Beni Takip Etmelisiniz

171 11 2
                                    

BİR AY SONRA

MARINETTE

O gün Alya geldikten sonra kendine gelmesi bir kaç dakikasını aldı. Beş dakika boyunca şaşkın bir şekilde bir bana bir de Adrien'a bakıp durdu. Biz de ona aynı şekilde bakıyorduk. Geçen süre boyunca iyi olup olmadığını kendimce sorguladım. O mu sıradışıydı , biz de yanlış olan bir şey mi vardı?

Alya kendine gelince neden böyle davrandığımızı sordu. Hatta 'eğer kavga ettiyseniz, sizi yalnız bırakayım konuşun' bile dedi. Neden kavga etmemiz gereksin ki? Hem tanımadığım biri ile ne konuşabilirim?

Alya bizim hakkında bir şeyler anlatmaya başlayınca garip davranışlarına anlam vermeye başlamıştım. Meğerse biz yani Adrien ve ben sevgileymişiz. Birbirimize uzak olduğumuz için Alya şaşkınca bize bakıyormuş.

O gün Alya sayesinde kendimiz hakkında bir sürü şey öğrenmiştik. Daha sonra bizi hastaneye götürüp hafıza kaybının neyden kaynaklı olarak ortaya çıktığını öğrenmek ve bizi muayne ettirmek istedi.

Hiç itiraz etmedim. Bunu ben de istiyordum. Tuhaf olan kısım doktorların yaptıkları testler sonucu tıbbi bir nedene rastlamamış olmalarıydı.

Ertesi gün hastaneden çıktıktan sonra , Alya kardeşlerine bakması gerektiği için bizimle gelememişti, bir adam elinde baston olarak kullandığı şemsiyesi ile bize doğru yaklaştı.

Hava yağacak gibi görünmüyordu. Neden şemsiye taşıma gereği duymuştu ki?

Adam bize doğru yaklaştı.

- Merhaba çocuklar.

Şaşkın da olsam ben de selam verdim.

- Biliyorum size tuhaf gelecek ama beni takip etmelisiniz. Size anlatmam gereken şeyler var.

Adrien ile birbirimize bakıp kafalarımızı salladık ve önümüzden giden adamı takip ettik.

Bizi garip görünüşlü bir daireye davet etti. Şüphe duysam da nedensiz bir şekilde ona güvenmek istiyordum.

Mindere oturdu ve hâlâ ayakta dikilip etrafı inceleyen bize, karşısındaki minderlere oturmamızı istedi. Biz yerimizi aldıktan sonra konuşmaya başladı.

- Hiç Uğurböceği  ve Kara Kedi'yi duydunuz mu?

- E-evet.

Alya onlara gittiğim bir gün Ugurbloğu ve Uğurböceği ile Kara Kedi  hakkında bir şeyler anlatmıştı. Kısmen onları tanıyorduk.

- Peki,  kim olduklarını biliyor musunuz? Ya da güçlerine nasıl sahip oldukları hakkında bir fikriniz var mı?

Hayır.

Bu defa cevap veren Adrien olmuştu. Niye bu garip soruları bize soruyordu ?

- Aslında onlar sizlersiniz.

- Ne?!!

Sesimiz aynı anda odada yankılandı. Bu mümkün olabilir miydi ?

- Sakin olun her şeyi baştan anlatacağım. Ben mucizenin son gardiyanı, Usta Fu .  Mucizeler size güç veren takılar aslında ve o takıları size veren bendim. Sizi seçtim, kötülükle savaşmak için. Görevinizi başarıyla yerine getirdiniz ama Hawkmoth'un planı size başarısızlığa uğrattı. Böyle bir şey yapacağını ben de düşünemezdim. Eğer ikinizin mucizesine aynı anda sahip olursa ona gerçekliği değiştirebilen bir dilek hakkı verilecekti ve bunu başardı.

Karısının tekrar hayata dönmesini diledi ve gerçekleşti ama hesaba katmadığı bir şey vardı. Dileği karşılığında bir bedel ödenmesi gerekiyordu ve o, bedeli kendi canıyla ödedi. Karısını hayata döndürmeyi başardı ama kendi canından oldu.

Bu dileği gerçekleştirince mucizelerin gücü bir nebze azaldı. Onları bu şekilde kullanmak tehlikeli. Aksi taktirde mucizeler her kullanıldığında sahibinin gücünü kullanarak kendini tamamlama eğilimine giriyorlar. Bu yüzden tapınağa geri dönüp onları tamir etmeliyim.

Hafızanızı kaybettiniz çünkü o mucizelerin taşıyıcıları sizlerdiniz , açığa çıkan güçten etkilendiniz. Ama merak etmeyin hafızanın bir aya kadar düzelir ama mucizeler ve kahramanlıklarınız hakkında olan hiç bir şeyi hatırlamazsınız.  Yine de size bunları anlatmak istedim. Bundan sonra bu konunun üstüne araştırma yapmayın. Sadece hayatınıza devam edin. Benin hakkımda sorulan sorulara cevap vermeyin ve mucize taşıyıcısı olduğunuzu ömrünüz boyunca saklayın. Tamam mı?

Bir şey söyleyecek halde değildim.  Sadece başımı sallayarak onay verebildim.

Oradan çıktıktan sonra Adrien beni evime bırakacağını söyledi sadece. Tüm yolu sessizlik içinde tamamladık.

Tam da Usta Fu'nun dediği gibi oldu, bir ay sonra arkadaşlarımızı, ailemizi, birbirimizi ve anılarımızı tamamiyle biliyorduk. Kahramanlık anılarımız hâlâ yok ya da bulanık.

Adrien'in seslenmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Tarağımı çekmeceye koyup geliyorum gibisinden bir şeyler söyledim.

Birazdan üçüncü ayımızı kutlamak için akşam yemeğine çıkacaktık.

VEEEE BÖLÜM SONUUU

Üzülerek söylemeliyim ki bir sonraki bölüm final olacak.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum 🙃

💜 KENDİNİZE İYİ BAKIN 💜

DEĞİŞME ZAMANI ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin