Bölüm 4

790 42 3
                                    

(Kore, günler sonra)

Jin: Çok heyecanlıyım.

Jimin: Ben de öyle, şarkı hepimizin içine çok sindi. 

Hobi, "Eminim dansı da çok güzel olacak" diyip gülümsedi arkadaşlarına. Koreografın gelmesini bekliyorlardı ısınarak. Yeni çıkacak şarkılarının sahne şovu hazırlanacaktı.

Tae gelip elindeki şişeyi Jimin'in ağzına uzattı. Bir yudum alıp "ne bu" diye sordu Jimin. 

"Bilmiyorum, ama güzel." diye yanıtladı Tae tüm tatlılığıyla gülümseyerek.

Bekledikleri kişi gelince hepsi bir araya toplandı. Sözlü birkaç ayarlamadan sonra hareketlere geçtiler. Hepsinin aklında bir şeyler vardı, deneye yanıla seçiyorlardı en uygun olanları. Herkes halinden memnundu.

Belli bir yere kadar olan kısmı son kez tekrar ettiklerinde Jungkook konuştu.

"Acaba burada Hoseok hyung öne gelse daha mı iyi olur?"

Jimin'le birlikte olduğu kısımdan bahsediyordu. Karşılıklı el ele tutuşup birbirlerini çektikleri, sonra da hızlıca dönerek bıraktıkları bir hareketti. Daha tam netleşmeyen, son birkaç seferdir ekledikleri bir şeydi bu.

Koreograf: Jimin'den sonra o söylediği için mi diyorsun?

"Evet" diye yanıtladı Jungkook. "Önde biz varken onun sesi arkada kalmasın, seyirci görmüş olur daha iyi odaklanır sanki."

Hobi: Ben arkadan koşacağım o zaman Namjoon'la senkron olan hamleden sonra. Herkes dinliyordu. 

Koreograf: Evet, oraya ritme göre adım ayarlayabiliriz. Üç ya da dört vuruş var yanlış hatırlamıyosam. Bakarız şimdi. 

Üyeler kafa sallayarak onaylıyorlardı.

Bu fikir koreografın hoşuna gitmişti. Kafasında kurdu, Hobi'nin o geçişte güçlü basacağı adımları sahnede ani ışıklarla destekleyebilirlerdi.

Jungkook midesini rahatsız etmeyecek kadar su içip elindeki şişeyi bıraktı. 

Jimin biraz bozulmuştu ama bunu hiç belli etmedi. Kendinin de benzer bir şey yaptığı aklına geldi sonra, çok yakın zamanda hatta. Dynamite'ın koreografisinde Jungkookla olan kısımda sarılmadan, başka şeyler yaparak söylemeyi teklif etmişti. Tabii onun asıl gerekçesi farklıydı.

Jungkook'a dokunduğunda heyecanlanıyordu, daha doğrusu Jungkook ona dokunduğunda. Normalde bu çok sorun değildi, ama sahnede.. Performansta bir hata yapmaktan, odağının dağılmasından endişe ediyordu. 

"Hadi bakalım baştan alıyoruz!" diyip ellerini birbirine vuran koreografın sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Şarkının başındaki konumuna geçti. Müzik yükseldi.

Yaklaşık kırk beş dakika sonra mola verdiler. İkinci dakikaya kadar olan kısmı halletmiş gibilerdi. 

Jimin'in solo kısmından sonra Hobi neredeyse uçarak üç adımda öne geliyor, Jimin'in ona uzanan ellerini tutarak başlıyordu söylemeye. Yaklaşık on saniye süren bir bölümdü. Sonra ritim değiştiği içi hepsi yan yana diziliyor, ardından da çember haline geliyordu. Gerçekten çok güzel olmuştu. Tek sorun, Jimin'in o on saniye boyunca Jungkook'un gülen yüzüne bakmıyor oluşuydu. Bunları aklından atmaya çalışıp yaptıkları işle gurur duydu. Bugün gerçekten sıkı çalışmışlardı. 

"Ben bittim" diye yere bıraktı kendini Yoongi. Kollarını açmış zeminde yatıyordu. En az onun kadar yorgun olan Tae birkaç adım yürüyüp attı kendini onun dibine, yastık olarak Yoongi'nin kolunu kullanmıştı. 

Yoongi yüzünü ekşitip mızırdandı. "Zaten halim yok bir de yatıyorsun."

"Sus" demekle yetindi Taehyung.

İçeriden gelen koreograf: Herkes yeterince yoruldu mu? diye sorunca herkesten evet benzeri cevaplar almıştı. Pratiğe devam etmekten vazgeçti, zaten programın biraz ilerisindelerdi.

"O zaman paydos, emeğinize sağlık!"

Hepsi sevinçle alkışlayıp birbirine teşekkür etti.

"Yarın devam ederiz." diyip gitti Koreograf.

Jin: Ben duş alıp biraz yatacağım. Dinlenmek istiyordu.

Namjoon: Akşamki çekimi unutma, hatırlatmak için ararız. Jin kafa sallayıp çıktı stüdyodan.

Jikook | Turkish AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin