Deniz Kokusu bxb Yarı Texting

§11§

Deniz kafasını masaya koymuş uyuyorken telefonundan gelen bildirim sesiyle gözlerimi telefonunda sabitledim. Arada kalsam da ani bir kararla telefonu elime aldım. Mesaj annesindendi ancak ne yazdığı bildirimleri gizli olduğu için yazmıyordu. Önemli olabilir diye düşünerek şifreyi girip telefonu açtım. Mesaja tıklayacaktım ki mesaj kutusunda Gökhan'ın ismini görmemle durakladım ve hemen üstüne tıkladım. Mesajların yalnızca bir kısmını okumuştum, Deniz'e bizi aynı odaya kilitlemesini söylemişti itoğlu it. Kesin tehdit etmişti yavrumu.

Aklıma gelen şeyle telefonu kapatıp teneffüsün bitmesini bekledim. Zil sesini duyunca Deniz önce yüzünü ekşitmiş ama inatla gözünü açmamıştı. Kulağına sessizce yaklaşıp hafifçe üfledim. Yerinden fırlayıp benden uzaklaşırken uykusu açılmış gibi görünüyordu. Bundan çok huylandığını biliyordum. İlk başta sınıfa doğru giderken aklına gelen şeyle bana döndü.

"Ya Hilal bir şey diyeceğim. Ben dün hırkamı malzeme odasında unutmuşum da. Orası çok havasız, biliyorsun astımın var, rica etsem sen alır mısın?" dedi zoraki bir gülümsemeyle. İçimden sinsi sinsi gülerken yüzüme tatlı bir gülümseme yerleştirip " Tabii Deniz'in. Hadi gel ders başlamadan gidelim." Neşeyle kafasını sallayıp önden yürümeye başladı. Kolayca bu işten kurtulduğunu sanıyordu.

Koridorda ilerleyip merdivenleri indik. Spor salonunun içine girmemizle konuşmaya başladım. "Siz Gökhan'la tanışıyor musunuz?" "Yani az çok tanışıyoruz ama yakın değiliz. Kardeşiyle kardeşim arkadaş oradan biraz biliyorum. Hem Ekin'le de arkadaşlar." Bir nefes verip devam etti "Biraz kötü biri gibi görünüyor dışarıdan ama çok iyi bir kalbi vardır. Mutlu olmayı hakediyor ama salak biraz." dedi burukça gülümseyerek. Kafamı olumlu anlamda salladım. Salaktı gerçekten de.

Kapıya geldiğimizde içerideki Gökhan'ın gölgesini görebiliyordum. Deniz kapının dibinde duruyordu. Beni içeriye sokup kapıyı kilitleyecekti. Tabii ben ondan önce aynısını ona yapmazsam. Dikkatini dağıtmalıydım. Elimi sırtına koydum. "Deniz sen Gökhan'dan hoşlanıyorum demiştin ya hani..." Yüzünü şaşkınlıkla bana çevirdi "Ne?! Ben öyle bir ..." Kapıyı açıp onu hızla içeri ittim ve demir kapıyı kapatıp hızla kilitledim. Artık kalanını onlar düşünecekti. Yüzümdeki zafer gülümsemesiyle etrafı kolaçan edip spor salonunu terk ettim. Teneffüste de biri gelmezse okul bitene kadar orada başbaşa kalabilirlerdi. Ders bitiminde de kapıyı açıp kaçacaktım. Hızla sınıfıma koşup hocadan özür dileyip telefonumdan Ece'ye gizlice mesaj attım.

Hilal: Çöpçatanlık yapalım mı?