31. Bölüm

44.8K 1.4K 1.3K
                                    

İYİ OKUMALAR 🦋

🐞

Aşk benim için o kadar büyük bir şey oldu ki ne bileyim o olmazsa ölecek mişsin gibi hissediyorum. Hiç aklımdan çıkmıyor. Sürekli ağlayıp onun eşyalarına sarılarak uyumak istiyorum.

Ben Kaan'ın değerini o kadar çok iyi anladım ki bu 2 ayda, hiç uyanmaz diye de düşünmüştüm. Bunun tarifi o kadar çok zor ki kelimeler bile yetmezdi.

1460 saati Kaan olmadan geçirdim. Nasıl dayandım aklım almıyor. 2 ayda şunu anladım ki ben Kaan olmadan yaşayamam. Zalimin oğlu kendini öyle bir alıştırdı ki bırakana aşk olsun.

O değilde şimdi Zalimin oğlu dedim yaa zalim Suna Hanım mı oluyor? Ağzımdan çıkan kıkırdamaya engel olamazken Kaan, kolumdan tutup kendinden çevirdi.

"Niye gülüyorsun güzelim?" dediğinde ne diyeceğimi düşündüm. 'Şey Kaancım, seni düşünüyordum. bir an zalimin oğlu olduğuna karar verdim. Yani kısacası Ananı zalim olarak düşünüyorum' mu diyeceğim?

Tabikide öyle bir şey diyemem. Ne kadar demek istesemde sevdiğim adamın annesi benimde kaynanam.

Konuyu değiştirmek için gülümsedim. "Kaan sen güzel değilsin ki yakışıklısın" dediğimde dudaklarından kahkahalar firar etmişti. Ne kadar benimle dalga geçiyor olsa da bu gülüşünü bile çok özlemiştim.

Gözüm gamzesine kaydığında hiç düşünmeden dudaklarımı yanağına bastırıp öptüm. Bu sayede kahkahası durmuştu. Geri çekildiğimde uzaklaşmayıp elimi omuzuna koydum.

Elini belime yerleştirip kendine çekti. Gözleri dudaklarıma kaydığın da, ben sadece gözlerini takip ediyordum. Göz göze geldiğimizde "Hep sen beni öptün. Benim de öpmemde bir sakınca yoktur umarım" deyince kaşlarımı havaya kaldırdımıştım.

"Anlamadım?" dediğimde eliyle yanağımı okşayıp gözlerini gözlerimden ayırmadan "Yoğun bakımdayken beni öptüğünden bahsediyorum" deyince alt dudağımı ısırdım.

Ne zaman gitsem öpmeden çıkmıyordum. Demek ki hissediyormuş. Şimdi bunun diline düşmek istemiyorum. O yüzden sonuna kadar inkar.

"Yok ben seni hiç öpmedim ki" deyince gözlerini kısıp yüzümün her ayrıntısına bakarken dudağının bir tarafı kıvrılırken kafasını aşağı yukarı salladı.

"Demek sen değildin. O zaman kesin hemşireler öpmüştür." deyip omuz silkti. Nasıl bu kadar rahat söyleyebiliyor. Sinirle ellerimi yumruk yaparken kendimi tutamayıp bağırdım.

"Ne demek hemşireler öpmüştür! Sen gizli gizli hemşilerlemi öpüşüyordun. Seni adi pislik " deyip uzaklaşmaya çalıştım. Utanmadan 'O zomon koson homşorolor opmoştor.' diyor yaa!

Kollarıyla belimi daha sıkı tutarken sırf yarası için debelenmeyi bırakıp şaşkınlık akan yüzüne baktım. Gerçi yarası da kalmamıştı. Ama ne olur ne olmaz.

"Kızım ne senaryo uydurdun. 2 aydır yatıyorum. Sen hemşireyle öpüştüğümü söylüyorsun. La havle bir oyun oynayalım dedim ama beni tepeceğini nerden bileyim " deyince "Hii" diye bağırıp elimle ağzımı kapattım. Az önce bana ne dedi?

"Sen az önce bana eşşek mi dedin? Ben eşşek miyim de seni tepiyorum?" deyip kolumu göğsümün altında bağladım.

"Tövbe, ben eşşek olurum yine de sen olamazsın. Ama bebeğim sen özel gününde misin? Bu kadar alıgan oldun"

Yüzüne baktığım da ciddi ciddi bu sorunun cevabını bekliyordu. "Ben alıngan falan değilim. Bir daha bu soruyu sorma utanı-" diye devam ediyordum ki sözlerimi dudakları bölmüştü.

Mafyanın SarışınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin