Bölüm 1

1.6K 55 6
                                    

Odanın kapısını kapatıp çıktı, yemek yemeye bir aşağı kata ineceklerdi. Ellerini, üstündeki sweatshirtün ceplerine sokmuştu. Asansöre doğru yürümeye başladı. Birkaç saniye sonra Jimin'in sesini duydu. "Uyuyabildin mi?"

Dönüp "Evet, biraz" diye cevap verdi yürümeye devam ederken. Asansöre bindiğinde Jimin'in de gelmesini bekleyip tuşa bastı.

Bi yandan sohbet ederek yemeklerini yiyorlardı. Jungkook durgun gözüküyordu. "Yarınki etkinliğin iptal olduğu iyi oldu, biraz dinlenip rahat ederiz." dedi Namjoon. Yoongi kafa sallamıştı. Taehyung ağzına doldurduğu şeyi çiğnemeye çalışmakla meşguldu, bu haliyle çok tatlı gözüküyordu.

Hobi: Ben hediyelik bir şeyler bakmayı düşünüyorum, gelir misiniz?

Jin: Yarın için mi diyorsun? Hobi "evet" diye yanıtlamıştı. "Ben gelirim." diye devam etti Jin.

Jimin: Yerel dükkanları da gezeriz, olur.

Bunu söylerken tabağından bi parça kızarmış tavuğu alıp Jungkook'a uzatmıştı.

"İstemiyorum, hyung."

Jimin Jungkook'un tabağına baktı, neredeyse hiçbir şey yememişti. Gözlerini hafif açarak sordu:

"Sorun ne?" Böyle bir soru beklemiyordu Jungkook.

"Bir sorun yok, doydum. O yüzden."

"Hiçbir şey yemeyerek mi doydun, afiyet olsun." dedi Jimin.

Jungkook tam bir şey diyecek gibiydi ama Jimin müsade etmedi.

"Yorgun olduğun için böylesin sanmıştım. Konuşmuyorsun da. Neden moralin bozuk?"

"Değil." dedi Jungkook, ama yüzünden okunuyordu mutsuzluğu.

Diğerleri kendi aralarında konuşmaya devam ederken Jimin ayağa kalkmıştı.

"Gelir misin benimle." Jungkook'a bakıyordu. Anlamamıştı. 

"Noldu, nereye?"

"Gel hadi" diyip kolundan tutarak kaldırmaya çalıştı Jimin. 

Tae, Jimin'e "bir şey mi oldu" gibisinden bakınca Jimin de "sorun yok" anlamında bir yüz ifadesiyle karşılık vermişti. 

Uzaklaştılar, oturabilecekleri bi yerde durmuştu Jimin.

"Şimdi anlatır mısın ne olduğunu?"

Bir şey olduğu yo-

"Jungkook, seni tanıdığımı biliyorsun. Ne sıktı canını? Benimle paylaşabilirsin."

Birkaç saniye hiçbir şey söylemeden baktı Jungkook. "Konserde.." diye lafa girdi sonra.

"Konserde, hayranlardan biriyle göz göze gelince gülümsedim. Ama"

Jimin: Ama?

Jungkook dolu gözlerle devam etti. "Benden nefret ediyormuş gibi bakıp hemen yüzünü çevirdi."

Jimin anlamaz halde bakıyordu şimdi.

"Gerçekten bu muydu, bunun mümkün olduğunu mu düşünüyorsun?"

Kafasını çevirdi, diye yineledi Jungkook.

"7 kişiyiz Jungkook, aynı anda hepimizi izleyebilmek emin ol zordur." Gülümsedi.

Jungkook: Ben, bilmiyorum.. Çok kötü hissettim. Belki gerçekten de beni sevmiyordur.

Jimin: Yanlış anladığına eminim, bunca saattir buna üzüldüğüne inanamıyorum. Sevmese neden orada olsun..

Jungkook bir şey demedi, ikna olmuşa benzemiyordu. Hala üzgündü.

"Birincisi, seni deli gibi seven milyonlarca insan var. Her gün tanımadığın bir sürü kişinin hayatına dokunuyorsun. İkincisi, o bahsettiğin kişi seninle göz göze geldiği için heyecanlanmıştır. Muhtemelen o yüzden çevirdi kafasını, tamamen farklı anlamışsın. Ve en önemlisi,

Jungkook'un yanına yaklaştı Jimin.

sen benim bugüne kadar gördüğüm en sevilesi insansın. Şu tavşan suratına bakıp da seni sevmeyecek birini tanımıyorum. Ayrıca şu an çok komik görünüyorsun."

Nihayet Jungkook gülmüştü. Jimin uzanıp gözlerini silerken Jungkook elini onunkinin üzerine koyup indirmişti yüzünden.

"İyiyim, teşekkür ederim." Hala elinde olan Jimin'in elini serbest bıraktı. Masaya döndüler.

Jikook | Turkish AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin