𝚒𝚗𝚎𝚏𝚏𝚊𝚋𝚕𝚎

227 35 30
                                    

"40 bin, 41 bin, 41 bin 500, 42 bin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"40 bin, 41 bin, 41 bin 500, 42 bin." dedi Yoongi ellerindeki paraya bakarak, "..tam 42 bin liret kazanmışız."

"Sadece bugün mü?" dedim inanamayarak.

Yoongi yüz ifadesini bozmadan kafasını salladı, "Evet."

"Bu harika!"

"Çok harika sayılmaz ama iyi sayılır."

Gözlerimi devirdim, "Bugün üçüncü günümüz sayılır Yoongi."

Yoongi sessiz kalmayı tercih ederek yerinden kalktı ve mutfak dolabının üst rafından paslanmış teneke bir kutu çıkardı. Kutuyu açtığında içinde para olduğunu görünce kahkaha attım,

"Büyükannem gibisin!"

"Ne?" dedi omzunun üstünden bana bakarak. Yüzünde sinirli bir ifade vardı.

Kutudaki paraları da alıp tekrar yanımdaki sandalyeye oturdu, "Bu da dün kazandığımızı 30 bin." dedi ve diğer paranın üstüne koyup bana uzattı.

Gözlerimle parayı işaret ettim, "Neden..bana veriyorsun?"

"Boyaların borcunu ödememiz gerekli."

"Eee?"

"Dükkanın nerede olduğunu biliyorsun."

Şaşırarak kendimi gösterdim, "Ben mi götüreceğim?!"

Yoongi arkasının dönüp dışarı baktı, "Henüz hava kararmadı. Şimdi çıkarsan uygun bir saatte geri dönersin."

Ayağa kalktım ve Yoongi'nin elinden parayı aldım, "Beni tek gönderirsen bununla kendime elbise alırım."

"Saçmalama.." dedi yüzüme bakmadan, "..bu parayla elbisenin ancak tek kolunu alabilirisin."

Ellerimi belime koyup güldüm, "Birkaç gün önce 13 bine harika bir boya takımı aldım ama."

Yoongi'nin yüzü birden asılmıştı. Ayağa kalktı ve elimdeki parayı çekip aldı, "Tamam, beraber gidelim." dedi yüzüme bakmadan.

Sokağa çıktığımızda yüzümde salak bir sırıtma vardı. Yoongi'nin bütün kibirine rağmen ona bir şeyler yaptırmayı sevmiştim. Gururum okşanıyordu.

Çok geçmeden boya dükkanına gelmiştik. Adam bizi görür görmez tanımış ve hemen ayağa kalkmıştı.

Yoongi elini ceketinin cebine attı ve evde mendiline özenle sardığı parayı çıkarıp dükkan sahibine uzattı, "Henüz hepsini biriktiremedim ama neredeyse yarısı burada. Buyurun."

Adam yarı güler bir şekilde elini uzattı ve parayı alıp eğildi, "Bu kadar kısa bir sürede getirmenizi beklememiştim zaten. Dert etmeyin."

Sevinmiştim. Yoongi'nin de sevindiği belli oluyordu. Adam tekrar tekrar teşekkür ederek dükkanından çıktık. Yoongi'nin geldiğimiz yola döndüğünü görünce durdurdum,

[✓] burn to ashes » wengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin