"Hoseok biraz daha sola, çok az!" diye bağırdı iki üç metre uzaklarındaki fotoğrafçı. Söyleneni yapıp olduğu yerde hafif kaydı Hobi. "Tamam, harika."
Flaşlar ardı ardına patlıyordu. Grup olarak fotoğraf çekimleri vardı. Birden fazla lookla poz vermişlerdi. Hem spor, hem de şık kombinleri çok güzel taşımıştı her biri. Şanlarına yaraşır, oldukça havalı bir çekim oldu, her zamanki gibi.
Son kareleri alıyordu fotoğrafçı. Jungkook solundaki Yoongi'ye yandan şebekçe bakarak bir poz vermişti. Omzunda bi el hissetti. Oturduğu yerde istemsizce arkasına dönü. Jimin'di. Onların dördü ayaktaydı. Tae, Jimin, Hobi, Namjoon. Jungkook, Yoongi ve Jin ise oturuyordu önlerinde.
Jungkook'un dönen kafasına tepki olarak Jimin de ona bakmıştı. Saniyeler içinde kafasını çevirip elini Jimin'in elinin üstüne koydu, ne zaman ona dokunsa farkında olmadan yapıyordu bunu. Otomatik bir refleks gibiydi artık.
Ekranların başında çekildikleri fotoğraflara bakarken herkes pozitif enerjiyle dolmuştu, gerçekten sıcak, neşeli duruyorlardı. Samimiyetleri fotoğraf karelerine yansımıştı. Arada bir karşılarına çıkan troll pozlara ise kahkahalarla tepki verdiler. Kameranın, Jungkook'un dönüp Jimin'e baktığı o kısacık anı da yakalamış olduğundansa kimsenin haberi yoktu.
"Dağılabilir miyiz?" diye sordu Jimin. Olumlu anlamda kafa sallayan asistan "Yarın sabah erkenden prova var." diye ekledi.
Çıkışa doğru yürürlerken Tae yanlarına yaklaşıp "aç mısınız" demişti.
Jimin: Henüz hiçbir şey yemedim.
Tae de Jungkook da ona sitem dolu gözlerle bakmıştı.
Tae: Bir şeyler söyleyelim, benim odama gelin.
Jungkook kafa salladı. Üstlerini değiştirmek için odalarına çekildiler.
Yaklaşık yarım saat sonra bir araya gelmişlerdi. Tae özellikle Jimin'in sevdiği şeyler seçmeye çalışmıştı. Masaya baktığındaki sevinçli yüzünü görünce mutlu oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tae: Sen iyice telefon bağımlısı oldun Jimin, bari yemek yerken bırak şunu. Napıyorsun sürekli elinde anlamıyorum ki.
"Hiç" diyerek hemen kapattı Jimin. Kısa bir süre önce açtığı bir twitter hesabı vardı. Günlük gibi kullanıyordu, binevi içini dökmekti yaptığı. Genelde Jungkook hakkında düşündüğü şeyleri yazıyordu. Tamam genelde değil, hep.
Oraya tweetlediğim şeylerin yarısını ona söylesem şimdiye evlenmiştik diye geçirdi içinden. Bunu komik bulduğu için tebessüm etmişti, ama farkında değildi.
"Neye güldün?" diye sordu Jungkook merakla. Bir yandan ağzındakini çiğniyordu.
Jimin: Güldüm mü, yo gülmedim ki. Neye güleyim durduk yere.
Bu süper açıklamaya Jk da Tae de gülmüştü. "Deli herhalde bu." diyip yemeğine devam etti Tae.