Bölüm 15: Kızıl Kum

42 9 4
                                    

"Mirası rahatça hissediyorum, Lucas. Asıl sorun kontrol etmek. Onu düzene sokmaya çalıştığımda güneşi ellerimle kapatarak yeryüzünü karanlıkta bırakmaya çalışıyormuş gibi hissediyorum." Lucas'ın, içinde bulunan bir gücü kontrol altına almanın nasıl hissettirdiğine dair en ufak bir bilgisi yoktu. Onun kendisine ait bir büyüsü bile yoktu. Eski Holwar kahinine babasıyla gittiğinde yaşlı adam ona büyüsü olacağını söylemişti. Lucas, adamın uydurduğunu düşünüyordu. Sonuçta bu yaşına kadar hala bir kırılmış ruhtan farkı yoktu.

"O enerjiye odaklan. Başarabilirsin Adel. Yapman gereken tek şey onu düzene sokmak ve kontrol etmek. Kendi büyü enerjinle onu baskılamaya çalış." Lucas'ın gözü masanın üzerinde duran kitaba kaydı. 'Miraslar ve Uyanışları' isimli kitabın içinde toprak atası mirasını bile uyandırmanın yolları yazıyordu. Kitabın içinde ölümcül miras olmasa da, mirasları kontrol edebilmenin ilk adımı her zaman enerjisini düzenlemekten geçiyordu.

Öğle vaktine kadar yemek yemekten başka sadece Adel'in mirasını uyandırmaya çalışmışlardı. Genç kız dünden beri hiç uyumadan sadece mirası uyandırmaya çalışıyordu. Ne kadar denerse denesin miras oldukça kuvvetliydi. Adel sürekli bir şeyin eksik veya az olduğu hissine kapılıyordu. Belki de fazlaydı. Ona göre anlaması zor bir şeydi ölümcül miras.

Mirası uyandırmaya çalışmakla geçen uzun bir zamanın ardından genç adam ayağa kalktı.

"Biraz ara ver Adel." Genç adam bu cümleyi altıncı kez söylemişti. Adel, bu kez karşı gelecek bir bahanesi kalmadığını fark etti. Meditasyon yapmayı bırakıp talim odasından çıktı. Beraber bir şeyler yedikten ve masayı topladıktan sonra Lucas, masanın tam karşısında oturan hüzne boğulmuş genç kıza baktı. Adel tüm bu olanların kendisinin suçu olduğunu düşünüyordu. Siyah saçlı genç kendisi de epey üzülmüştü ama bu, Adel'in üzüntüsüne kıyasla sönük sayılırdı. "Orion iyileşecek. Mirası uyandırdığın zaman yapman gereken tek şey ona yaşam enerjisini geri vermek."

"Ailesinin yanına gittim Lucas. Neden benim geldiğimi sorgulayıp durdular. Onlara iyi bir şey söyleyemedim." Kısa bir sessizlik oldu.

"Kötü bir şey de söyleyemedim." Hüzün gözle görülebilir olsaydı, odada gözle görülebilen başka bir şeyin olmayacağını fark etti genç adam.

"Bir sonraki gidişinde iyi bir şey söyleyeceksin. Hatta Orion ile birlikte gidersiniz." Adel'den ses çıkmayınca konuyu değiştirmeye karar verdi.

"Mirası uyandırmak için bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordun değil mi?" Adel kafasını hafifçe yukarı aşağı salladı.

"Sanırım eksik olan şeyi buldum."

-----

"Olayın benimle ne ilgisi var anlamadım ama..." İllüzyon sınıfı zihin büyücüsü delicesine sırıtmaya başladı.

"Tehlikeli dedin diye geliyorum."

"Ormanın derinlerinde elbet tehlikeli bir şeyler vardır dedim. Tam olarak 'tehlikeli' demedim." Shawn yüzüne yerleşebilecek en alaycı sırıtışla Lucas'a baktı.

"Bir kez daha dayak yemekten korkmanı anlıyorum tabii."

Koluna sert bir darbe yemesiyle acıyla bağırdı. "Çürüdü!"

"Bir ara gel de teke tek kapışalım."

"Beni teke tekte yenebileceğini biliyorsun." Etrafında iki tane kopya oluştu. "Düellolar bana göre değil."

İkisi sohbet ederken Adel orada değilmiş gibiydi. Onun aklı istemeden öldürdüğü Huzur Şövalyeleri üyeleri ve Orion'daydı. Biraz sonra ağaçların arasına karıştılar ve derinlere doğru yürümeye devam ettiler. Bir süre yürüdükten sonra Lucas etrafının yeterince yaşam enerjisi barındırdığını düşündü.

LucasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin