Konser bitişiydi, otele dönmek için yola çıkacaklardı. Jimin, üstünü değiştirmek için kullandığı odada eşyalarını toplarken Taehyung aniden odaya daldı. Peşinden kapıyı kapatma gereği de duymamıştı.
"Gördün mü?" diye sordu elindeki telefonu ona döndürüp.
"Neyi?" diye cevap verdi Jimin, telefonu elinden alırken. Jungkook'la olan fotoğrafını görüyor ve insanların heyecanını tweetlerin tarzından anlıyordu ama neredeyse her dilde tweet vardı ve çoğu İngilizce'ydi. İngilizcesi çok iyi sayılmazdı. Taheyung'un açtığı trend başlığının "We are on stage" olduğunu görünce, ne anlama geldiğini çözmesi birkaç saniyesini aldı. Gözleri hafif açılmıştı.
"Duymuşlar mı"
"Gördüğün üzere" dedi Taehyung biraz gülerek.
Jimin omuz silkti. "Bir şey olmaz. Jungkook'la her zaman böyle tepkiler almıyor muyduk zaten."
Taehyung: Öyle mi diyosun?
Jimin: Evet, fanservis denir. Kimse bir şey ispatlayamaz sonuçta.
Taehyung: Bence Jungkook'un içine düşmen çok şey ispatlıyor.
Bunu derken kapıdan Jungkook girmişti. "Ne, kim neyi ispatlıyor?" duyduğu cümle yüzünden gülerek sormuştu bu soruyu. Bir yandan hala biraz ıslak olan saçını havluyla kurulmaya çalışıyordu. Herkes gibi o da sahne biter bitmez kendini duşa atmıştı.
Anlatmakla uğraşmak yerine twitterı gösterdiler. Biraz baktıktan sonra "şahsen ben beğendim" diyip ikisini de güldürmüştü Jungkook.
"Tae ortalık çok ayağa kalkmış diyor, o yüzden bakıyorduk." dedi Jimin.
"Yok her zaman böyle sayılırlar. Hemen hemen aynı seviyede yani normal zamanlarla."
Jungkook bu cümleyi çok hızlı kurmuştu. Jimin söyler söylemez, direkt bir refleks gibi cevap vermişti. Tabi bu beklemediği bir soru almasına sebep oldu.
Tek kaşı kalkan Taehyung, "her zaman?" derken
Jimin de "normal zamanlar?" demişti.
Jetonu biraz geç düşse de, Jungkook bu soruların "sen her zaman ikiniz hakkındaki tweetlere mi bakıyorsun da normal zamanla kıyaslayabiliyorsun" anlamına geldiğini anlamıştı. Yakalanmış bakışlarıyla vmin'e bakarken tam ağzını açacağı anda Taehyung "ben gidiyorum, araba bekliyor" diyip odadan çıktı.
Jimin ona doğru bi adım attı. "Evet?"
"Ne, hepimiz bakmıyor muyuz bazen ne demişler neler söylüyorlar falan diye?"
"Bakıyoruz bakmasına da seni pek bi tecrübeli gördüm bu konuda."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook ne diyeceğini bilemediğini belli eden birkaç kelime saçmaladıktan sonra dudağını kemirmeyi bırakıp itiraf etti. "Evet, bakıyordum sık sık."
Jimin, çok hoşuna giden bu durumun tadını çıkarıyordu. "Neden" diye sordu bi adım daha atıp eliyle Jungkook'un kolunu tutarken. Jungkook biraz gerilemişti Jimin ona yaklaşırken.
"Hoşuma gidiyor" der demez cebinden telefonunu çıkarıp "şoförü arıyorum, kapıda buluşuruz" diyip Jimin'den uzaklaştı. Daha doğrusu kaçtı.
"Göz teması kurmadan da utandığını anlayabiliyorum" demişti Jimin, Jungkook odadan çıkarken. Gülüyordu. Yatakta şov yapan çocuk nereye kayboldu acaba dedi kendi kendine. Bu düşünce daha da çok gülmesine sebep olmuştu.
Her zamanki gibi aynı araçla döneceklerdi.
Bu diyaloğu yaşarkenki yüz ifadelerini anlatmak için en sevdiğim jikook anlarından biri olan malum sahneden görseller kolajladım. Duruma uygun gibi geldi. O yüzden benim çok hoşuma gitti, umarım sizin de gider. ✌