GAMER | E-SPOR

÷13

Selamlar herkese,

Oy verip yorum yapmayı ihmal etmiyorsunuz değil mi?

×+

"Kusura bakmayın kızlar. Sizi arkadaşım Yiğit'in sesini duymaya mahkum ettim." Kadir'in gülüşüne karşılık verirken Yiğit yerinden kalkmış ve bir yastığa duvara vuruyordu.

"Ne yapıyorsun psikopat?! O yastık senden pahalı!"

"Öyle mi o zaman senin kafana vuruyum? Değerli sonuçta!" Oyunu bırakıp onları izliyordum. Yiğit dediği gibi büyük yastığı Kadir'e doğru savunuyordu.

"Gerizekalı! Adam akıllı otur şurda!" Telefondan ses gelmediği için mikrofonu kapattığını anladım.

İkisi de eski yerlerine oturduğunda Kadir mikrofonunu tekrar açtı.

"Loot yaptıysanız gidelim."

"Ben tamammım."

"Bende." Üçlü motora binip ilerlemeye başladık.

"Ee kızlar sizde mi Ankaradasınız?" Kadir oyuna odaklanmışken Yiğit de mikrofonu kendine çevirmişti. Ortada bir mikrofon vardı ama tek kulaklığı ikisi takmıştı.

"Evet sende mi Ankaradasın?" Sima cevaplarken ben sessiz kalmayı tercih ettim.

"Evet, Başkentliyiz gardaş!"

"Konuşma tarzınızdan biraz anlaşıyor."

"Doğrudur. Peki kaç yaşındasınız?"

"Sana ne oğlum?!" Kadir'in çıkışına rağmen Yiğit gülüyordu.

"Asıl sana ne?! Biz tanışıyoruz şurda."

"Aynen kanka yengeyi tanımaya çalışıyoruz. Tabi yenge konuşursa. Kızdan ses çıkmıyor."

"Ekin! Size ne?!" Görüntüsü olmayan Ekin'e cevap verirken motordan inmiştik. Durduğumuz yerde bir kaç silah sesi geliyordu.

"Ben 17 buçuk yaşındayım. Yazın 18 olacağım." Sima daha fazla uzatmak istememişti.

"Ehehe şey bende 19 buçuk 20 diyelim. Kübra sen?" Kapalı zannettiğim mikrofonu kontrol ettim.

"18."

"Aynen hatta bugün 18 oldu." Sima sus kız! Bilgi verme deyip doğum tarihimi açık etti çenesi çekilesice!

"Bugün mü oldun? Doğum günün mü yani?" Kadir'in sesi normalden biraz daha gür gelmişti.

"Evet bugün doğmuşum." Yayına baktığımda gözlerinin içinin güldüğünü görebilmiştim. O ifadesine bende gülümsedim. Sanki görecekmiş gibi!

"Doğum günün kutlu olsun o zaman."

"Teşekkür ederim." Biz konuşurken Yiğit'in eliyle kalp yaptığını görmüştüm. Olay nereye doğru gidiyordu? Daha tanışmamışken Kadir'in olanlara sessiz kalması ne anlama geliyordu? Arkadaşları 'yenge' diye dalga geçiyordu ve Kadir sadece gülüyordu. Ne tepki göstereceğimi bilemiyordum. Onların konuştuklarını duymuyormuş gibi yapıyorduk ama gerçekte ne yapmalıydım?

"O zaman Kübra'ya özel bir şarkı patlatırsın kardeşim. 18. yaş gününde hatıra kalır." Kalp ritmim hızlanırken telefonu tutan elim titremeye başlamıştı.

"Dur şu sıkan adamları öldürelim ondan sonra." Cümlesini bitirdiği anda Sima bayılmıştı.

"Kübraağ, ölüyom koş!" Ağacın arkasına sürünen Sima'ya koştum ve kurtardım. O sırada Kadir de adamları çoktan öldürmüştü.