Running In Circles | nomin

5.4 -s-

–Bu bölüm smut içermektedir. (baya hem de:( )-

Nasıl oluyorsa bu onun hem tanıdığı, hem de tanımadığı Jaemin'di. Jaemin'i aylardır tanıyordu, artık neredeyse bir yıl olmuştu, onun inatçı, narsist bir pislikten gerçekten etrafına ilgi gösteren, insanları önemseyen birine dönüşmesini izlemişti, kendisini korumak için çok uzun zamandır insanlardan gizlediği birine... Ama bu, hassas ve sevgi dolu Jaemin bir yandan çok yeni, diğer yandan da tanıdıktı çünkü Jaemin insanlara her zaman onlara aşık oluyormuş gibi bakardı. Ancak Jeno'ya, ona çoktan sırılsıklam aşıkmış gibi bakıyordu.

–

Jeno, Jaemin'in elini tutup onu yatak odasına yönlendirdi. Storları açmayı unuttuğu için oda karanlıktı ve yatağı da dağınıktı. Jaemin'in görmemiş olmasını umarak yerdeki kullanılmış iç çamaşırını bir çırpıda yatağın altına tekmelerken kulakları yanıyordu. Ancak hayır, Jeno Jaemin'e bakmak için arkasını döndüğünde Jaemin'in gözleri tamamen Jeno'ya odaklanmıştı. Jaemin yanaklarını ellerinin içine alarak yaklaştı ve daha fazla zaman harcamadan dudaklarını tekrar birleştirdi. Bu seferki öncekiler gibi değildi.

Bu bir önceki gibi tatlı değildi. Ağırlaşmıştı. Jaemin öpücüğe agresif bir şekilde baskı uyguladıkça dişleri ve burunları birbirine daha çok çarpıyordu. Jeno'nun dizlerinin arkası yatağa değene kadar onu yavaşça ilerletti. Yüzünde pis bir sırıtışla geri çekilde ve Jeno'yu itip yumuşak yatağa düşmesini sağladı.

"Neden böylesin?" Jeno homurdandı ve dirseklerinin üstünde doğruldu. Jaemin kolayca peşinden geldi, üstüne tırmanarak onu vücuduyla yatağa kafesledi. Yüzünde kendinden memnun bir gülümsemeyle Jeno'nun dudaklarına bir buse kondurdu.

"Halinden memnunsun ama," dedi çok bilmiş bir tavırla.

"Ne yazık ki."

Jaemin gözlerini devirdi. Jeno'nun kulağına fısıldayabilmek için eğildi. "Nerede kalmıştık?"

Jeno'nun kulağını dişledi, elleri yavaşça Jeno'nun gri kapüşonlusunun altına kayıp sıcak tenini okşarken dudakları gittikçe aşağı kayıyordu. Jaemin'in öpücüklerinde, ısırıklarında ve dokunuşlarında, Jeno'nun vücudunu okşayış biçiminde aceleci bir tavır vardı, sanki Jeno toz olup havaya karışmadan önce onu keşfetmek istiyor gibiydi – ama Jeno, Jaemin onunla oynamaktan sıkıldığı an onu bir kenara atmayı planlamadığı takdirde, eğer Jaemin kendisine ihtiyaç duyarsa uzun bir süre onun yanında kalacağını nasıl dile getirebileceğini bilmiyordu

Jaemin diğerinin kürek kemiğinde izler bırakmakla meşgulken Jeno'nun parmakları soluk pembe buklelerle oynuyordu. Jaemin hassas bir noktasını bulduğu an içinden bir zevk dalgası geçtiğini hissettiğinde hafifçe saçlarını çekti. Parmakları Jaemin'in saçlarının arasında sıkılaştığında Jaemin'den gelen küçük bir mırlama duydu – ve bunu daha sonra da kullanabilmek için zihnine not etti. Jaemin eserini takdir etmek için geri çekildi. Dudakları kırmızı ve şişikti, ıslaktı ve çok, çok güzeldi – Jeno onlardan daha fazla öpücük çalmak için can atıyordu.

"Bence bundan kurtulmanın zamanı geldi," dedi Jaemin dizlerinin üstünde dikilip Jeno'yu doğrultarak. Jaemin Jeno'nun üstündeki kapüşonluyu yukarı çekerken Jeno itaatkar bir şekilde ona yardımcı oldu.