5

922 93 29
                                    

"Hey, Aelin. Bugün canın çok sıkkın gibi. Bir şey mi oldu?" Petra endişeyle sormuştu. Bahçede Gavriel, Oluo ve Petra otururken sabahki görevlerimin bitmesi üzerine yanlarına gidip biraz takılıp kafa dağıtmak istemiştim. Birkaç gündür karargah çok sessizdi. Alex'i hiç görmüyordum.Takımıyla ilgileniyor olmalıydı. Onu hiç göremiyor olmak canımı sıkıyordu. Manon'la da epeydir görüşememiştik. Ayrıyetten Kaptan Levi'yın yanında kendimi hâlden hâle sokuyor olmam işleri iyice batırıyordu.

"Hiç. Öylesine. Biraz sıkıldım."

"Birkaç gün sonra sıkılman geçer merak etme. Tatil günü geliyor. Biraz dolaşıp kafa dağıtırız." dedi göz kırparak Petra. Tatil günü yaklaştığı için bu kadar neşeliydi galiba. Keşke bu neşesinden birazda bana verse.

"Bir saat sonra fiziksel dövüş antrenmanı yapacağız. Kazanan Kaptan ile birebir dövüşecek. Heyecanlı mısınız?"

"Sorma." dedim sıkkınca.

"Kaptan beni harcayacak." dedi Gavriel. Bu özgüven nereden geliyordu acaba?

...

İlk dövüşüm Petra'ylaydı. Herkes sırasıyla dövüşüyordu bu sayede hataları görüp düzeltme şansımız oluyordu. İlk dövüşü Oluo ve Eld yapmıştı ve Eld kazanmıştı. Levi ise duvara yaslanmış bizleri izliyordu. Oluo'yu çok pis gömmüştü. Acımıştım biraz. Şimdi sıra bendeydi. Karşımda Petra dövüş pozisyonunu almıştı. İlk saldıran da o oldu. Yumruk atmaya çalışmıştı ama kolayca yumruğundan kaçıp etrafında döndüm. Bunu yapacağımı tahmin etmiş olacak ki diğer eliyle yumruk atmaya çalıştı ama ben ise bacaklarımı kullanmayı tercih ediyordum. Tek bacağımla Petra'nın sağ bacağına hafifçe tekme atarak dengesini bozdum. Biraz bocaladı ama dengesi bozulmadı. Ama bu fırsatı kaçıramazdım. Hemen sağ elimle yumruk attım. Biz askerdik, o yüzden hiç acımadan geçirmiştim. Yumruk sol yanağına isabet etmişti. Yumruğun etkisiyle sendeleyen Petra, kaybetmeyi istemediği için tekrar saldırmaya girişti. Bu sefer canını yakmak istemiyordum. Yumrukla saldırdığı için kolunu yakalayıp çevirdim ve gücümle hızla Petra'yı kendime çekerek sağ tarafa attım ve yere düşmesini sağladım. Oldukça hızlı hareket etmiştim.

"Kazanan Aelin. Beklediğimden iyiydin acemi. Kendini topla biraz Petra. Yeni gelen acemiye bile yeniliyorsan işimiz zor. Daha hızlı hareket etmelisin. Sadece yumrukla karşındakini devireceğini mi düşünüyorsun gerçekten?" dedi Levi. Bana iltifat etmişti galiba. İltifattı ama iltifat gibi de söylememişti fakat içimi kıpır kıpır yapmaya yetmişti. Bu uyuz beni niye bu kadar çok etkiliyordu?

"Tamam efendim. Daha dikkatli olacağım." diyerek yerine geçti Petra. Onun arkasından gittim.

"Yumruk için özür dilerim."

Bana bakarak gülümsedi. "Özür dilemene gerek yok. Kendimi geliştirmem lazım." dedi.

"Geliştireceksin." demekle yetindim. Azimli bir insandı. Yapacağını düşünüyordum. Buraya kadar gelmiş bir insan sonuçta. Başka hangi manyak Keşif Birliği'ne katılır ki?

Sıradaki dövüş Gavriel ve Gunther arasındaydı ve dövüşü Gunther kazanmıştı. Bizimkinin özgüveni buraya kadardı işte. Gerçi bir de rakip olarak şanssızdı. Gunther bayağı güçlüydü. Levi'ın bile bu konuda bir sözü olmadı. Daha sonra Eld ve Gunther dövüştü. Gunther kazandı. Sıradaki rakibim oydu.

Karşıma geçtiğinde ilk o saldırdı. Yumrukla başlamıştı ama sağ bacağını biraz fazla arkada tutmuştu. Tekme atacaktı. Yumruğundan biraz yana çekilerek kaçtım. Tekmeyi atacağı sıra ise kendi yumruğumu karnına geçirdim ve tekmeyi atamadı. Afalladı. Bu sefer fark etmeden tam gücümü kullanmış olmalıydım. Hemen kendini toparlayıp saldırdı. Dövüşü uzatmak istemediğim için hızlıca arkasına geçip ittirerek yere doğru düşmesini sağladım. Yere düştüğünde kimseden çıt çıkmıyordu. Fazla mı abartmıştım? (dövüş sahneleri yazamıyorum help me)

"Vay canına. Gunther harcandı." dedi Oluo şok içinde. Anlamsızca etrafıma baktım. Gavriel ve Levi harici herkes Oluo gibiydi. Levi kaşlarını çatmıştı. Sonunda konuşmaya başladı.

"Acemi Aelin hepinizi silkeledi. Bundan sonra antrenmanlarınıza iki saat daha ekliyorum. Gunther, yerde domuz gibi yatmayı bırakıp kalk." Gizli bir iltifat daha. Sanırım? Kazandığıma göre sıradaki rakibim Levi'ydı.

Kaptan'la dövüşecek olmamın içimi kıpır kıpır yapması normal miydi? Midem bir tuhaftı, değişik bir his vardı. Korkuyor muydum ondan? Buz gibi mavi bakışlarını dikmişti bana doğru. Saldırmamı bekliyordu.

Üstüm olduğu için ilk ben saldırmak istedim. Zaten benden kat kat güçlüydü. Ayağıma gelmesini bekleyemezdim. Yumruk atmaya çalıştım. Ama yumruğumu eliyle tuttu. Elimi sıkarak diğer eliyle karnıma yumruğunu geçirdi. Canım acımıştı. Ve o yumruk tuhaf mideme iyi bir ders olmuştu. Müteşekkirdim. Canımın acısını es geçerek tekme attım. Tekmem Levi'a işledi. Sanırım hareket edeceğimi beklemiyordu. Anlık olarak şaşırmıştı. O sırada üstüne tekrar saldırdım ve yanağına yumruk atmayı denedim. Yumruğumu tekrar durdurmuştu. Bunu yapacağıni bildiğim için dizimi karnına geçirmeyi denedim. Galiba bunuda tahmin etmişti çünkü beni döndürüp kollarıyla boynumu sıkıştırdı ve vücudumu göğsüne yasladı. Tamamen bana yaslıydı. Kaslarını hissedebiliyordum. Beni boğarken bunları hissetmem biraz ironikti. Hâlime gülesim geldi. Biraz daha nefesimi kestikten sonra beni bırakıp kalktı. Yere ellerimi atıp soluklandım.

"İyi bile dayandın, acemi." dedi. Yerdeyken ona bakıp gülümsedim. İfadesi yumuşar gibi oldu ama tekrar donuk ifadesine geri döndü.

"Kaptana bu kadar dayanabilen ilk kişisin takımda. Normalde Gunther tek hamlede yerdeydi." dedi ve burnundan gülmesini devam etti Oluo. İlginç bir gülüşü vardı.

"Tebrikler! Çok güçlüsün Aelin." dedi Petra mutlulukla.

"Kesinlikle. İyi ki bizim takıma geldin." dedi Gunther. Eld onaylayan sesler çıkardı.

"Bizi iyi haşat ediyordu eğitimde. Anladığınız şimdi neden böyle olduğumu." dedi gülerek Gavriel. Dayak istiyordu. Eminim buna.

"Bu kadarı yeterli. Ortalığı toplayın ve çay getirin." dedi Kaptan Levi. Bu sayede Gavriel'a cevap vermemi engelledi. Gavriel'a elimle boğaz kesme işareti yaparken ağzımı oynatarak 'sen öldün' dedim. O ise dil çıkardı. Tam bir baş belası.

yume | aot, levi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin