BÖLÜM 7

25 4 0
                                    


ÖYKÜDEN
  Ne zamandır babamı aramıyordum utanıyor muydum anlamıyordum ama kalbimdeki bu hayal kırıklığı bu kadar acıtır mıydı insanın canını? Ne zaman mutlu olsam tam o zaman kalbimin ortasına bir öküz oturuyordu sanki. Zorda olsa babamı aramaya karar verdim açmıştı.
-Kızım iyi ki aradın hiç aramayacaksın sandım.
+Nasılsın baba?
-İyiyim asıl sen nasılsın kızım çok özledim seni hafta sonu geleyim göreyim olur mu?
+Olur baba gelebilirsin sormana gerek yok hem biraz konuşuruz.
-Tamam kızım görüşürüz.
Bende o sırada kahvaltımı ettim topladım giyindim ve çıkıyordum. Aslına şuan bu halde gitmem yalnış ama kimsenin beni güçsüz görmesini istemiyorum. Bu yüzden tüm morluklarım ve ben bu gün okula gidiyoruz. Daha 5. Gündeyiz ve ben hem düşmanlar hem dostlar edinmiştim. Yine de dostlarım için dayanılabilirdim sanki. Sakızın mamasını da her zaman ki gibi koyup çıktım. İnerken tabi Volkanı da gördüm bana neden gidiyorsun der gibi bakarken yanından geçip gittim. Evet bu sefer ben yaptım bu sefer görmeyen benim onu tamamen sildim. Zaten hayatımda kaç günlük insan ki. Ben önden o arkadan yürümeye başladık. Hiç ses seda yoktu. Okula geldiğimde bir an için tereddüt yaşasam da girmeye karar verdim. Sınıfa geldiğimde içeri girer girmez herkes bana gözlerini dikti. Sanki herkes acıyarak bakıyordu. Melis bile şok olmuştu. O kadar mı kötü haldeydim ya. Her neyse deyip savaşın yanına geçtim. Oda ayağa kalkıp cam kenarına geçmeme izin verdi. Çok kibar ve tatlı biriydi teşekkür ettim. Tabi Melis rahat durur mu hemen geldi savaşla aramıza oturdu. Arkamızdaki akının homurdandığını duysam da hiç takmadan Melisi dinledim.
-Kızım ben sana ne dedim ya ne dedim İdillere güvenilmez demedim mi ben? Hep haklı çıkmak zorunda mıyım kızım ben? Sana demedim mi gitmeyelim diye? Hadi ben gitmedim sen neden tek başına gidip kendini tehlikeye atıyosun? İyi misin? Bir şey oldu diye çok korktum kızım yaaaa. Dedi ve sarıldı bana.
+Ahh dikkat etsene Melis ya azcık yavaş sakin ol. İyiyimm merak etme.
-Özür dilerim dedi ve gülümsedi.

VOLKANDAN
  Öyküyü gördüğümde nedense kendimi kötü hissediyordum. Keşke arkadaş olma ihtimalimiz olsaydı. Onun yanında kendimi hiç olmadığım kadar çocuk hissediyordum. O yürürken bende arkasından gitmiştim ağlamaktan hala kıpkırmızıydı bide morlukları vardı yüzünde. Küçücük elleri bile morarmıştı ve ilk geldiğinden daha zayıflamıştı nasıl olurda bu kadar zayıflamış olabilirdi. Buna rağmen bile güçlü bir şekilde okula gidiyordu gerçekten şaşırmıştım başka biri olsa kesinlikle gidemezdi. Dış görünüşünden baktığımızda nerdeyse bayılacak gibi dursa da yüzü hep gülüyordu. Onda gerçekten anlayamadığım bir farklılık vardı. Sanki her şeyi içine atıyormuş gibi hayatına devam ediyordu ve bu kesinlikle akının sevdiği türden biri değildi onu pes ettirmek için elinden geleni yaptırır ve kız mecburen boyun eğmek zorunda kalır. Belki de hata yaptım ona öyle davranmakla ama en azından benim yüzümden başına bir şey gelmez.
YAZARDAN
  Volkanın böyle düşünmesinin sebebi Akının fazla bencil olmasıydı onun olan bir şeyi paylaşmayan biridir Volkanla çocukluk arkadaşılar ve Akın çocukluk arkadaşıyla arasına bir kızın girmesini asla istemezdi. Öykü de takmıyormuş gibi gözükse de içten içe yanıyordu. Ne ailesinin ona yaptıklarını unutmuştu ne Akının nede Volkanın. Ama hepsini içine atıp dışarı kusmuyordu. Akın gibi ama tek fark sinirlerini kontrol edebiliyordu.

ÖYKÜDEN
  “Melis akşama babam gelecek seni onunla tanıştırmak istiyorum gelir misin?”  diye sordum bu morlukları kapatmamız lazımdı ve onun yanında bunlar gözükse bile bu kadar darlayamazdı babam. Oda kafası ile onayladı ailesine sordu onlarda tamam dedi. Onlarla da tanışmak için can atıyordum. Çok merak ediyordum nasıl bir ailesi evi var onlardan hiç bahsetmiyordu. Öğlen olmuştu bile Melis önden lavaboya gitti bende kantine indim bu merdivenler gerçekten beni bir gün öldürecek.  İndiğimde görmez olaydım Akınların tayfa bizim hep oturduğumuz masaya oturmuş beni pis pis süzüyordu. Bende kantin de çalışan ablanın yanına gidip alıcaklarımızı aldım. Melis te benim almamı istemişti. Akınların masasının yanından geçip boş masaya oturdum. Bana burada rahat yok diye düşünürken. Akın önümdeki sandalyeyi çekip üzerine ters bir şekilde oturdu. “Nasıl sana olan partiyi beğendin mi? Çabuk toparlamışsın.” Dedi pis pis sırıtarak yanında volkanda vardı ona baktım. “Evet arkadaşın sağolsun bir dakika bile yalnız bırakmadı beni” Volkana dönüp “Her şey için teşekkür ederim.” dedim ve gülümsedim. Onları takmayarak yemeğimden yemeğe başladım Melis zaten daha anca gelmişti oda karşıma oturdu ve ne oluyor diye sordu. Bende “ Ne olsun tatlım Akıncım gelmiş nasılım diye sordu bende cevabını verdim” dedim akına bakarak. Oda çok sinirlenmiş olacakki Volkanı çekiştire çekiştire çıkardı kantinden.
VOLKANDAN
Öykü gerçekten yürek yemiş olacak ki Akına kafa tutmaya başlamış. Ben ondan uzak durarak Akını sakinleştirmeye çalışırken o ise ona dik kafalılık yapıyordu. Evet bir kızın akına karşı gelmesi gerekiyordu ama bu derece değil bu resmen ölüme kafa atmak gibi bir şey. Merdivenlere gelmiştik akın bağırmaya başladı.
+Sen nasıl ona yaklaşırsın ben o kıza ders vermiştim nasıl böyle bir zayıflık gösterirsin sen!
-Ben sadece ona yardım ettim kız benim komşum.
+Sen ona aşık oldun demi?
-Hayır ona aşık değilim. Onunla arkadaşta değilim sadece ona yardım ettim sana hesap vericek değilim konuşmalarına dikkat et bir daha bana böyle bağırma sonucuna katlanırsın Akın.
+Tamam öyle olsun bakalım. Ben kendimi kaybettiğimde de ona yardım etseydin keşke. O kızın aramıza girmesine izin verirsen o zaman külahları değişiriz işte.
Bir şey demeden sınıfıma çıktım. Onun için gerçekten üzülüyordum. Akın aslında iyi biriydi küçükken. Onu öyle yapan babası oldu onun davranışları. Annesini kaybetmişti nasıl olduğunu bilmiyorum ama Akın bundan çok etkilenmişti ve çoğu zaman da hep bizimle yaşadı bizle iyiydi ama bir süre sonra hareketlerine hakim olamamaya başlamıştı. Her eve gidip bize dönüşünde gerçekten farklı şekilde dönüyordu. Daha suskun daha donuk daha sinirli. Oda benim gibi pek gülmezdi şimdi düşündüm de hiç gülmedi. Onun zayıf noktası bendim neden bilmesemde tahminim babasından görmediği o sevgiyi benden gördü bir yaş büyük olsamda beni babası abisi gibi gördü bu yüzden de ben ne zaman dur sus veya başka bir şey desem yapardı ama artık bende onu durdurmakta zorlanıyordum. Tek çözüm onu sinirlendirmemek ama buda pek mümkün değil. Bunları düşünürken masada kafamı koymuş gözlerimi kapatmıştım. Saçlarımın arasında küçük bir el hissettim. Bu Öyküydü hemen kalktım. 
-Ne yapıyorsun sen burada.
+Sadece konuşmaya geldim ve bu seninle son konuşmamız. derken önümdeki masaya oturdu. Bunu demesi içimde bir burukluk yapmıştı nedense. Bende kaşlarımı çatarak.
-Konuş.
+Herşey için teşekkür ederim aslında etmeyecektim dünkü davranışından sonra ama bir teşekkür borcum varmış gibi hissettim bir anlık belki arkadaş olucakmışız gibi gelmişti seni iyi biri sanmıştım ama babanın seni zorladığını unutmuştum. Yoksa sende onlar gibisin yoksa neden onlarla durasın ki. Teşekkür ederim herşey için.

Dedi ve kalkıp gitti cevabımı bile beklemedi gerçi beklese onu kırmam gerekirdi iyi oldu aslında kendisinin benden uzak durması daha iyi. Benim hakkımda bir bok bilmeden konuşması da canımı sıkmıştı. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Peki o bunu dediğinde neden benim burkulmuştu sanki kalbim. Ne oluyordu bu kız benim buz gibi olan kalbimi mi eritiyordu. Hayır bu kesinlikle aşk değildi ama bir şekilde içimi eritiyordu. Zaman nasıl geçti bilmiyorum derse girdik çıktık okul bitmişti bile. Şimdi de eve gidiyordum. Melis ve Öykü de önümdeydiler. Benimde yanımda Akın ve Kaan vardı bize gidiyorduk. Umarım bir sıkıntı olmaz diye düşünürken eve gelmiştik bile şimdi. Eve girdik neyse ki onlar bizi görmedi Kaan da ortam sessizliğini kapatmak için mal mal konuşuyordu.  Hemen siyah koltuğuma oturdum akında her zaman ki tekli koltuğa geçti. Kaan da bira getirdi.

ÖYKÜDEN   Eve geldiğimizde Melis bana yardım etti morlukları kapattık babam üzülsün ve dert etsin istemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ÖYKÜDEN
  Eve geldiğimizde Melis bana yardım etti morlukları kapattık babam üzülsün ve dert etsin istemiyordum. Acaba nasıl geçiriyorlardı günlerini annem olacak kadın acaba sinirden kime patlıyordu şimdi. Babamı beklemeye koyulduk işlerimiz bitince. Bende bir neskafe yaptım içerken Melisten gelen soruyu duydum.
-Hep Akınlarla ilgili konuştuk knka birazda eski okulundan bahsetsene nasıl bir yerdi?
Bu soruyu duyunca içim kararmıştı orda gerçekten iyi günler geçirmemiştim. Tam ağzımı açacakken kapı çaldı babam gelmişti gerçekten beni kurtardı. Gülümseyip “babam geldi bunu da başka zaman konuşuruz” dedim oda kafa salladı. Bende kalkıp kapıyı açtım. Gelen babamdı içeri geçmesi için geri çekilecektim ki bana sımsıkı sarıldı “seni çok özledim kızım”

Sizce öykü yaşadıklarını anlatmalı mı?

Yeni bölüm erken gelsin mi?

Yeni Okul (GÖLGE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin