3.4

752 86 115
                                    

Jeno son birkaç gündür Jaemin'in sesini soluğunu duymamıştı. Mesaj veya cevapsız arama var mı diye telefonunu kontrol etti ama yoktu. Jaemin sırf Jeno'nun sevdiğini bildiği için sokakta gördüğü kedilerin fotoğraflarıyla telefonunu bombarde etmiyordu. Sırf Jeno'nun dinleyeceğini bildiği için her gece diğer ünlülerin dedikodusunu yapmak için aramıyordu. Bu yüzden, telefonunun her birkaç dakikada bir sesinin duyulmadığı günlerin sessizliği biraz tuhaf geliyordu.


Haberleri kontrol etti – Jaemin'in üzerinde çalışması gereken bazı projeleri çıkmış olabilirdi. Ama hayır, onun bir yerde rol alacağını duyuran bir haber yoktu, hatta onunla ilgili hiçbir şey yoktu. Jaemin tam bir çetin ceviz olduğu için bu konuda çok endişe etmiyordu, o ihtiyacı olduğunda tekrar ortaya çıkardı.


Telefonunu cebine koyup okuması gereken raporlara konsantre olmaya çalıştı. Aynı paragrafı tekrar tekrar okumayı denedi ama hiçbir şey aklına girmiyordu. Kütüphanecinin etrafta dolanıp insanları uyarmasına rağmen masalarının çevresinde mırıltılar duyuluyordu. Jeno kafasını kaldırdığında birkaç kişi ile göz göze geldi, telefonları ellerinde onun fotoğrafını çekiyorlardı. İnsanların onun şanssızlığını, her anını yakalama isteği duyacak kadar kadar ilgi çekici ve eğlenceli bulması onu şaşırtmayı asla bırakmıyordu. Ayağını tekrar tekrar yere vurarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.


"Dostum, kes şunu." Heejin masanın diğer tarafından tısladı. "Bayan Jung'un bizi dışarı atmasını mı istiyorsun?"


"Üzgünüm, konsantre olamıyorum." Jeno fısıldayıp başını önündeki açık kitaba yasladı. "Jaemin'den birkaç gündür ses seda çıkmıyor ve ben-"


"Endişelisin. Anladık kanka." Mark şakaklarını ovarak fısıldadı. Telefon flaşının patladığı yan masaya ters bir bakış attı.


"Ona abayı yakmışsın." Heejin notlarından kafasını kaldırmadan devam etti. "O da sana aynı şekilde."


"Yakmadım tabii ki-"


"Ara işte. Ya da mesaj at. O kadar da ciddi bir şey değil, arkadaşının halini hatırını soruyorsun." Mark başına hafifçe vurdu.


Jeno birden dikeldi. Doğru, Jaemin arkadaş olduklarını söylemişti. Gidip gayet doğal bir şekilde neden günlerdir ortalarda olmadığını sorabilirdi. Bu abartılacak bir şey değildi. Endişelendiğinden değil, hayatta olup olmadığını sormak kibar bir davranış olduğu için yapıyordu sadece. Telefonunu cebinden çıkardığında Heejin'den 'kılıbık aptal' gibi bir şey duymuş olabilirdi ama duymamazlıktan gelmeyi tercih etti.


Gönderilen: Jaemin

öldün mü?


Gelen: Jaemin

daha değil

ama yakındır

hastayım :((

endişelendin mi? ;)


Gönderilen: Jaemin

Running In Circles | nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin