payitaht (bxb)

2. bölüm

Eski püskü kıyafetli adam kralın önünde saygı ve büyük bir korku ile eğilip" affedin kralım!" Deyip ağlayarak doğruldu ve tekrar yere kapaklandı.

Korkudan tir tir titriyordu. Biliyordu bugün ölecekti. Hemde acımasızca bir şekilde...

Kral" Affetmek ha!" Diye son gücü ile bağırdı. Adam kafasını eğip içli içli ağlarken" kimin adamısın lan sen!" Deyip yerinden kalktı. Adam doğrulup kafasını olumsuz anlamda hızlı hızlı sallarken" efendim gerçekten. Gerçekten kimsenin adamı değilim. Kötü bir niyetim yoktu..." Kral sözünü bölüp son gücü ile bağırırken irkildi ve ağlamaya devam etti. Kral" sen beni aptal mı sanıyorsun piç kurusu!" Adama doğru yaklaşırken adam yere eğildi. Kral adamın sırtına basıp" saraya gizlice giriyorsun ve kötü bir niyetin olmadığını mı söylüyorsun ha" sesi sakindi.

Ayağını iyice bastırıp" kim tuttu seni?" Dedi ölüm kokan sesiyle. Adam nefes alamazken" e-efend-dim aç-çıkl-layayım." Dedi.

Ayağını bastırdığından adam zorla konuşuyordu. Ayağını çekip saçını kavradı ve geriye savurup" konuş!" Dedi. Adam acıyla kıvranırken" uzun süredir açız efendim. Sadece biraz ekmek alıp çocuklarıma verecektim. Lütfen efendim, lütfen affedin" kral adamın saçını bırakıp ayağa kalktı ve maskesini düzeltip" ah rezil adam, böyle yaparak çocuklarını ve karını utandırıyorsun. Senin gibi aciz bir babaları oldukları için utanmalılar. " Biliyordu adam doğruyu söylüyordu. Çünkü gözlerinde yalan yoktu. Ama adama daha çok daha fazla sinirlenmişti.

Çünkü aciz insanlardan nefret ederdi. Kral" ailesini bulup bağış yapın. " Eliyle adamı gösterdi ve " bunu da mavi bölgeye alıp halledin. Ama ölmesini istemiyorum. Hayatın çalmakla kazanılmadığını gösterin. Piç herif" deyip söylendi ve yerine oturdu.

Adamı dışarıya çıkartırken adam ağlıyor ve af diliyordu. İçeriye giren başka bir beden ile kafasını oraya çevirdi. Seok içeriye girerken kocaman gülümsedi ve " Ooo kimleri görüyorum. " Dedi.

Seok'un bedeni saniye olarak kasılırken  eğildi ve " saygılar dilerim kralım"dedi. Aralarında en küçükleri oydu.

Güldü ve" Ne zırvalıyacaksın çok merak ediyorum" dedi Kral. Seok zoraki gülümseme ile" Ağbiciğim lütfen böyle yapmayın . Ben sizin kötülüğünüzü hiçbir zaman istemiyorum" dedi.

Kral uzun uzun kahkaha attı ve " gerçekten mi? Hmm, peki pazartesi akşam suları Goryo'nun kuzeyinde suikastçiler ile ne yapıyordun?" Dedi.

Seok kasıldı ve dondu. Allah kahretsin... Diye düşündü. Bunu nasıl öğrenmişti.

Kral" öğrenmiyeceğimi düşündün ha!?. Sen gerçekten aptalsın. Bir daha adam tutarken. Dilsiz olmasına dikkat et" dedi.

Seok" Ağbiciğim sende arkanı kollamaya devam et. Hakkın olmayanı alan insanların çok düşmanı olur" dedi. Kral saniyelik olarak şaşırsa da" Ama insanların sizin gibi aptal düşmanları olmuyor. Şanslılar... güçlü bir düşmanım olmasını isterdim " dedi.

Seok ' un sol gözü seğirdi ve " kimseyi hafife almayın ağbiciğim" dedi. Kral" unutmam ne de olsa ilk aptallar katil oluyor. " Dedi.

Seok' un yüzü düşerken" izninizle..." Dedi. Kral" Ne söylemek için buraya gelmiştin?" Dedi. Seok odadan çıkmadan" bilmem, unuttum" dedi ve yarım ağız gülerken dışarıya çıktı.

Kral uzun uzun tavana baktı. Yaşıyor muydu? Böyle yaşam mı olur diye düşündü. Hayvandan bir farkı yoktu. Ölmemek için öldürüyor. Avladığı hayvanlardan besleniyordu.

Uyuyamıyordu. Her zaman tetikteydi. Zaten istese de uyuyamazdı. Böyle yaşamaya alışmıştı. Oradan oraya savrulmaya her an öleceğim korkusu ile yaşamaktan.

Oysa pek bir beklentisi yoktu hayattan. Sadece yaşamak istiyordu. Sadece yaşamak...

Bazen diyordu ki... Bırak öldürsünler. Bu dünya ona yaşamayı bile çok görüyorsa bırak öl. İnsanlar mutlu olsun. Ama sonra intikam hissi içinde alev alıyor ve herkese yakıyordu.

Akşam olunca odasına doğru yol aldı. İçerdeki kadın kendini görünce ilk önce korkuyla titerdi ve saygıyla eğildi.

Kadınlardan hiçbir zaman cinsel bir istekte bulunmamıştı. Yüzüm nasıl hastalıklı ve çirkinse bedenimin istekleri de öyle hastalıklı diye düşündü. Ama bu insanların da böyle düşünmesini istemiyordu. O yüzden her gecesini kadınlar ile geçirirdi.

Kadındı yatağa fırlattı ve erkekliğini çıkartıp saçlarını çekiştirip ağzına verdi. " Kafanı bir kez bile bana çevirirsen ölürsün" dedi. Kadın sesini çıkarmadan erkekliğini yalarken gram zevk duymuyordu.

Kadın bir süre daha erkekliğini yalarken saçlarını tuttu ve erkekliğini gırtlağına kadar soktu. Kadın kusacak gibi ses çıkartırken kadının ağzını ileri geri giderek sikmeye başladı.

Kadın kıpkırmızı olmuştu ama zevk alır gibi sesler çıkartıyordu.  Kral hala sertleşmezken kadını kendinden uzaklaştırdı ve elini erkekliğine atıp okşamaya başladı.

Erkekliği hafifçe sertleşirken kadını sertçe tutup arkasını döndürdü. Hazırlık olmadan içine girince kadın çığlık çığlığa bağırıyordu.

Duymamazlıktan gelerek sertçe sikmeye devam etti. Kadın bir süre sonra zevkten inlerken" kes sesini. " Dedi. Bir süre sonra boşaldı ve kendini yatağa atıp" cık dışarı" dedi.

Kadın nefes nefese doğruldu ve üstünü düzeltip saygıyla eğildi ve dışarıya çıktı. Canı yanıyordu ama bunun Kralın umrunda olmadığını biliyordu. Kadın dışarıya çıkınca o da üstünü düzeltip balkona çıktı ve gökyüzünü izlemeye başladı.