Bölüm 17. 🥀 Seneye bu sıralar 🥀

856 46 273
                                    


Merhaba benim minnoş okuyucularım🌺 Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. Yeni bölümle geldim sonunda, aslında biraz daha erken yayınlayacaktım ama bölüm sonunu beğenmediğim için biraz daha uzatmaya karar verdim. Upuzun bir bölüm oldu 😍 Umarım beğenirsiniz.

Bildiğiniz üzere Deniz ve Çağların yeni dizisinin fragmanı çıktı iki gün önce. Ben açıkçası beğendim, askeri ve istihbaratla ilgili konulara oldum olası bayılırım zaten. Yazdığım hikayenin konusunun da aynı olduğunu göz önünde bulundurarsak kesin izleyeceğim bir yapım. Ee başka kimler izleyecek? Konuyu ve fragmanı nasıl buldunuz?

"Teşkilat" ilk bölümüyle 7 Mart'ta Trt 1 ekranlarında yayın hayatına başlayacak. Benim hikayemin konusunu severek okuyan her kesin diziyi de beğeneceğinden eminim. Benim de öğreneceğim bir sürü şey var orada. Hepinizi bu bol emek dolu yapımı izlemeye davet ediyorum o yüzden.

Lafı daha fazla uzatıp sizi merakta bırakmak istemiyorum. Bu bölümle ilgili yorumlarınızı ve yeni bölümle ilgili tahminlerinizi bekliyorum. İyi okumalar🥀





Elinde dosyalarla toplantı odasına doğru ilerlerken enerjisinin yavaş yavaş tükendiğini hissediyordu Derya. Bugün dosyalarla o kadar çok vakit geçirmişti ki, ağrıdan ve yorgunluktan başı çatlıyordu. Neyseki, masa başı iş yapmıyor diye şükür etti içinden, dosyalarla, evraklarla uğraşmak dışarıda terörist kovalamaktan daha zordu onun için. Ama az sonra gireceği toplantı bugünlük son toplantısı olduğu için de seviniyordu, yarından itibaren dosyalarla işi bitiyordu ve muhtemelen artık görevlere çıkmaya başlayacaktı.

Toplantı odasına ulaştığında kapıyı yavaşça tıklatıp içeri girdi. Uzun masanın başında yer alan yarbay Erdem, onun yanında oturan Yavuz, bir kaç tane tim elemanı ve bir yüzbaşı toplantıya başlamak için onun dakikalardır arşiv odasına aradığı dosyayı getirmesini bekliyordu.

"Kusura bakmayın, dosyayı bulmam zaman aldı" dedi Derya Yavuz'un karşısındaki yerini alırken. Dosyayı yarbayın önüne bıraktı.

"Önemli değil, biz de sen gelene kadar MİT başkanlığıyla irtibata geçtik" dedi yarbay Erdem.

"Öyle mi? Bir bilgi falan mı aldınız yoksa?" dedi Derya merakla kaşlarını kaldırıp.

"Henüz değil ama, MİT'ten bu konuyla ilgilenen bir şahısla bizzat telefon görüşmesi yaptım az önce. Şehri iyi bilen, karanlık ve şüpheli işlerin döndüğü her yerden haberdar olan bir kaç çalışanlarının yarından itibaren işe başlayacağını söyledi" dedi ve ayağa kalktı yarbay Erdem. "Bu meselede, mit'çilere çok ihtiyacımız olacak. Muhtemelen yapacağımız her operasyonu da, MİT'le ortak yöneteceğiz" Odadaki boş duvara yaklaştı ve bilgisayar başında oturan yüzbaşıya baktı. "Aydın, resmi büyük ekrana ver"

"Emredersiniz" dedi yüzbaşı Aydın ve hemen yarbayın kastettiği resmi ekrana verdi.

"Adamımız bu." dedi Erdem yarbay ekrandaki resme bakıp. Hiç saçı olmamasıyla beraber adamın yüzünde dikkat çeken kirli sakalı vardı. "Serhan Gündoğdu, 41 yaşında. Ama hâlâ devlet için çalışan gizli dostlarımız sayesinde gerçek isminin Behram Haşimi olduğunu öğrendik. Şu an "Gündoğdu catering" adında bir catering şirketi var, bir sürü restoran ve kafeyle iş yapıyor. Serhan Gündoğdu'nun geçmişi çok temiz, GBT'sine baktım trafik cezası bile yok. O kadar temiz ve dürüst biri yani. Fakat Serhan adının altında saklanan Behram o kadar da temiz biri değil.

Behram Haşimi 9 sene önce piyasaya çıkıyor. İlk işi uyuşturucu kaçakçılığı olmuş, hatta 4 sene boyunca hiç yakalanmadan işini devam ettirip baya büyütmüş. Kendisine bir sürü ortaklar kazanmış. O 4 sene boyunca ülkemiz'le hiçbir işi olmamış. Sadece Almanya'da, İtalya'da ve Fransa'da devam ettirmiş işini. Fakat 5 sene önce emrindeki tüm çalışanları, hatta bazı ortakları bile Almanya istihbaratı tarafından ele geçiriliyor"

Vatanım Sensin 🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin