payitaht (bxb)

9.bölüm

Kral yerinden sıçrayarak kalktı. Uzun süredir kötü rüyalar ona uğramıyordu. Ama bu gece yine o rüyayı görmüştü annesinin çocukken onu bırakıp gittiği rüyayı. Ama bu kez gölgelerin içinde birisini görmüştü. Ona elini uzatıp yardım eden birini. Kimdi bu kişi? Karanlığını aydınlığa çıkartan o kişi kimdi?

Yatağından kalkıp balkonuna çıktı. Sabahın serinliği yüzüne vururken dışarıya baktı. Bahçede tek tük saray çalışanı vardı. " Kang dae! Buraya gel çabuk..." Duyduğu ses ile oraya dikkat kesilirken üstünü dahi giymemiş beyaz yere kadar uzanan gömleği ile Jeong min dışarıya çıktı. Saçları dağınıktı daha yeni uyanmıştı. Belliydi.

" Daha yeni mi kalkıyorsun! Gün ayalı çok oldu. Ben dün ne dedim sana. Gün aymadan uyanılacak demedim mi..." Saray görevlisi choi daha bir sürü laf ederken çocuğa baktı. Soğuk olduğu için titriyordu ve başını eğmiş saygıyla onu dinliyordu. " Şu üstünün başının haline bak!" Diye devam ederken kapıdaki görevliye seslendi " saray görevlisi choi 'yi buraya çağır" dedi. Genç çocuk onu onaylayıp giderken çocuğu incelemeye devam etti. Çocuk haber verince hızlı adımlarla saraya doğru yol aldı. Saray görevlisi choi gidince çocuk başını kaşıdı ve esnedi. Geriye doğru dönecekken kral ile göz göze geldi. Kral onu izlerken başını saygıyla eğdi ve geriye dönüp uzaklaştı.

Kralın yüzünde belli belirsiz bir gülümseme peydah olurken kapı çaldı ve saray görevlisi choi içeriye girdi. Saygıyla eğilip" sabah şerifleriniz hayırlı olsun efendim. Beni emretmişsiniz " kral hışımla ona döndü. " Senin yüzünden pekte hayırlı olmadı. Senin bağırışınla uyandım. Sabahın bu saatinde bakıyorum da çok enerjiksin?!" Dedi . Saray görevlisi kıpkırmızı olurken" Ö_özür dilerim efendim " dedi. "Kang dae 'ye söyle buraya gelsin. Kıyafetlerimi o giydirecek bugün. Sabah ben kalkınca kaldır onu buraya yönlendir. Babasının hamamcı olduğunu duydum. Banyom ve kıyafetim ile yakından ilgilenecek " dedi. " Hadsizliğimi maruz görün kralım ama bu mevkide çalışmak için daha çok toy. İsterseniz..." Kral" Bu çocuğu uygun görüp yerleştirdim. Sana fikrini soran olmadı. " Dedi.

Choi daha da kırmızı olurken" peki efendim. " Dedi. Dışarıya çıkarken yumruklarını sıktı. İçinden" göstereceğim bu velede. Daha dün bir bugün iki. Ne yaptı da bu mevkiye geldi " dedi. Kral tekrardan aşağı doğru bakarken genç çocuğu izledi. Telaşla saraya doğru ilerleyişini üstünü düzeltişini çok tatlı gelmişti gözüne. " Saray görevlisi Kang dae içeriye giriyor efendim " dedi." Gelsin diye " buyurdu kral.

Kang dae içiye girip saygıyla eğildi. " Günaydın efendim " dedi. " Günaydın gel bakalım " dedi. Kang dae krala doğru adımladı. Kral elini yüzüne atarken şaşırdı ve gözlerine baktı. " Yüzün buz gibi olmuş" dedi. " Evet efendim sonbahar geliyor. Sizide balkonda gördüm. Hasta olursunuz efendim üstünüzü sıkı giyinin " dedi.

Kral gülümseyip" yerin rahat değil mi? Güzel uyudun mu? Yattığın yer soğuk muydu?" Dedi. Kang dae daha çok şaşırırken" sizin sayenizde çok rahatım efendim. " Dedi. Kral daha çok yaklaşıp yakasını düzeltti. " Çok zayıfsın bol bol ye " dedi. " Kang dae gülümseyip " sağolun efendim " dedi. Kang dae  kıyafetlere doğru yönelirken " elimden geldiğince size iyi hizmet edeceğim efendim. Benimle bu denli ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim" dedi. Kıyafetleri özenle kenara koyup " izninizle sizi giydireceğim" dedi. Kral kollarını kaldırırken iyice yaklaştı ve gömleğin ipini çözmeye başladı. Kaslı gövdesi gözlerine ilişirken yutkundu. Karnındaki yara izlerini görünce kafasını kaldırıp krala baktı. Kral ilgiyle onu izliyordu. Gömleği çıkartınca üst tarafı çıplak kaldı. Vücudunun her yeri yara iziyle doluydu.

Vücudu iriydi ve karın kasları çok belirgindi. Göğsü kılsızdı sadece birazcık göbeğinde vardı. Kendini toparlayıp temiz gömleği giydirdi. Alt tarafına yönelirken istemsizce gerilmişti. Krala bakarken göz göze geldi. Daha çok gerilirken ipini çözdü ve aşağı doğru indirdi. Gözüne çarpan kalın ve büyük aleti görünce kasıldı kıpkırmızı olurken yutkundu ve gözünü aceleyle kaçırıp yere eğildi pijamayı alırken nefesi kralın erkekliğini yalayıp geçti. Kral elini usulca ağzına attı.

Siktir...

Kang dae temiz altı da giydirirken parmakları usulca tenine değdi. Nefesini tuttu ve iyice yukarıya çekip ipini bağladı. Krala baktı. Kendisine garip bir ifade ile kendisine bakıyordu. Diğer şeyleri de giydirirken en son şapkayı da geçirdi başına. Saygıyla eğilip " kahvaltınızı getireyim mi efendim?" Dedi. " Hayır çıkabilirsin" dedi. Kang dae eğilip çıkarken arkasını döndü.

"Sikeyim, kararını sikeyim senin" diye kendi kendine söylendi. Ama sonra çocuğun kırmızıya dönmüş suratını anımsadı. Dudakları yukarıya doğru kıvrılırken balkona yöneldi. Çocuk acele ile odasına doğru gidiyordu. Gülümsemesi daha da büyüdü.