Bodrum

38 10 11
                                    


Hani bir an gelir böyle artık bitmişinizdir. Ne bir şey yapacak nede olanlara dur diyecek gücünüz vardır. Ama bir yanınızda her şeye rağmen aklındakileri gerçekleştirme peşindedir.Aynen öyle. Bu olanlara müdahale edemeyecek kadar güçsüz olduğumu biliyorum ama buna rağmen uğraşıyorum. Tek başıma ne yapabilirim ki? Bu yaşadıklarım bir rüya olsaydı o kadar çok sevinirdim ki anlatamam...

İnsanların ne olduğu belirsiz bir şeyi içtikten sonra bu adamlara inanmasıyla şaşkına dönmüştüm. Bu kadar insana her ne içirdilerse umarım kısa sürede düzelirler. Tabi böyle bir şansımız varsa...

"Şimdi herkes istediği bir odaya geçebilir. Bodrum hariç. " dedi yaşlı adam. Bodrum da ne vardı ki?

Barlas, yaşlı adam ve bir kaç kişi daha bodruma inip gözden kayboldu.

Gördüğüm ilk odaya girip kapıyı kapattım. İçeride bir yatak,koltuk  ve dolap vardı sadece. Dolapları karıştırıp buradan kurtulmaya yarayacak bir şeyler aradım fakat kıyafet ve kitap dışında hiç bir şey yoktu.

Yatağa oturup öylece düşünmeye başladım. Acaba annemler yokluğumu fark etmişlermidir? Umarım onlara bir şey olmaz. Onların göreceği en ufak zarar benim suçum olurdu. Anneme söz vermiştim. Dışarı çıkmayacağıma dair söz vermiştim.

Yanağımdan aşağı süzülen yaşı elimin tersiyle sildim. Şimdi ağlama zamanı değildi. Güçlü olmam gerekiyordu.

Yarım saat kadar sonra kapımın tıklanmasıyla oturur pozisyona  geçtim.

"Gir"

Kapıyı aralayıp "Gelebilir miyim?" diyen kıza evet anlamında kafamı salladım. Cılız, sarı saçlı bir kızdı. Karşıma geçip oturdu.

"Merhaba ben Zehra." dedi elini uzatarak.

Uzattığı elini hafifçe sıkıp " bende Zeynep" dedim.

"Ben sana bir şey sormak istiyorum...yani tek kalmak istemiyorum...hiç bir şey hatırlamıyorum.Kim olduğumu bile bilmiyorum. Korktuğum için bu gece yanında kalabilir miyim ? " dedi.

Hiç bir şeyi hatırlamıyordu. Buradaki kimse bunları yaşamayı haketmiyordu.
Herkes ailesini, sevdiklerini, anılarını unutmuştu. Daha kendilerini bile doğru düzgün bilmiyorlardı. Bir insana bunları yapabilecek kadar kötülerdi. Herkesin hayatını hiçe sayabilecek kadar acımasızlardı.Bizi bu hale getiren herkes cezasını çekmeliydi...Ve ben bunu yapacağım...

"Tabi kalabilirsin." dedim elimle karşıdaki koltuğu göstererek.

"Teşekkürler. Ben biraz korkuyorum buradaki adamlardan. Onlara güveniyorum ama yine de-" sözünü yarıda kestim.

"Güvenme. Buradaki kimseye güvenme." dedim.

"Neden? Bir şey mi biliyorsun?" dedi merakla.

"Hayır bir şey bilmiyorum. Sadece onları tanımadığımız için diyorum. Ne olur ne olmaz. Anlattıkları her şeye inanamayız. " dedim durumu idare etmeye çalışarak.

"Haklısın...Hiç bir şey hatırlamıyorum. Sadece adım, yaşım...birde bir ev hatırlıyorum ama yarım yamalak." dedi gözleri dolarken.

Elimi omzuna koyup "Güçlü ol. Herşey düzelecek." dedim her şeyin düzelmesini umud ederken...

Biraz daha sohbet ettikten sonra yataklarımıza geçmiştik. Kaç saat geçti hiç bir fikrim yok ama bir türlü yatamıyordum. Akşam gelip bir şey yaparlar diye korkuyordum. Beklenirdi. Bize bunları yapan herşeyi yapardı.

Aklımsa hala o bodrum katındaydı. Ne vardı orada bilmiyorum ama önemli bir şey olduğu kesindi? Herkes uymuştur demi? Umarım uyumuştur.

Odadan yavaşça çıkıp bodrum katına doğu inmeye başladım. Karanlıkta kamera var mı yok mu göremiyordum. İnşallah yoktur. Yoksa bu binadan bir tek cesedim çıkardı.

Bodruma indiğimde karşıma bir sürü oda çıktı. Yavaşça birine yaklaşıp içeriden ses gelip gelmediğini kontrol ettim. İçeride kimsenin olmadığına kanaat getirip elimi kapı koluna attığım sırada birinin nefesini ensemde hissettim.

"Ne işin var burada?"

"Ben...t-tuvaleti arıyordum." dedim titreyen sesimle.

Yavaşca yüzümü arkamdaki kişiye döndüğümde bunun Barlas olduğunu gördüm.
Karanlık da olsa camlardan sızan ışıklarla kim olduğunu ayırt edebilmiştim.

"Bodruma inmemeniz gerektiğini söylediğimizi hatırlıyorum." dedi sinirli bir şekilde.

"Ö-özür dilerim." dedim kısık çıkan sesimle."Tuvaleti arıyordum"  Duyduğundan emin bile değildim.

"Tuvalet odanın hemen çarprazında." dedi.

"Ne?" diye sordum.

"Tuvaleti arıyordun ya. Odanın çarprazında işte." dedi.

"Ben gidiyim o zaman tuvalete." dedim bir yandan merdivenleri çıkarken. Arkamdan seslenmesiyle durdum.

"İyi geceler Zeynep." dedi.

"İyi geceler Barlas." dedim. İşte o an faka bastığımı anladım.

"Adımı söylediğimi hatırlamıyorum." dedi bir yandan yanıma doğru gelirken.

"Şey...o yaşlı adam sana öyle demişti. Odama geçerken duydum." diye bir şey uydurdum. Ne nalet geceymiş be.

"İyi. Tamam gidebilirsin?" demesiyle hiç bir şey çaktırmamaya çalışarak tuvalete doğru yürüdüm. Kalbim içeride at koşturuyordu resmen. Bu günlük bu kadar aksiyon yetmişti. Ama ilk fırsatta o bodruma inip ne olup bittiğini öğrenecektim.


Merhaba! Nasılsınız? Çok zaman geçmeden bölüm atmaya çalışıyorum. Ama bundan başka kitaplarım olduğu için haliyle yetiştiremiyorum.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Vote atarsak sevinirim...

ÖLÜMÜN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin