Bölüm 20 - Konser

339 23 2
                                    

"8'de burdan çıkış var, haberiniz olsun" dedi asistan ve iyi geceler diyip ayrıldı yanlarından. Planda olmayan bir konser yapıyorlardı. Normalde bir ay sonra başlayacak olan programlarından önce anlık gelişen, herkese sürpriz olan bir gelişme olmuştu bu. İki gün önce açılan bilet satışları, hayranların şaşkınlıkları hatta kandırıldıklarını ya da şirketin websitesinin ele geçirildiğini ihtimalini bile düşünmelerine rağmen dakikalar içinde kapanmıştı. Tabi sonrasında üyeler konserin gerçek ve ani gelişen bir şey olduğunu söyledikleri kısa videolar çekerek resmi hesaplarda yayınlamışlar ve herkesin içi rahatlamış, endişenin yerini heyecan almıştı.

Herkes oturduğu yerden kalkıp ayaklandı, çok geç saatte yatmamaları gerekiyordu. İyi dinlenmek, performansları için önemliydi. Dev bir konser olmayacaktı, gerçi genel standartlara kıyasla hayli büyük bir mekan ve yüksek izleyici sayısı vardı ama BTS'in çıtası farklı olduğundan.. 

Birlikte yürüdükleri koridorda kendi odasının önüne geldiklerinde "iyi geceler" dedi Jungkook. Jimin'in yanına gelmeyeceğini biliyordu ki zaten kendisi de bu konuda ısrarcı olmazdı. İyi uyuyup yarına dinç olmak hepsinin istediği şeydi. ARMY'nin karşısına her zaman en iyi, en pozitif, en enerjik halleriyle çıkmaya çalışıyorlardı. Mutluluğu yaymak, artık onlarla özdeşleşmiş bir kavramdı. Sahneye çıkıp sevenleriyle buluşmak ise paha biçilemez bir histi.

Ona iyi geceler diye karşılık verdikten sonra kendi odasına doğru yürüyen çocuğun arkasından birkaç saniye bakıp içeri girdi Jungkook. Elini saçına daldırıp geriye doğru taramıştı Jimin. Bir insana her renk mi yakışır  diye geçirdi içinden.

***

Sahneye çıkmalarına yarım saat kadar kalmıştı. Herkesin keyfi oldukça yerindeydi ve etrafa tatlı bir heyecan hakimdi. Ekip son hazırlıklarını yaparken bizimkiler de şarkıları mırıldanıyor, koreografileri tekrar ediyorlardı.

Son dakikalara girdiğinde giriş kısmına yaklaşıp kısa gülüşmelerden sonra yerlerine yerleştiler. Sahnedeki platformun içinden yükselmeleriyle çığlıklar yükselmeye başladı. Kalabalığın coşkulu sesi her yeri dolduruyordu.

"Kim Namjoon, Kim Seokjin.." 

Mutlu yüzlerindeki kocaman gülümsemelerle selam verdikten sonra ilk şarkıyla başladılar.

***

Bir buçuk saati aşkın süre geçmişti. Tamamen dans etmedikleri bir şarkı söylüyorlardı. Çocuklardan bazıları oturuyor, bazıları sahnede geziyorlardı. Jungkook, kendi kısmı geldiğinde bi yandan mikrofonu kaldırmış bir yandan da adımlarını Jimin'in olduğu yöne çevirmişti. Söyleyerek yürüyordu, yanına geldiğinde yere çöktü. 

Jimin yüzünü ona dönmüş, Jungkook söylemeye devam ederken bakışlarını başka bir yere çeviremez olmuştu. Başta hafif hafif ritim tutarken, sonra sadece Jungkook'a bakmaya başladı. Öylece duruyordu. O kadar ki, bulundukları pozisyon sebebiyle yaşadıkları heyecanı çığlıklarla gösteren hayranları bile duymuyor gibiydi.

O an sanki orada yalnızca ikisi varmış gibi hissetmişti. Başka hiçbir şey düşünemeden, şu anda kulaklarına dolan güzel sesin sahibi olan güzel yüze bakarken istemsizce gülümsedi. Yanağını sevmek için kaldırdığı eli de onun kontrolü dışında hareket ediyor gibiydi.

 Yanağını sevmek için kaldırdığı eli de onun kontrolü dışında hareket ediyor gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jikook | Turkish AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin