Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Niyet ettim bölüm yazmaya başlıyrm 🧙♂️🧙♂️🧙♂️
İyi okumalar 💙🦋
**
Küçük heyecanlar, nedenini sorgulatan kalp ağrıları, bir yere dalıp gitmek...bunları yaşadığıma inanamıyordum. Kampta kaldığımız iki gecenin sabahında kendini ona sarılmış bir şekilde bulduğumdan beri ne zaman onu görsem terlemeye başlıyordum. Onun arkadaş canlısı yakınlaşmalarını bozmadan durmak için elimden geleni yapıyordum. Yorucuydu.
Hızımı arttırarak bitiş çizgisine doğru koştum. Çizgiyi geçtiğin an kendimi yere atıp soluklandım. Güneşimin kesilmesi, gözlerimin açılmasını sağlarken onun su uzatan eline daha sonra gülen yüzüne baktım. Uzattığı suyu alıp konuştum:
"Teşekkürler."
Ben doğrulurken o da yanıma oturdu.
"Olimpiyatlara az kaldı.. "
"Evet iki gün kaldı. Biraz korkuyorum."
Eli saçıma doğru uzanırken refleksle geri çekildim. Gülen yüzü düşerken yanlış anlamasın diye konuştum:
"Terliyim.. "
Gülümseyip yinede saçımı karıştırdı. İç çektim.
"İyi geçecek..güveniyorum ben sana. "
"Bu kadar kısa zamanda mı? "
Dudağını dişleyip,göz temasını kesmedi.
"Başarını görüyorum ve güveniyorum. Çok çalıştın. Karşılığını alacaksın. "
Gülümseyip elimi ovuşturdum.
"Can...olimpiyatlardan sonra gece benimle tepeye gelir misin? "
Tepe dediği yer kilyosun sahilini gözler önüne seren sakin bir bölgeydi. Genelde okul çıkışı öğrencilerin içki içme alanı olurdu. Gece ise boş olurdu. Bir kaç kere Gökalp ile gitmiştim.
"Neden? "
"Sana söylemem gereken bir şey var. "
"Şimdi söylesen? "
"Benim için biraz önemli. Seninle bunu uzun uzun konuşacağım bir yere gitmek istiyorum. "
Kaşlarım çatılırken, benim hakkımda önemli ne gibi bir şeyi olabileceğini düşünüyordum.
"Güvenmiyor musun? "
"Hayır öyle değil. Sadece merak ettim. Geleceğim. "
Memnun bir gülümseme ile yerden kalktı.
"Detayları mesaj atarım. "
Kafamı sallayıp gidişini izledim. Hâlâ her şey çok garipken ona güvenmek çok mu doğruydu, diye düşünüyordum. Gökalp'e desem büyük ihtimalle ağzıma sıçardı 'neden kabul ettin' diye. Bu düşünceyle ürpererek yerimden kalktım. Kendime inanamıyordum.
