SAVAŞTAN
Öğlen oldu ama hala öykü gelmemişti ve Akında gözükmüyordu. Kötü bişey yapmamıştır umarım Akın o zaman onu doğduğuna pişman ederim işte. Kaan sınıfta Akının cırcır(ishal) olduğunu söyleyip tüm dersi kaynatmıştı ama ben inanmamıştım. Bir süre sonra kafamı masadan kaldırdığımda Melis telaşlı telaşlı gelmişti yanıma. "Savaş Öyküyü arıyorum cevap yok" dediğinde başımdan aşağı bir kaynar su döküldü sanki işte şimdi kesin bişey oldu kesin bunu Melise çaktırmadan "bişey olmamıştır sen sakin ol yazar bekle biraz daha yazarsa banada söyle" sınıftan çıktım sonra. Dayanamayıp evine doğru yol aldım. Sokağın başına gelince arabadan indim çünkü çok dar bir sokaktı. Hemen kapıya gelip zili çaldım ama kimse açmıyordu. Burası aynı zamanda Volkanın da eviydi. Bir kaç kere daha çaldığımda hala açılmamıştı kapı. Telaşla İl dayanamadım volkanın kapısını çaldım. Bu gün mert söylemişti okuldan öğlen çıkmıştıVolkan. Hemen açtı kapıyı. Sert bir tavır takınarak tek hamlede sordum. "Öyküyü gördün mü hiç" beni gördüğüne hem şaşırmış hemde sorgularcasına bakmıştı. Doğru ya ben neden bu kadar önemsiyorum bu kızı. "hayır bu gün okulda da hiç görmedim ne oldu" dedi. Bende olanları anlattım. Hemen Akını aradı ama onun lada değildi. Akını biraz tanıyorsam onunla olsaydı şuan kesinlikle sinirli olurdu hatta telefonu bile açmazdı. İçim rahatlayınca Volkan'a kafa sallayıp evden çıktım. Eve gittim. Öğlenden sornaki iki ders zaten boştu geri dönmeye gerek yok. Yatağıma geçip telefonumla uğraşmaya başladım.
AKINDAN
Güzelce rahat rahat yemek yerken aklıma Öykünün gelmesiyle boğazıma lokma takılması bir olmuştu. Onu orda bırakmıştım çıplak ve kan revan içinde. Kendimle gurur duymuyorum tabiki ama bunu hak etmişti kesinlikle hak etmişti. Anneme laf etmemesi gerekirdi. Bidaha edemez bana yaklaşamaz bile. Tekrar bir yudum alacakken telaşlı bir adet Kaanı gördüm. Bide banaa hesap sorar gibi "Öykü nerde" dedi. Bende olanları anlatamayacağım göre "tehtidlerimi savurdu biraz da korkuttun ve onun telefonu çaldı şimdilik bıraktım koşarak okuldan çıktı" dedim. Oda rahatlayacak "ah be bende korktum kıza bişey yaptın sandım valla helal sana bu sefer tuttun kendini" dedi. Bende derin nefes alıp kafamı salladım. Volkanda aramıştım onda cevabımı söylemiştim. Şimdide Öykünün telefonunu karıştırmaya karar verdim. Şifresi vardı ne diye düşünürken aklıma Melisle konuşmaları geldi kedisi varmış ve çok seviyormuş adı Sakız kesin odur. Evet tahminim doğruydu hemen karıştırdım telefonunu önce mesajlara girdim. Melisten 20 mesaj vardı ona "knka babam aradı acil çıkmam gerek çantamı sen toplarmısın" dedim evet Öykü kesin böyle konuşurdu. Sonra çıkıp diğer mesajlara bakarken Savaşla hiç konuşmadığını gördüm. Buna mutlu olmuştum. Sonra galeriye girdim Burda hep kediyle fotoları vardı. Bir mavi gözlü çocuk daha vardı ama bu videoydu hemen izledim. Videoda çocuk ona sarılmış ve canım kardeşim iyiki doğdun diyordu ve pastaya üsfluyordu. Çok mutluydu babasıyla sarıldı o çocukla sarıldı ama bi terslik vardı annesi annesi yoktu. Sonra telefonu başka bir yöne çevirdiğinde bir kadın vardı oturup TV ye bakıyordu kollarını bağlamış kameraya kafasını çevirdiğinde " Poyraz kapat şunu hadi bitirin artık yeter çok bile bu ona" kamerayı son kez Öyküye çevirdiğinde gözlerinin dolduğunu anlamıştım. Kafasını sağa yatırmış o kadına bakıyordu. Derin bir nefes alıp kemraya elimi koydu ve video kapandı. Bu neydi şimdi. O kadın annesi miydi?Biraz daha gezerken pijamalarıyla foto çekilmişti bide kediliydi. Gülümsemiştim. Gülümsemişmiydim? Neden? Hemen kendimi toplayıp galeriden çıktım. Tam kapatacakken bir Günlük uygulaması görmüştüm. Aha şimdi yakaladım seni öykü herşeyini öğrencem ve sana koz olarak kullancam. Gülmeye başlamıştım içimden.
Günlüğün başlangıcı onun okula başlamadan 3 gün öncesinin tarihiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Okul (GÖLGE)
Teen FictionYAZARDAN "En ummadığın kişi ortaya çıkartır sırlarını derindekinin. Sen herkesi kör, evreni sersem mi sanırsın?" Her sır elbet çıkacaktır ortaya. ÖYKÜDEN Ben Öykü size acı veren tüm insanlara ne demek isterdiniz. Benim şimdiki aklım olsa bana tün...