keyifli okumalar.
️♟️
bir hafta sonra..
Hyunsuk'tan;
Tüm vücudumda hissettiğim ağrılar ve kramplar eşliğinde araladım gözlerimi loş depoda. Ayılmaya çalışan beynim ve bulanan görüşümle berbat haldeydim.Başım öne eğilmiş, ellerim arkadan bağlanmış, vücudum olabildiğince kısıtlanmıştı. Uzun süredir bir sandalyeye bağlı olduğumdan tüm bedenim sanki binlerce iğne batıyormuş gibi sızlıyordu. Tarih tekerrür etmiş yine kaçırılmıştım. Üstelik bu sefer tutulduğum yer korku filmlerindeki mekanlarla yarışır düzeydeydi.
Kir ve kurumuş kandan orijinal rengini kaybetmiş duvarlar yer yer grafitilerle bezenmişken, duvara asılan lastiklar ve aletler buraya atölyeden çok işkence odası havası veriyordu. İçerisi köşede birikmiş bira şişeleri ve yerdeki sigara izmaritleriyle oldukça kirliydi.
O geceden beri burada tutuluyordum.
Defalarca izlediğim duvarlara bakmayı kesip görüşümün düzelmesi için birkaç saniyeliğine gözlerimi sıkıca kapattım. Bazen her şeyin kötü bir rüya olmasını diliyordum fakat her gözlerimi açışımda gerçekle yüzleşiyordum. Zaman algımı tamamen kaybetmiştim. Saatleri geçtim artık gündüz ve geceyi bile ayırt edemiyordum.
Ne kadar süredir buradaydım? Üç gün.. beş ya da sekiz? bilmiyorum. Benim için günler birbirine girmişken hâlâ Jihoon'dan bir iz olmaması beni sinirlendiriyordu. Beni buradan kurtarabilecek tek kişi oydu fakat etrafta görünmüyordu.
Kaç gündür hangi cehennemdeydi? Gelmek için ölmemi mi bekliyordu?
İçine düştüğüm durumun trajikomikliğine güldüm. Denize düşmüş, yılandan medet umuyordum.
Paslanan demir kapının tüm depoda yankılanan gıcırtısıyla yumduğum gözlerimi araladım. Kimin geldiği benim için bir sır olmadığı için boşverdim. Her gün düzenli olarak bir kadın yanıma geliyordu ve ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim olmayan bir ilacı vücuduma enjekte ediyordu.
İlk günlerde bu duruma şiddetle karşı çıksam da zamanla bağlı olduğum için pes etmek zorunda kalmıştım. Çünkü ilaç başlarda pek etki etmese de sonrasında giderek hareketlerimi kısıtlamaya başlamıştı.
"Durumu nasıl?" Boş depoda yankılanan ayak seslerinden birkaç kişinin bana doğru geldiğini anladım.
"Efendim, iki gündür uyanmıyor. Verdiğimiz ilaç onu güçsüz düşürüyor, böyle giderse ölecek. Ne yapmalıyız?" ince sesli kadın sahte endişesiyle konuştuğunda yüzümü buruşturdum. Bana ilaç vermek için yanıma gelip duran görevli oydu.
"Fazla zayıf." bu ses bana yabancıydı. "Bu durumdan hoşlanmıyorum."
Adamın tahammülsüzlüğü sesine yansırken dişlerimi birbirine bastırdım. Onunla ilgili her şey tutarsızdı; hem beni uyutuyor hem de zayıflığımdan şikayet ediyordu.
"Senin aksine beni hoş bir şekilde şaşırttı." Kadının hoş gülüşü kulaklarıma doldu. Deneğinin bu kadar uzun yaşaması onu mutlu ediyordu. "Çok bile dayandı."
Söyledikleriyle yutkundum. Ben bu haldeysem bebek ne alemdeydi? bahsettikleri ilaç bu kadar güçlüyse çoktan ölmüş olmalıydı. Bu düşünce beni rahatsız etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ KARAR,, hoonsuk
FanfictionHyunsuk tanımadığı bir adamla birlikte olmuştu, hayatını köklü bir değişime sokacağından habersiz. Düzenini parçalayan kaosun parçası olabilecek miydi? Hayat öyle lanet bir şeydir ki; ya yanlış zamanda doğru insanı karşına çıkarır. Ya da yanlış insa...