Katsuki, Shouto'nun yakasından tutmuş ve havaya doğru kaldırdığında, Shouto'nun tüm adamları silahlarını Katsuki'ye doğrulttu, Katsuki'nin adamları ise Shouto'ya.Shouto sorun yok anlamında elini kaldırdığında adamları silahı indirsede, Katsuki bunu yapmadı.
"Ne haltla benim olanı çaldınız?"
Shouto, Katsuki'nin elinden kurtularak yere düşmüştü, sinirle gözlerini sarışına çevirdi ve sırıttı.
"Senin olan diyorsun fakat! Daha sahip çıkamıyorsun... Shigaraki'nin elinden aldım onu!"
"Demek Shigaraki'yi de sen öldürdün?"
Katsuki sinirle Shouto'ya yaklaşmaya başladı, İzuku ise kavgadan çok kaçmak için yerde sürünüyordu...
Katsuki, Shouto'ya sert bir yumruk geçirmişti. Shouto yumruğun etkisi ile affalayarak tekrar baktı Katsuki'ye.
"Deku'yu neden dövdün?"
"Deku?"
Katsuki eli ile yerde yatan yeşil saçlı çocuğu gösterdi...
İzuku artık kıpırdayamıyordu, Katsuki'yi de görmek istemiyordu aslında o kimseyi istemiyordu... Sadece hâlâ ölmek için yalvarıyor, kaçmak istiyordu. Zaten Katsuki'nin gelmesi kendisini şok etmişti ve korkudan kafasını kaldıramıyordu...
"Demek sahibinin sana verdiği ad bu-"
Katsuki Shouto'ya bu sefer bir tekme geçirdi ve Shouto Geriye doğru düştü, daha sonra sekerek ayağa kalktı ve sinirle baktı.
"Orospu ço-"
"Deku'yu bana ver. Oh! Gerçi benim olan şeyleri istememe gerek yok."
Katsuki Shouto'nun yanından öylece geçip İzuku'nun yanına geldi, İzuku zorlukla kırmızı gözlere baktı...
İzuku çok şey istememişti hayattan... Bir parça sevgi istemişti sadece...
Shouto tüm olanları dikkatle izliyordu, o kadar emindi ki İzuku'nun Katsuki'ye bağıracağına veya kendisine davrandığı gibi ona davranacağını...
Fakat böyle olmadı.
İzuku ağlayarak Katsuki'nin önünde sessizce bekliyordu... Shouto şaşkındı.
"Eve gidiyoruz... Evden çıktığın için başına neler geldi gördün mü?"
Katsuki güldü ve İzuku ağlayarak sarışının bacaklarına tutundu.
Shouto, İzuku'nun ilk defa itaat ettiğini gördüğünde... "Güç bu olsa gerek..." Diye düşündü...
Izuku bağırarak ağlıyor, tutmayan bacakları ile kalkmaya çalışıyordu.
"Hep böylesin... Çok acınası gözüküyorsun..."
Ve İzuku, hızlıca Katsuki'nin kemerinde bulunan silahı aldı ve kendini tüm gücü ile geriye doğru atarak, uzaklaşayı becerebilmişti.
"Demek hâlâ hareket edebiliyorsun?"
İzuku ağzındaki kanı yere doğru tükürdü ve sendeleyerek daha çok geriye doğru gitti.
"Yaklaşma, yoksa kafama sıkarım."
Katsuki hiç böyle bir hamle beklemiyordu, sebebsizce korkmuştu çünkü İzuku kendini öldürebilirdi. Endişelensede, soğukkanlılıkla konuşmaya devam etti.
"Yapamazsın..."
"Ya-yapabilirim..."
İzuku zorlukla ayakta duruyor, titriyordu... Ortamda bulunan herkes bakışlarını yeşil saçlı çocuğa çevirmiş ve dikkatlice izliyordu... Zavallı şu an intihar etse yırtık kıyafetleri ve çaresiz bedeninden başka bir şey bırakmazdı...
Katsuki sustu, ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece soğuk kanlılık ile çocuğun çillerinden akan göz yaşlarını izledi.
İzuku elini gevşetti ve titreyen sesi ile konuştu.
"Bir ş-şartla seninle gelirim Ka-kacchan..."
Katsuki kendisine "Kacchan" denmesi ile kalbi deliler gibi attı, nefret ederdi oysaki bu takma addan. En son İzuku kendisine "Kacchan" dediği zaman, çocuğun ağzına silah sokmuştu...
Şimdi ise neden bu ses için her şeyi yapabileceğini düşünüyordu..?
Her şey saçma sapan gururundandı belki de...
Katsuki yutkundu.
"O şartın nedir?"
"Bana...
S-Sarılır mısın..?"
-
________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐩𝐥𝐚𝐲 𝐝𝐚𝐭𝐞 | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ
Fiksi Penggemar________ "İşte İzuku, o an 'keşke evde kalıp günlerce dayak yeseydimde dışarı çıkmasaydım' dedi." ________ Mafia Au / BakuDeku / Şiddet İçerikli. / Cringe okumayın. ✨# 1 - Sad ✨# 2 - Midoriya ✨# 1 - Bakudeku