Ben geldiiiiimmmmm🌷
İyi okumalaaaar
I love you💖
🐞
Bir iki defa boğazımı temizleyip içimden dualar etmeye başladım. Bu güzelliğim başa belaydı resmen. Her görende yavşamak zorunda mı?
Yemin ediyorum ki şimdi korkudan titreme derecesine gelmiştim. Birde hızlı sürmesi yok mu?
Derin bir nefes alıp aramıza mesafe koyarak sırtımı kapıya yasladım. Korkuyordum. Sağı solu belli olmuyordu.
"Biraz sakin olur musun?" diye tedirginlikle konuştum. Bakışlarını sert bir şekilde bana çevirip 'sabır' diyerek önüne dönüp arabayı sürmeye devam etti. Sert bir şekilde yutkunup dudaklarımı dişlerimle ezdim.
"Özür dilerim seni kızdırmak istemezdim. Sadece tatsızlık çıkmasını istemediğim için söylemedim" diye açıklama yaptığımda arabayı sert bir şekilde sağa kırınca öne savrulacaktım ki kemer sayesinde hayatta kaldım.
"Seni taciz edecekler ve sen tatsızlık çıkmasın diye söylemeyeceksin öyle mi?" diye bağırdığında gözleri mi sıkıca kapattım. Hâlâ savrulmanın etkisinde kalmıştım. Eğer kemer olmasa pencereden uçabilirdim.
Ama bu adamın derdi çok başka. Sert bir şekilde yutkunup derin bir nefes aldım. Korkmuştum ve kalbim hızlı hızlı atıyordu.
"Nefesin kesildi demek birazda ben keseyim" deyip daha ben ne olduğunu anlamadan eliyle kolumdan çekince çığlık atmıştım. Kendimi bir anda dizlerin de buldum.
Şaşkınlıkla gözlerine bakarken aniden dudaklarıma yapışarak aldığım küçük nefesi de kesti. Hangi ara kemerimi çıkartıp hangi ara beni bir anda kendine çekti aklım almıyordu.
Omuzundan itmeye çalışırken diğer eliyle bileklerimi tutup arkamda birleştirerek öpmeye devam etti.Nefesim kesilirken gözlerimden yaşlar gelmeye başlamıştı.
Eğer böyle devam ederse ölecektim. Saniyeler sonra dudaklarını dudaklarımdan ayırınca nefesim daha çok hızlandı. Nefesim Kaan'ın yüzünü yalayıp geçerken Kaan hiç bir şey olmamış gibi gözlerime bakıyordu.
"Sen. Bir daha beni nah öpersin" diye kesik kesik konuşup gözümde ki yaşı silerek yan koltuğa geçecektim ki eliyle belime baskı yapıp engel oldu.
"Yerinden ayırılmıyorsun" deyince dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kapattım. Az önce nefesizlikten ölecektim. Zaten korkudan öldüm.
"Öldürecektin!" diye yüzüne karşı bağırdığım da eliyle saçını karıştırıp sert bir soluk verdi.
"Öyle bir şey yapmam. Yapamam da" dediğinde elimi yumruk yapıp omuzuna vurunca güldü.
"Öküzün tekisin. Gülmesene" dediğimde daha çok gülüp ensemi tutarak kafamı göğüsüne yasladı.
"Çok güzelsin. Ben seninle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum" diye sitemle konuştuğunda bu sefer ben alayla güldüm.
"A bilmiyorum ne yapacağını oysa kalbimin de sahibi var. ne kadar odun olsa bile var. " deyince güldüğünü duyup bende gülüp elimi boynuna doladım.
Az önce resmen nefesimi kesmişti. Restoranda ki çocuğun yaptığını söylemediğim için bir nevi intikam gibi bir şey aldı. Ama Allah'tan olayı unuttu. Yani ben öyle zannediyorum.
"Demek öyle kimmiş bu kalbinin odun olan sahibi " diye bilmiyormuş gibi davranarak sormuştu.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Yine şu gamzesi gözler önündeydi. Elimi kaldırıp yanağında ki çukura bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Sarışını
Ficção Adolescente"Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiyorum anlamıyor musun? istemiyorum! Rahat bırak beni, burdan çıkar çıkmaz seni şikayet edeceğim" diye bağırdığımd...
