ADRIEN
Zor da olsa gözlerimi açabildiğimde sebebini bilmediğim ve şiddetli diyebileceğim bir baş acısı karşıladı beni. Yattığım yerden doğrulmaya çalıştım ama tek ağrıyan başım değildi, sağ kolumda da acı hissettim sanırım incilmişti.
Oturur pozisyona geldim ve etrafıma baktım, sahi neredeydim ben? Dur bir dakika ... kimdim ben? Nasıl yani ben şimdi kim olduğumu bilmiyor muydum? Peki neden hafızamı kaybetmişdim? Filmlerde bir trafik kazası sonucu hafıza kaybı yaşanmaz mıydı? Bu başımdaki ve kolumdaki ağrıyı açıklardı ama şuan bir evin bahçesinde olduğum gerçeği de vardı. Bu evde gözlerimi açtığıma göre bu evle bir bağlantım olmalıydı.
Ayağa kalkıp evin girişini bulmaya koyulduğumda mavi gözlü bir kız görmeyi planlamıyordum. Yoksa o benim kız kardeşim miydi? Emin değildim ama ondan yardım almaktan başka şansım yoktu.
- Merhaba
- M-merhaba
Çekingen bir şekilde konuştuğunda kardeşim olması olasılığını kafamdan attım. Kardeşimse benimle rahat konuşmalıydı ya da ben sert biriydim. Onu korkutmamak için elimden geldiğince yumuşak bir şekilde konuşmaya başladım.- B-ben hafızamı kaybettim ve hiçbir şey anımsamıyorum. Acaba bana yardım edebilir misin?
- Üzgünüm ama ben de hiçbir şey hatırlamıyorum.
- Anlıyorum.
Bir kaç dakika süren sessizliğin ardından aklımdaki fikri dile getirmek için dudaklarımı aralarım.
- Eve bakmayı deneyebiliriz aslında. Y- yani burada uyandığımıza göre bir bağlantımız olmalı.
Bir şey demedi onun yerine kafasını salladı ve merdivenlerde kapıya ulaştı ben de onun arkasından gelmiştim. Kapıyı çalmak için elini kaldırdığında kapının zaten açık olduğunu gördüm.
Elimi kaldırıp durmasını sağladım.
- Kapu zaten açık?
Bu işimizi kolaylaştırırdı. Kapıyı aralayıp ilk önce onun geçmesini sağladım sonra bende içeri girip kapıyı kapattım.
- Merhaba?
Sessizliğini bozup birilerinin evde olup olmadığını öğrenmek için seslendi. O merdivenlerden yukarı çıkarken ben de solda kalan odaya doğru ilerledim.
Odanın tam karşımdaki duvarında bir kadının tablosu vardı. Sanki tanrıça gibiydi. Tabloya yaklaştım nedenini bilmediğim bir şekilde o kadın bana çok yakın ve tanıdık geliyordu.
Uzunca bir süre tabloyu izledim. Ben biraz daha yaklaşma kararı aldiğimda mavi saçlı kız bu odaya doğru geliyordu.
Gözlerimi tablodan kızın yüzüne çevirdim.
- Sanırım bu evde bir erkek çocuk yaşıyor üst katta bir çocuk odası var ama kimse yoktu odada.
- Burada da kimse yok. Mutfağa bakalım?
Kafasını salladı.
Mutfağa ve bakabileceğimiz her odaya baktık ama kimse yoktu. Sadece... yatak odasına bakmadık ama oraya da girmek büyük saygısızlık olacaktı. Mavi saçlı kızın dediği çocuk odasında oturup bir şeyler hatırlamaya çalışıyorduk.
Gergin sessziliğimizi telefon zil sesi bozdu. Ceplerimi kontrol ettim ama benden gelmiyordu. Bu arada bir telefonumun olduğunu ve bunca zamandır arka cebimde olduğunu öğrendim.
Mavi saçlı kız küçük çantasından telefonu çıkardı ve ekrana tuhaf tuhaf baktı. Muhtemelen arayan kişiyi tanımıyordu ama isminin yanına koyduğu turuncu kalpten onun için değerli biri olduğu anlaşılıyordu.
Daha fazla bekletmeden aramayı yanıtladı.
- Alo ?
- Kızım sen neredesin, sabahtan beri aramalarıma ve mesajlarima bakmıyorsun.
- Pardon ama ben sizi hatırlayamıyorum. Hafızamı kaybettim.
-nE? Nasıl oldu bu ? Bir yaran var mı? Şu an neredesin? Marinette cevap versene!
- Benim adım Marinette mi?
- Evet. Ama niye şaşırdın? Neyse şu an neredesin sen?
- Bilmiyorum.
- Tamam ama konum atmayı biliyorsun değil mi ?
- Evet yani sanırım.
- Şimdi bana konum atıyorsun ve seni almaya geliyorum.
- Ama ben yalniz değilim ki.
- Ne ? Kim var .
-...
- Doğru kim olduğunu bilmiyorsun. Bir yere ayrılma geliyorum.
Telefonu kapattı adının Marinette olduğunu yeni öğrendiğim kız. Nedense o da bana tanıdık geliyordu, sesi, yüzü mimikleri aynı tablodaki kadın gibi...
VEEE BÖLÜM SONUUU
Bölümü nasıl buldun?
Umarım hoşuna gitmiştir.
💕 KENDİNİZE İYİ BAKIN 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞME ZAMANI ✔️
ФанфикAdrien'ın rüyası üzerine Marinette, Kara Kedi'ye bir şans verir ve her ikisinin de hayatı değişir. (İlk kurgum olduğu için biraz acemice)