"Sonunda benim oldular"

276 24 12
                                    

Adrien

Leydimin planını uyguladık. Şu an Howkmoth'un gizlendiği yerdeyiz. Beni de esir tuttuğu yerde. Bu neden aklıma gelmedi ki ? Ama yolu tam bilmiyordum. Neyse ki akıllı bir partnerim vardı.

-Kedicik içeri girmeye hazır mısın?

-Her zaman Leydim. İşaretinle

- Tamam öyleyse. Ama sessiz olmalıyız. Hawkmoth'un muzicesini alma şansımız var. Bunu boşa harcamamalıyız. Şimdi yavaş yavaş ilerliyoruz. Hadi

Yavaş ve dikkatli bir biçimde ilerledik. Karşımıza kimse çıkmadı. Şaşırdım açıkçası ama işimiz kolaylaşmıştı. İlerledikçe sesler gelmeye başlamıştı. Usta Fu'nun ve Hawkmoth'un sesleri.

-Hadi yaşlı gardiyan şu şifreleri benim için çöz

- Gerçekten bunu yapacağımı düşündüğüne göre geniş bir hayal gücün var demektir. Çok beklersin.

- Yüz küsür yaşında olduğuna göre çok da vaktin kalmadı.

- Asıl senin fazla zamanın kalmadı. Uğurböceği ile Kara kedi her an burada olabilirler.

- Belki de olamazlar 🤨.

Sessiz bir şekilde leydime seslendim.

- Girelim mi?

- Tamam. 1,2,3.

Ve girdik. Ama... ama oda da kimse yoktu. Sadece bir ses kayıt cihazı. İkimizde şaşkınca birbirimize baktık.

- Neredeler?

-Bilmiyorum. Bilmiyorum kara kedi.

- Bize zaman kaybettirmek için bunu yapmış olmalı.

- Ne yani şimdi Usta her şeyi anlatacak ? Eline ne geçecek bize zaman kaybettirerek? dedi ve yere oturdu. Bende yanına giderek onu yatıştırmaya çalıştım.

-Hiç , hiçbir şey tabiki ama inan bana Ustayı er ya da geç bulacağız. Bu yolumuzdaki bir taş sadece.

- Sağ ol kediciğim. Nasıl her zaman pozitif düşünebiliyorsun?

-Bilmiyorum 🤷‍♂️. Sanırım bu benim bir avantajım. Sen de öyle yapmalısın. Hadi Canly'nin yanına gidelim. Belki o bize bir şekilde yardımcı olabilir.

- Tamam gidelim zaten yapacak başka bir şeyimiz yok gibi görünüyor.

Mari'nin elinden tutarak onu ayağa kaldırdım ve elini sıkıca tutup yüzüne bakıp karalı bir şekilde gülümsedim. O da bana aynı şekilde karşılık verdi. Kapının eşiğinden çıkarken biri beni yakaladı ve her yer karardı. Derin bir koku geldi burnuma... sonrası belirsiz.

************

Ah boynum çok... çok ağrıyordu. Başımı etrafında döndürdüp gözlerimi açtım. Yine ve yeniden bir sandalyeye bağlı buldum kendimi. Etrafa bakındım. Usta Fu ve Uğurböceği de aynı durumdaydı.

- Usta , Leydim uyanın!

.....

- Usta, Uğurböceği ! Uyanın !

İkinci seslenişimde uyandılar. Önce sersemlediler sonra durumun farkına vardılar.

- Şimdi ne yapacağız?. Endişeli bir şekilde sorumu yönelttim.

- Şanslı tılsımımı kullanacağım tabi ki. Cevap Uğurböceğinden geldi.

- Şanslı tılsım.

Şanslı tılsım bize bir tel toka verdi. Ne alaka? Bunla ne yapabiliriz ki? Ben böyle düşünürken ayak sesleri gelmeye başladı. Çok geçmeden de kapı açıldı. İçeri Hawkmoth girdi.

-Demek konuklarımız güzellik uykularından uyanmış. Güzel. Öyleyse benim olanı alabilirim.

Howkmoth bana ve Leydim'e doğru yürümeye başladı. Mucizelerimizi almak için bize yaklaştığı çok açıktı. Sanırım bu sefer başaracaktı. Ellerimiz ve ayaklarımız bağlıydı. Ona karşı koymak bizim için zordu. İlk önce Leydimin kulaklarına uzandı. Ben daha tek kelime edemeden çevik bir şekilde küpeleri aldı. Ve odanın içindeki herkes uğurböceğinin gerçek kimliğini öğrendi. Aslında sadece Howkmoth öğrendi ben ve Usta zaten biliyorduk. Sıra bana geldi. Benim mucizemi de alırsa dileğini gerçekleştirecekti. Yüzüğümü avucumun içine sakladım. Hawkmoth bana doğru geliyordu. Elime uzandı ama avucumu daha da sıktım. O avcumu açmak için uğraştıkça ben daha da sıkıyordum ama artık tırnaklarım batmaya başladı ve elim çok acıdı. Bir kere daha elimi açmak için hamle yaptı ve başardı. Artık yüzüğüm de ondaydı. Dileğini gerçekleştirmemek için önünde hiçbir engel yoktu.

- Sonunda benim oldular. Hahahaha. Ben mutluluğumu yaşarken siz de burada yavaş yavaş boğuluyor olacaksınız. Çok teşekkür ederim ezik kahramanlar hahahaha.

Buna inanamıyorum. Bizi kolayca tuzağına düşürdü ve mucizelerimizi aldı. Bir şeyler yapmalıyız ama ne? Ellerimiz ve ayaklarımız zincirli. Güçlerimiz yok. Moralimiz sıfır ve boğularak öleceğimiz gerçeği yüzümüze bir tokat gibi indi. Şu an yapacak hiçbir şeyimiz yok. Sanırım sonumuz geldi. Bu düşüncelerimden altımızda gelen su sesi ile sıyrıldım.

Üçümüz de önce yere doğru sonra elveda dercesine birbirimize baktık....

VEE BÖLÜM SONUUU


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DEĞİŞME ZAMANI ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin