Kitabın adı: Üç Kentin İsyancısı
Kitabın yazarı: acimatriyarka
Bölüm sayısı: 23
Durumu: Bitti.
Tür: Bilim KurguBaşlamadan önce duyuru: Vahşi Batı temalı, Aksiyon/Dram türlü "Bağışlanmayan Kefaret" isimli kitabım yakında yayınlanacaktır. Desteklerinizi bekliyor olacağım!
Bölümdeki tüm incelemeler benim şahsi fikirlerimdir. Anlayışınız için teşekkürler.
Ayrıca kitap incelemesi 5 kritere göre bölünecek, her biri 20 üzerinden puanlanacak, ve toplamda kitap 100 üzerinden puan alacaktır.
Bu kriterler:
1. Konu/Hikaye
2. Karakterler/Karakter gelişimi
3. Betimleme/Sunum, Anlatım.
4. Sürükleyicilik
5. Yazı/İmla kuralları.0-20 - Hayal kırıklığı. Zaman kaybı.
21-40 - Olmamış bir kitap. Kötü.
41-60 - Ortalama bir kitap. Bir deneyin bakalım.
61-70 - İyi bir kitap. Tavsiye edilir.
71-80 - Kesinlikle çok iyi bir kitap! Şiddetle tavsiye edilir!
81-90 - Kesinlikle okunması gereken, çok güzel bir kitap!
91-95 - Ölmeden önce okunması gereken mükemmel bir kitap!
96-100 - Bir başyapıt. Bir şaheser.<><><><><><><><><><><><><><><><><>
Bugün ilk defa incelediğim bir kitabı baştan sona okudum. Bu kitap, Üç Kentin İsyancısı. Kitapta beni kendine çeken şey kitabın ne ismi, ne konusu, ne de kapağıydı. Beni kendine çeken şey kitabın açıklama kısmıydı!
İşte doğru taktik budur. Hikayede yer alan en güzel yerden bir sahneyi alıp açıklama kısmına koymak!
Bu yazarın diğer hikayelerini de incelemek isterim..
Direk incelemeye geçelim!
1. KONU/HİKAYE.
Hikaye günümüzden bir kaç asır sonra (yaklaşık 150-170 yıl) kendi dünyamızda geçiyor. III. dünya savaşından sonra dünya tamamen değişmiş durumda. İnsanlık, "Seçkinler" ve "Kötukullar" olarak ikiye ayrılmış. Seçkinler üstün varlıklar olarak kabul edilir ve adından da anlaşıldığı gibi Kötükulları kendi kulları gibi kullanıyorlardır. Hikaye ana karakterimiz olan Belda'nın Seçkinler tarafından laboratuara davet edilmesiyle başlar. O, burada insanlık dlşı deneylere maruz kalacağını anlar. Her zaman bu rejimi devirmek için düşünüp taşınan Belda, bunun bir fırsat olduğunu düşünür. Fakat işler beklendiği gibi gitmeyecektir. Savaş kaçınılmazdır. Seçkinler mi, yoksa Kötükullar mı kazanacak?
Bakın, gerçekten diyorum. Eğer bu kriter Konu/Hikaye değil de sadece Konu olsaydı benden direk 20 puanı alırdı. Fakat hikaye konusunda söylemek istediklerim var.
Bu kitap yazarın ilk kitabı olduğu için ve o dönemlerde acemi olduğu için empati kurmaya çalışacağım.
Konu gerçekten bir başyapıt. Eğer insanlık kendi çıkarları için gereksiz mücadelelerine devam ederse bizi, yani insanoğlunu gerçekten böyle bir son bekleyecektir.
Bir sıradan kurgular vardır, bir sıradışı kurgular vardır. Bir de tayı beraberi bulunmayan yigane kurgular vardır. İşte. Bu hikayenin kurgusu da işte sonuncu yazdığım kategoriye ait!
Günümüz milyonlarla okunan kitapların kurgularına taş çıkartacak bir kurgu bu kitabın kurgusu! Bir başyapıt bu kurgu! Kelimeler yetersiz bu kurgu için!
Ama işte hikaye ve gidişatı...
Önce şunu söyleyeyim. Bu kitabı sonuna kadar okumamın sebebi kısa olması. Ama kötü anlamda kısa değil. Böyle canınız sıkkınsa tadımlık bir şeyler arıyorsanız okuyabilirsiniz. Ben 1 saat gibi sürede bitirdim kitabı mesela.
Hikaye aşırı hızlı gelişiyor. Evet ben de severim olaylara hızla girmemizi ama böyle direk bodozlama dalmak, ne bileyim bi garip geldi. Okurken buna hem sevindim, hem üzüldüm.
Sıradakı paragraf spoiler içermektedir.
Hikayede değinmek istediğim bir nokta var. Hikayenin finali. Böyle ciddili bir hikayenin sonda tatlış bir finalle sonlanması... Bilmiyorum ya. Tabii iyi sonla bitti de, benim beklediğim iyi sonla bitmedi. Böyle ciddilo bir ülkeye en sonunda "Mıtırlı" devleti koyulması. Tabii yazar bir az okuyucularda pozitif bir etki bırakmış fakat bence bu final böyle bitmemeliydi. Ha, tabii özel bölümde ana karakter dünyanın gidişatını, durumunu detaylı bir şekilde anlatıyor o ayrı.
Sonuç olarak, kusursuz bir kurgu, güzel bir hikaye, daha da iyi bir sona sahip olacak final.
Konu/Hikayeye puanım.
17/20
2. KARAKTERLER/KARAKTER GELİŞİMİ
Hikaye kısa olduğu için Erina dışında herhangi bir gellşim yaşayan karakter görmedim. Erina'nın karakter gelişimi ise böyle insanda etki bırakan bir gelişim olmadı. Hatta kötü karakterden iyi karaktere dönüşmesinin sebebini bile doğru dürüst anlayamadım. Belki de sorun bendedir.
Ana karakter; iyi yazılmış. Ama yine de kurguya fazla önem verildiği için bir tık altında kalmış karakter kriteri sanki.
Ama hikayeyi okurken kendimizi ana karaktere kolayca bağlayabiliyoruz. Bütün deneyimleri Beldayla birlikte yaşıyormuşum gibi hissettirdi hikaye. O sinirlenirken sinirleniyor, sevinirken seviniyordum.
Karakterler arası ilişkiler, diyaloglar - mükemmel ve çok gerçekçi! Öyle ki Seçkinle Kötükul konuşurken gerçekten birinin üst, diğerinin alt tabakadan olduğunu hissediyordum. Diyaloglar o kadar gerçekçi yazılmış ki, okurken bir film izliyormuş, hatta gerçek hayatta bunlar konuşuluyormuş gibi hissediyordum.
Karakterler/Karakter gelişimine puanım.
15/20
3. BETİMLEME/SUNUM/ANLATIM.
Konu ve Hikaye kısmında hikayenin kısa olduğundan bahsetmiştim. Bu da betimlemenin bir hayli az olduğunun göstergesi. Her ne kadar olaylar olduya gelmiş gibi gelişse de, bize saçma betimlemeler sunulmamış, işlenmiş ama az ve iyi bir şekilde işlenmiş. Ama, kitabın baştan aşağıya düzenlenip hikayenin biraz uzatılması gerekiyor bence.
Ama hikayenin anlatımı baya iyi! Kafa karıştırmıyor. Olaylar güzel şekilde tasvir ediliyor, kafa yormuyor. Detaylara pek önem verilmemiş, ama olsun. Zarar değil! Daha önce bilim kurgu türünde bir hikayenin böyle oturaklı bir şekilde anlatıldığını hiç görmemiştim.
Betimleme/Sunum, Anlatım'a puanım.
16/20
4. SÜRÜKLEYİCİLİK.
Fazlasıyla kusursuz! Yukarıda dediğim sebepler; Betimlenmenin az olması, tek bir ana senaryodan gidilmesi, kısa olması. Hepsinin eleştirel yanları da olsa da sürükleyiciliğin mükemmel olmasına hizmet ediyorlar aslında. Bor oturuşta okudum kitabı valla! Ayrılamadım hiç. Bir bölüm de okuyup çıkayım diye diye bi baktım finaldeyim! Kusursuz olmuş gerçekten. Alıp götürüyor sizi hikaye.
Sürükleyiciliğe puanım:
20/20
5. YAZI/İMLA KURALLARI.
Burada da fazla söylenecek bir şey yok. Kelime hatası var ama çok az. Bir kaç tane var. Büyük harf vakasına maalesef burada da rastladım. "NE?" gibi. Onun yerine "Ne?!" Kullanılması daha mantıklı yani.
Bir de geçen bölümde bahsettiğim diyalog zamanı yazılan (!) İşaret de var. Uzun uzun yazmayacağım yine. Ama bu bir eksi. 6. Bölümün Yazı İmla kuralları kısmından okuyabilirsiniz.
Bunların hiçbirini saymazsak, başka bir hata yok!
Yazı/İmla kurallarına puanım.
14/20
SONUÇ:
Konu/Hikaye: 17/20
Karakterler/Karakter gelişimi: 15/20
Betimleme/Sunum, Anlatım: 16/20
Sürükleyicilik: 20/20
Yazı/İmla kuralları: 15/20
TOPLAM KİTAP PUANI: 83/100"Kesinlikle okunması gereken, çok güzel bir kitap!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bookscore
Aléatoireİçerisinde çeşitli hikayelerin incelemesini barındıran bir kitap!