𝚑𝚒𝚛𝚊𝚎𝚝𝚑

259 37 18
                                    

Min Yoongi denen adam kapıyı yüzüme kapatınca bir başıma kalmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Min Yoongi denen adam kapıyı yüzüme kapatınca bir başıma kalmıştım. Yavaşça arkamı döndüm, bu yıkık dökük binaya nasıl gelmiştim ben?

Tırabzanlara tutunarak dikkatli bir şekilde inmeye başladım. Apartman kapısına geldiğimde durdum, biraz sonra ne göreceğimi bilmiyordum, derin bir nefes aldım ve dışarı çıktım.

Gördüklerim karşısında ne yapacağımı bilemeyerek kalakaldım. Bir adım daha ileri attım ama sonra bundan vazgeçip geri çekildim.

"B-bu..b-ben.."

Kepenkleri kapalı küçük dükkanlar ve üstünde çok da yüksek olmaya binalar..Tamamen boş olan bir yol ve yoldan tek tük geçen eski model arabalar..

Burası tarih kitabından bir sayfa gibiydi, hayır, sanki tarihin kendisiydi.

Tekrar apartmana girdim ve koşarak merdivenlerden çıktım. Biraz önce kovulduğum kapının önüne geldiğimde hiç çekinmeden kapıyı yumruklamaya başladım,

"Lütfen aç! Min Yoongi!" diye bağırdım.

Çok geçmeden kapı açılmış ve Yoongi'nin uykulu yüzü görünmüştü, "Ne istiyorsun gecenin bu saatinde?" diyerek huysuzlandı.

"Ben neredeyim?" diye sordum panikle.

Yoongi yüzünü sinirle ovuşturdu, "Benim evimin hemen önündesin."

"Hayır hayır!" dedim kafamı sallayarak, "burası neresi?"

"Ah lanet olsun! Bir de seninle mi uğraşacağım bu saatte?"

Kapıyı kapatmak üzereyken elimi araya koydum. Yoongi bunu görür görmez durdu ve bana döndü, "Şimdi de sana zarar vermem için uğraşıyorsun. Peki anladım.." dedi kollarını göğsünde bağlayarak, "..söyle ne istiyorsun?"

"Ben neredeyim?" diye sordum bir kez daha.

Yoongi sakin kalmaya çalışarak ederin bir nefes verdi, "Anlaşıldı, bu gece beni uyutmayacaksın." diyip kenara çekildi.

İçeri girmemi isteyip istemediğinden emin değildim. Bakışlarımı içeri çevirip kaşlarımı kaldırdım, "Gelebilir miyim?"

Yoongi kafasını abartılı bir şekilde sallayınca yeniden içeri girdim. Hava hala aydınlanmadığı için pek bir şey görünmüyordu. Yoongi'nin adımlarını takip ederek evdeki tek büyük oda olduğunu tahmin ettiğim odaya girdim.

Odada bir büyük yer yatağı, bolca karalanmış kağıt ve iki sandalye ile bir küçük masa vardı. Yoongi pencerenin önünde durup ahşap sandalyeyi çekti, "Otur."

Gülümsemeye çalıştım ama bu karanlıkta gördüğünden şüpheliydim, "Tanrım ne kadar karanlık.." diye mırıldandım kendi kendime.

Yoongi bunu duymuş olmalıydı ki ayağa kalktı ve yatağın yanından getirdiği gaz lambasını önümdeki masaya koyup yaktı. Lambanın tutuşmasıyla bir anda yüzü aydınlanmıştı.

[✓] burn to ashes » wengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin