise nasıl olduğunu anlamadığım şekilde daha çok kızarmaya başlamıştı.
"Saçmalama." diyerek ağzının içinde gevelemişti kelimeyi.
Ben ise Taehyung'un ve yanındaki kocasının tam olarak nereden çıktıklarını sorguluyordum.
"Sevgilim, tamam abartma ve artık otur şuraya." diyen Jungkook Taehyung'u omzuna koyduğu elleri ile hafif baskı kurarak oturtmuş ve kendiside hemen yanına oturmuştu. O sırada ise mutfaktan elinde bir tepsiyle Bayan Min çıkmıştı.
"Birbirinizle uğraşmaktan çayları unutmuşsunuz mutfakta. Alın bakalım." demiş ve çayları almamız için uzatmıştı. Yanımda kendisini yastık ile boğmaya çalışan Yoongi'ye ise sadece bakakalmıştım.
Sonrasında daha çok Taehyung'un konuştuğu bir sohbet başlamıştı. Yoongi konuşmak bir yana ağzını bile açmıyordu. Ben ise halimden şikayetçi değildim.
Tüm odağım yanımda oturan çocuktayken mutluydum.
* * *
Yıldızlı gecenin altında evimin bahçesinde, göğsümde yatan Yoongi ile öylece uzanıyorduk.
Arada Yoongi'nin üstündeki açılan örtüyü daha çok çekiyor ve üşümesini engellemeye çalışıyordum. Birde sıkı sıkı sarılarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drugelis ‡ Yoonmin
Romance"Bir kelebek kadar zarifsiniz efendim, ancak tıpkı onlar gibi de kırılgansınız. Size dokunurken, hatta bakarken bile incineceksiniz diye içim gidiyor."