[✓] burn to ashes » wenga

𝚊𝚕𝚊𝚖𝚘𝚛𝚝

Yoongi'nin Bakış Açısı

"Ah! Hay aksi!"

Bayan Romano, su karıştırma kabına çarpınca kap kısa ayaklı ahşap sehpadan yere düştü ve paramparça oldu.

Birden ayağa fırladım, "Size bir şey olmadı ya?"

Diğer tarafta tablolarla ilgilenen Seungwan da sesi duymuş olmalıydı ki koşarak içeri girdi, "Ne oldu?" diye sordu yerdeki dağınıklığı görünce.

"Benim sakarlığım." dedi hemen Bayan Romano, "Dalgınlıkla düşürüverdim."

Seungwan'ın şüpheli bakışları bana çevrildi. Bayan Romano'ya belli etmeden kafamı sallayınca dudaklarını büktü.

İleri atıldım, "Ben temizlerim. Sen diğer taraftaki tablolarla ilgilenmeye devam et."

Seungwan içten bir gülümsemeyle elimi ittirdi, "Olmaz öyle şey. Siz çalışmaya devam edin, dikkatiniz dağılmasın." Sonra da eteğini dikkatlice toparlayarak birikintiye basmadan arkama geçti.

Seungwan'ın söylediğiyle beraber öğrencilerime döndüm, "Peki öyleyse, devam edelim."

Onlara ders boyunca resimleri hakkında öneriler vermeye devam ederken göz ucuyla da Seungwan'ı izliyordum. Bugün biraz daha sessizdi, düşünceli görünüyordu. Elindeki paspası defalarca kez ileri geri götürürken yerin çoktan temizlendiğini fark etmemişti bile.

Kol saatime göz atıp emin olduktan sonra ellerimi yavaşça birbirine vurdum, "Soracağınız bir şey yoksa bugünlük burada bitirelim."

İki öğrencim hemen ayağa kalkıp bana eğilerek selam verdiler ve eşyalarını toparlamaya başladılar ama Bayan Romano yerinden kıpırdamıyordu.

O sırada Seungwan paspaslamayı bitirmiş, önümüzdeki kirli su dolu kapları topluyordu. Elinden tutup onu durdurmak istiyordum ama karşı taraftaki Bayan Romano bana bir şey söyleyecekmiş gibi bakıyordu.

"Bayan Romano?" dedim sakince.

Seungwan duraksadı ama sonra kendine gelip fırçaları da alarak gözden kayboldu. Bayan Romano adını duyunca yüzünde gülümseme yayılmıştı.

"Bay Min. Sizin için sorun olmayacaksa birkaç saat daha çalışabilir miyiz?"

"Birkaç saat daha mı?" dedim ensemi kaşıyarak, "Neden?"

Bayan Romano etrafa hızlıca bakındı, "Neden mi? Şey..diğerlerinden daha geride olduğumu düşünüyorum ve bunu düşüncemi giderebilmemin yolu daha çok çalışmaktan geçiyor."

İçten bir ifadeyle gülümsedim, "Daha çok çalışabilirsiniz Bayan Romano."

Bozulmuştu. Yüzü bir anda asıldı, "Ama tek başına çalışmakla bir hocayla çalışmak aynı şey değil ki."

Yeniden ayağa kalktım. "Anlıyorum." dedim sakince, "Ama önce eşimle konuşmalıyım."

Seungwan konuşmalarımızın hiçbirini duyamayacak kadar dalgındı. Fırçaları özenle yıkarken yanına gidip elimi beline koydum. Hareketimle hafifçe sıçradı.