16/ KARA EL

76 14 6
                                    


Kitabın adı: Kara El
Kitabın yazarı: Kaoschild
Bölüm sayısı: 11
Durumu: Devam ediyor.
Tür: Fantastik/Aksiyon

Bölümdeki tüm incelemeler benim şahsi fikirlerimdir. Anlayışınız için teşekkürler.

Ayrıca kitap incelemesi 5 kritere göre bölünecek, her biri 20 üzerinden puanlanacak, ve toplamda kitap 100 üzerinden puan alacaktır.
Bu kriterler:
1. Konu/Hikaye
2. Karakterler/Karakter gelişimi
3. Betimleme/Sunum, Anlatım.
4. Sürükleyicilik
5. Yazı/İmla kuralları.

0-20 - Hayal kırıklığı. Zaman kaybı.
21-40 - Olmamış bir kitap. Kötü.
41-60 - Ortalama bir kitap. Bir deneyin bakalım.
61-70 - İyi bir kitap. Tavsiye edilir.
71-80 - Kesinlikle çok iyi bir kitap! Şiddetle tavsiye edilir!
81-90 - Kesinlikle okunması gereken, çok güzel bir kitap!
91-95 - Ölmeden önce okunması gereken mükemmel bir kitap!
96-100 - Bir başyapıt. Bir şaheser.

<><><><><><><><><><><><><><><><><>

Eski ismi Diana Hunter olan bu kitabı Aslında inceleyeceğim kitaplar listesinden çıkarmıştım. Sebebi hikayenin silinmesini sanmamdı. Ama daha sonra kitabın isminin değiştiğini öğrendim.

Neden böyle bir açıklama yaptım ki şimdi?

1. KONU/HİKAYE.

Newt Kyle Williams krallık biçiminde yönetilen bir ülkenin kralının yarı büyücü yarı insan oğludur. Kral oğluna yoğun bir kin beslemektedir ve bir süre sonra ona Konvertary ismi verilen, öldürülme ihtimali yüksek bir yere sürer. Ancak Newt'in pes etmeye niyeti yoktur. Kısa süre içerisinde şehre "Ragmor" ismiyle nam salar ve hayatta kalma yollarında bir uzman olur.

Kitabın konusunu kitap açıklamasından aldım, çünkü yazar kadar iyi özetleyemezdim.

Hatta ne yalan söyleyeyim, (galiba kitap tanıtımı sonradan değişmiş) kitap tanıtımını okuyunca daha iyi anladım olup bitenleri.

Aslında hikayenin konusundan bahsetmeye başlayacaksak konusu gerçekten neredeyse mükemmel şekilde. Hikaye bize paralel olan bir evrende geçiyor ve hikaye'nin son bölümüne baktığımda bizim kendi dünyamızın haritasını gördüm ve dünya haritası yazarın hikayesindeki bölgelerine bölünmüş durumda. Konvertary'nin hikayeyi okurken nasıl bir yer olduğunu gerçekten çok merak ediyordun ve oranın aslında, bizim evrenimizdeki Avustralya olduğunu görünce çok şaşırdım. v
Ve çok ilgimi çekti. Doğal güzellikleri olan Avustralya'nın Kara El evreninde nasıl bir yere sahip olduğunu görmek gerçekten ilgi çekiciydi. Hikayeyi okurken "bunu gerçekten kız mı yazmış lan" diyordum kendi kendime. (Feministler yanlış anlamasın.) Çünkü hikayenin konusunda hiçbir klişe bir şey yok. Bolca aksiyon, gerçekçi diyaloglar ve fantastik unsurlar var.

Ama... Şu amalar var ya...

Ama hikayenin işleyişi maalesef vasat. Biraz kaba söz olabilir, çok üzgünüm ama gerçekten ben öyle düşünüyorum. Hikayeyi okuduğumda ilk bölümlerde neredeyse hiçbir şey anlamamıştım ve mecbur kalıp hikayeyi ikinci kez yeniden okumaya başladım, bu da hevesimi biraz kırmıştı açıkçası. Hikaye o kadar zor yazılmış ki gerçekten kitabı okuduğunuzda temiz bir kafayla, hiçbir şeye dikkat dağıtmadan okumanız lazım. Hem de birkaç kez. En azından bende böyle oldu. Sorun bende mi bilmiyorum ama bende olduğunu pek sanmıyorum.

Çünkü hikayeyi okurken bir kitap değil de, sanki o kitabın taslak versiyonunu, bir karalamasını okuyormuş gibi hissediyordum. Hikaye anlatımı sadece yaşanan olayları bize basit bir şekilde gösteriyor, Başka hiçbir şey yok. Sanki bir filmin kağıt üzerindeki versiyonunu okuyoruz. Yani bunu gerçekten hiç ama hiç beğenmedim. Muhteşem olan konuyu bu şekilde işlemek ve potansiyelini düşürmek beni çok üzdü. Hikaye kısmında bazı noktalar var ki, onlara gerçekten çok dikkat edilmeli. Konu her ne kadar ilgi çekici olsa da, (bunu daha önce de belirtmiştim) hikaye Eğer güzel işlenmezse konunun güzel olmasının bir anlamı kalmıyor. Ama bu kitabın hikayesinin kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece biraz dikkatli okumanız lazım. Çünkü anlaması gerçekten çok zor.

Konu/Hikaye'ye puanım.

12/20.

2. KARAKTERLER/KARAKTER GELİŞİMİ.

Normalde incelemelerimde karakterler hakkında konuşurken hepsini olmasa da, bazı önemli karakterleri detaylı inceler ve onlar hakkında konuşurum. Ama bu hikayede o kadar fazla karakter var ki, o kadar fazla olay oluyor ki okurken beynimin yanmaması mümkün değildi. Daha ilk bölümde 4-5 tane yeni karakterle tanışırken ikinci bölüme geçtiğimde yine de 5-6 tane yeni karakterler ile tanışıyorum. Ve tüm karakterler hakkında neredeyse hiçbir şey söylenmiyor. Karakterler öyle anlatılmış, öyle sunulmuş ki, sanki biz bu karakteri çoktandır tanıyoruz. Tabii ana karakter hariç. Yani bu kadar karakterin bize çok ama çok kısa bir süre içinde sunulması ve hiçbirinin karakterinin açılmaması maalesef hikaye okumayı çok zorlaştırıyor. Ben daha kimin kim olduğunu öğrenmeden yeni birileriyle tanışıyorum ve onların kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum, ama onları öğrendiğim sırada rskileri unutuyorum ve gelip eskileri yeniden okuduğumda yenileri unutuyorum. Neyse bunu yazarken bile beynim yandı. Karakterler konusu maalesef yine sınıfta kalmış gibi. Newt haricinde hiç bir karakter derinlemesine işlenmemiş. Ama Newt'in hakkını yememek lazım. Newt oldukça iyi yazılmış ve sağlam bir karakter. Ama onun hakkında da pek bir şey söylenmiyor. Karakterin sağlamlığını, sadece diğerleri ile yaşadığı diyaloglardan görebiliyoruz, bu kadar. Sadece, onun hikaye içinde yaşadığı hareketler basit bir şekilde anlatılıyor. Ne onun düşünceleri yeteri kadar yansıtılıyor, ne de olaylara olan tepkisi yeteri kadar tasvir ediliyor.

Karakterler/Karakter Gelişimine puanım.

10/20.

3. BETİMLEME/SUNUM, ANLATIM.

Maalesef ama çok maalesef pek üstün bir yanı yok. İlk olarak betimleme zaten yeteri kadar işlenmemiş. Yok demiyorum, ama çok ama çok daha fazla üzerinde çalışılması lazım. Biraz uğraş olduğunu hikayeyi okurken fark etsem de, basite kaçmış gibi geldi bana. Cümleler kısa ve lakonik şekilde yazılıyordu. Ama karakterler arasında olan diyaloglar takdir edilesi ve gerçekçiydi. Hikayenin sunumundan da zaten bahsetmiştim. Hikayede okuyucuyu
bilgilendirme, öğretme gibi şeyler hiç ama hiç yoktu. Sanki biz bu evrene àşinayız da, olayları anlamak kendimize kalmış gibiydi.

Betimleme/Sunum, Anlatım'a puanım.

12/20.

4. SÜRÜKLEYİCİLİK.

Aslında ilk iki bölümünü okuduğumda biraz sıkılmıştım. Ama ilerideki bölümlerde konunun yavaş yavaş açılmaya başladığını, Eleanor karakteri ile yeniden karşılaştığımda hikayeye olan ilgim yeniden artmıştı. Olayların bir şekilde bağlanacağını biliyordum ama bu kadar geç bağlanacağını tahmin etmiyordum. Yine de sabırla okudum ve asıl olaya sonunda geldim. Ama asıl olaya gelmek o kadar çok sürüyor ki o zamana kadar eski karakterleri bile unutma ihtimaliniz var. O yüzden dikkatlice okumanız lazım. Hikaye genel olarak sürükleyici aslında. Yavaş şekilde işleniş söz konusu bile değil. Gayette olaylar dengede tutulmuş, ne yavaş ne de hızlı ilerliyor. Bunu gerçekten takdir ediyorum. Ama yine de dikkat edilmesi gereken bir şey var; Okuyucu bilgilendirmek, onu olaylar ve karakterler ile başbaşa bırakmamak.

Sürükleyiciliğe puanım.

15/20.

5. YAZI/İMLA KURALLARI.

Yazı kuralları genel olarak çok başarılı. Ara sıra rastladığım bazı hatalar olsa da, beni şahsen okurken yormadı. Ve öyle büyük hatalar değildi. Yine de bölümlerin düzenlenmesini öneririm.

Yazı/İmla Kuralları'na puanım.

16/20.

SONUÇ:
Konu/Hikaye: 12/20
Karakterler/Karakter gelişimi: 10/20
Betimleme/Sunum, Anlatım: 12/20
Sürükleyicilik: 15/20
Yazı/İmla kuralları: 16/20
TOPLAM KİTAP PUANI: 65/100

"İyi bir kitap. Tavsiye edilir."

BookscoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin