2.Bölüm
Şimdiye kadar neye başıma gelmez dediysem geldi. Şimdi de bir katille birlikte aynı arabada nereye gittiğimi bile bilmeden gidiyorum. Ay ışığının az biraz aydınlattığı yollar dışında başka hiç bir şeyi göremiyorum.
"Beni nereye götürüyorsun? Ne yapacaksınız bana? " diye göz yaşlarımın arasında konuştum.
" Nereye gittiğimiz hakkındaki soruyu önce bir geçelim. Ne de olsa gidince görürsün. Diğer soru neydi?... He sana ne yapacağımızdı dimi. Ne yapmamızı istersin?" diye adeta benimle dalga geçti. Maskesini çıkarmıştı ve yüzünü karanlıkta çok net bir şekilde olmasada görebiliyordum.Malesef çok yakışıklıydı şerefsiz. Korkmamdan zevk alıyordu. Ve ben ona bu zevki yaşatmayacaktım.
Şuan yapabileceğim tek bir şey vardı...Büyük bir cesaretle arabanın kapısını açıp aşağı atladım...Bedenim asfaltla buluşunca acıdan ağzımdan bir çığlık koptu. Zar zor ayağa kalkıp koşmaya çalıştım.Adamda arabadan inip peşime koşmaya başladı. Boş otobanda nereye giderdim bilmiyorum ama şu adamdan kurtulsam yeter.Kulaklarımı sağır edecek kadar yüksek bir sesle patlayan silahla korkudan yere düştüm. Yerden kalkmaya çalıştığım sırada saçımdan tutulup sürüklenmemle bağırmaya başladım.
" Bırak beni! Bırak Allahın cezası! " ama bağırmam boşunaydı çünkü boş otobanda beni duyacak tek bir kişi bile yoktu.
Beni arabaya fırlatıp, evet doğru duydunuz resmen fırlattı beni. Bagajdan çıkardığı kalın iplerle ellerimi ve ayaklarımı bağladı. Sürücü koltuğuna geçip dikiz aynasından gözlerime bakarak konuştu.
"Hani az önce dedin ya bana ne yapacaksınız diye. Bu gidişte sana bir mezar yapacağız. Adam akıllı dur orada. " diye sinirli bir şekilde konuştu. Zorla kaçırılan benim, tehdit edilen benim ama sinirlenen o.
"Bırak beni ya bırak. Bir kurtulayım ilk yapacağım şey sizi gidip şikayet etmek olacak. Hapislerde çürüyeceksiniz! " diye bağırdım.
"Kurtulursan edersin." diyip güldü. Allahın cezası.
Sabaha doğru araba ormanlık bir alanda büyük bir binanın önünde durdu. Arabanın camından etrafa bakınsamda ağaçlar dışında görünür hiç bir şey yoktu.
"Etrafına bakınmayı kes de in arabadan." diyen sesle oturduğum yerden sıçradım.
"Ellerim ve ayaklarım bağlıyken nasıl inebilirim acaba?" diye bu sefer ben onunla dalga geçer gibi konuştum.
Ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra kolumdan çekiştirerek beni koca binaya soktu. İçeri girmemizle kocaman salonda oturan 20'ye yakın kişinin gözleri bize döndü. Kimisi ağlıyor kimisi gitmek için yalvarıyordu. Ama diğer adamların onlara yönelttiği silahlar yüzünden kaçamıyolardı belli ki.Onların aksine kenarda duran 15 kişi bizi görünce yanımıza geldiler.
"Barlas bir kişi daha mı getirdin? " diyen 55-56 yaşlarındaki adama iğrenerek baktım. Bu arada beni kaçıranın adının da Barlas olduğunu gördüm.
"Ben almadımda kendisi elime düştü diyelim. Dışarıdaydı kendisi." diye bana bakarak konuştu.
"Ne istiyorsunuz benden? Yada bizden mi demeliyim. Amacınız ne! " diye adeta kükredim. Yaşlı adamda benim aksime gülerek cevap verdi.
"Sence? Belli değil mi ne istediğim? Bu şehri istiyorum. Bu şehrin sahibi olmak istiyorum." dedi. Ardından yanındaki adamlara işaret verdi. " Değerli misafirlerimize su ikram etsenize. Uzun yoldan geldi hepsi dilleri damakları kurumuştur." adamlar çok geçmeden ellerinde bir sürü su şişesiyle geri döndüler.
Herkese su verdiklerinde kimisi içmek istemesede suyu zorla içirdiler.
En son bana da su şişesini uzattıklarında itiraz etmeden aldım. Ama tabi ki de içmeyecektim. Kesinlikle içinde bir şey vardı. Yoksa neden zorla içirsinlerki herkese."İçsene susamışsındır" diyen Barlasa tamam anlamında kafamı salladım.
Sudan bir yudum içip yutmadım. Ardından kimse bakmıyorken ağzımdakileri geri şişeye boşaltıp su şişesini yanımdaki dolabın içine bıraktım. Daha iki dakika geçmeden suyu içen herkesin uykuya daldığını gördüm. Suyun içinde kesinlikle bir şey vardı. Kesinlikle. Kimsenin anlamaması için arkamdaki koltuğa oturup gözlerimi kapattım.
Ardından birinin bağırmasıyla sese dikkat kesildim. Şuan gözlerimi açmamak için çok çaba sarf ediyordum.
"Ne içirdiniz lan herkese! Kimsiniz oğlum siz! Naptınız herkese! Ne istiyorsunuz bizden."
"Akıllı çocuk seni suyu içmedin mi? "
"Ne vardı suyun içinde? Ne yaptınız herkese!"
"Vurun şunu."
O anda odada iki el silah sesi yankılandı. Vurmuşlardı. Adamı vurmuşlardı. Şuan ne kadar sakin kalmaya çalışsamda titrediğime yemin edebilirim. Gözlerimi açmamalıydım. Asla açmamalıydım.
(Yarım saat sonra)
Ne kadar süre geçti hiç bir fikrim yok. Ama bir kaç kişinin uyanma sesiyle bende sanki yeni uyanmış gibi gözlerimi açtım. Etrafa baktığımda vurulan birini görmedim. Büyük ihtimalle ceseti çoktan saklamışlardı.Sonra bir kaç kişinin mırıldanma sesleri geldi.
"Noluyor? Neredeyim ben? Burası da neresi?" gibi bir çok soru vardı. Ama asıl mesele kimsenin hiç bir şey hatırlamıyor oluşuydu. Sonra o yaşlı adam konuşmaya başladı.
"Merhaba arkadaşlar. Şimdi eminim ki kimse bir şey hatırlamıyordur. Ama gerçekleri öğrendiğinizde büyük bir şok geçireceksiniz...Bir zamanlar hepimizin huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bu şehirde şimdiyse bir kaçak gibi yaşıyoruz. Neden mi? Çünkü bizim olan bu şehri katiller ele geçirdi. Onlar bizi bulup öldürmeden bizim onları durdurmamız lazım."
Bu adam neyden bahsediyor? Az önceki katil adam gitmiş yerine şehri korumak isteyen bir kahraman gelmişti sanki. Ve şuan herkes buna inanıyordu. Adamı onaylayan mırıltıları duyuyordum.
İçlerinden birisi ayağa kalkıp soru sordu.
"Peki biz neden bir şey hatırlamıyoruz?"
"Size verdikleri ilaçlar yüzünden olmalı. Ama bana inanın dediklerim gerçek. Biz sadece şehrimizi bu katillerden geri almak istiyoruz. Ve sizlerinde yardımlarınıza ihtiyacımız var. Şimdi iki seçeneğiniz var ya bu evden çıkar dışarıdaki katillerin kurbanı olursunuz. Yada burada kalır bizimle şehrimiz için savaşırsınız. Karar sizin."
Çok geçmeden herkes burada kalmayı onaylayınca yüzündeki Piç sırıtışıyla konuştu.
"O zaman hiç yılmadan şehrimiz için savaşmaya var mısınız? "
"Evettttt".
Herkesin bağırtıları salonu ele geçirmişti resmen. Ben nereye düşmüştüm böyle. Bunlar nasıl insanlar. Buradaki insanları kandırıp diğer insanları öldürteceklerdi. Ardından da planladıkları gibi şehri ele geçireceklerdi. Peki ben şuan ne yapmalıyım? Şehri nasıl kurtarabilirim?
•••••••••••••••••••••••
Merhaba nasılsınız?
Bölüm nasıldı?
Vote atmayı unutmayalım lütfen.
O kadar emek veriyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN NEFESİ
ActionŞehre hakim olmaya çalışan bir katil grup...ve onların oyununu bozmaya çalışan bir kız.