÷10

6K 457 146
                                    

"Yok, sadece bir adam çıktı karşıma." Teneffüs bitip ders başladığında dördümüz bir arabaya binmiştik. Ders bitene kadar Kadir bizi arabayla güvenli bölgeye götürmüştü. Şimdide tekrar teneffüse girmiştik.

"Ooo, 21 kişi kalmış. İyi iyi!" Artık Ivan ve Oleg'de kendi mikrofonlarından konuşuyorlardı.

"Aynen."

"Bizi beklediğin için teşekkürler bu arada." Teşekkür ettiğim sırada Kaan ile gözgöze gelmiştik. Gülümseyip önündeki kitaba dönmüştü. Bu teneffüste de kitap okumaya karar vermişti.

"Önemli değil. Ben bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi sor yiğenim."

"Ehehe şey! Siz nerelisiniz? Yani adın Ivan ya o yüzden sordum."

"Rus. Oleg ve ben ikiziz. Anne Rus baba Türk."

"Anladım, ne güzel."

"Güzelizdir."

"Of, Oleg ya!" Kadir dahil hepimiz gülmüştük.

"Önümüzden araba gidiyor." Heyecanım sesime yansımıştı.

"Tara tara!" Kadir arabayı sürdüğünden adamları öldürmek bize düşmüştü. Ama ben dayanamayıp bayılmıştım. Ben bayılınca onlarda arabadan inmişti.

"Kübra ağacın arkasına doğru gel." Oleg'e doğru sürünürken ateş sesleri kesilmişti. Bizimkiler yaşadığına göre karşı takım ölmüştü.

Oleg beni kurtarırken Ivan ve Kadir can basıyordu.

"Neyseki bizden biri eksilmedi."

"Aynen, kaldı 17 kişi."

Oyun tüm hızıyla devam ederken ders zili çalmıştı. Ama bu sefer derste oynayabilirdik çünkü edebiyat hocası bir şey demiyordu. Zaten sayısalcıydık.

"Hoca geldi."  Kaan'ın uyarışıyla telefonu masaya bırakıp ayağa kalktım. Hoca selamı verip oturmanıza izin vermişti. Sınıftakilerin bazıları test çözerken bazıları bizim gibi telefonla oynuyordu. Bazıları ise dedikodu yapıyordu.

"Geldi yine tipini sevdiğim!" Ivan bu hoca ile kötü bir hukuku olduğundan böyle söylemişti. Adam Ivan ve Oleg'in babalarıyla dalga geçmişti. "Babanız işi biliyormuş. Rus bir eş ahahah!" deyip Ivan ve Oleg'in kendisine kin beslemesine sebep olmuştu.

"Yine gidecek misiniz?"

"Yok, bu hoca bir şey demiyor. Devamke!" Kadirhan'ı yanıtlayan Oleg olmuştu.

"Tamam o zaman, bi win alalım."

"Aynen!" Ivan ve Oleg ilk başta tedbirli yaklaşsalarda şu an Kadir'e ısınmışlardı. Bence de Kadir şu ana kadar ters bir hareket yapmamıştı.

Yeni bir araba bulup oyun alanına vardık. Yavaş yavaş kalan oyuncu sayısı 8'e düştü. Bizim dışımızda 4 kişi kalmıştı. Eğer karşı tarafta hile yoksa birinci olacağımızı düşünüyorduk. Ve öyle de oldu. Kadir kalan üç adamı Oleg'de diğer adamı vurarak maçı kazanmıştık.

"Güzel oyundu. Dördümüzün toplamı 25 leş. Çok iyi." Kadir leşleri sayarken bende masumca 3 leş yazmasına gülmüştüm. Daha sonra artı puan alıp ana ekrana döndük.

"Benim video çekmem lazım. İsterseniz beraber oynayalım isterseniz ben çıkayım." Arkama dönüp bizimkilere baktım. Oleg kaşlarını 'hayır' anlamında havalandırmıştı.

GAMER | E-SPORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin