11. Bölüm

2.8K 226 57
                                    

Bilge

Birini tanımak nedir?
Ne kadar zaman gerekir?

Mesela;
“İnsanları tanımak denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur.”
Der Mevlana.

Ya da boşanmak üzere olan eşler “Seni çok yanlış tanımışım. Seni yüzsüz şerefsiz.” Kalıbıyla başlayan küfürler ederler.

Hayal kırıklığı belirten cümleler “Beni hiç mi tanımadın? Bunu yapmaz diyemedin mi?” gibi ibarelerle başlar ve biter.

Mesela yani.

Bana göre ise birini tanımak;
Fiziksel ve ruhsal tepkilerinin ezberini yapmak, ve bu ezbere dayanarak hareketleri hakkında tahminler yürütmektir.

Çok mu soğuk bir tanım oldu?

Şöyle açıklayayım;

Mesela hayatınızın büyük bir kısmını birlikte geçirdiğiniz kardeşlerinizi düşünün.

Herhangi bir espriye gerçekten mi yoksa ayıp olmasın diye mi güldü ayırt edebilirsiniz.
Kardeşiniz ne kadar iyi oyuncu olursa olsun.

Çünkü onu ezberlemişsinizdir.

Ne tür şakalardan hoşlanır, kahkahasının rengi nasıldır, gözleri ne kadar kısılır, sesli mi güler yoksa sadece omuzları mı sarsılır...

Gibi gibi birçok ibare sizi onun sahte gülüşünü anlamaya iter.
Bu, uzun süre bir arada olduğun kişiyi ezberlemektir.

Ezberlersiniz. Hareketlerini, tepkilerini, düşünme tarzını, günlük rutinlerini, sevdiği ve sevmediği şeyleri zamanla ezberlersiniz.

Ve bir süre sonra ezberlerinize dayanarak isabetli tahminler yapmaya başlarsınız.

“ Bu film çok duygusal, sonunda kesin ağlar.”

“ Bu salak saçma tepkiler vermeye başladı kesin birşey saklıyor.”

“ O böyle ortamları sevmez. Daha çok doğa insanı.” Gibi.

Evet. Gerçekten tahminleriniz doğru çıkabilir ve siz de o kişiyi biraz tanımış sayılabilirsiniz.

Ta ki bir yere kadar...

O kişinin daha önce hiç yaşamadığı bir durumda kaldığınızda ya da hiç hissetmediği birşey hissettiğinde tahminlerinizin doğruluk oranı düşer.

Çünkü ezberiniz taze bitmiştir.

Veri tabanınızda böyle bir bilgi yoktur.

Mesela daha önce hiç olmadığı kadar çaresiz kalıp kapana kısılmış hissedebilir. Aşık olabilir, borca batmış olabilir, çok yakın bulduğu biri ölmüş olabilir...
Bu gibi durumlarda insanlar alışık olmadığınız tepkiler verebilir.

Mesela yani.

Ve ben Ahmet’i tanımıyorum.

Ne bazı hareketlerini ezberleyecek kadar uzun zaman geçirdim ne de birlikte kritik anlar paylaştık.

Biz sadece toplasan dört kez bir araya geldik.

Ve tanışalı henüz bir ay bile olmadı.

Peki ondan hoşlandığım kanısına nasıl vardım?

Evet dediğim gibi ben Ahmet’i tanımıyorum.

Ama ben birini çok yakından tanıyorum.

Kendimi.

Ben herhangi bir insanla tanıştığımda nezaketen samimi davranır ve gülümserim.

Karşılık olarak aynı tavrı bulursam da zamanla samimiyet derecemize karar veririm.
Yani veri tabanımda bulunan “ilk tanışma” prosedürü budur.

Yüz YüzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin