payitaht (bxb)

8. bölüm

Kang dae karşısındaki adama şaşkın bir surat ifadesiyle baktı. Sonra hemen toparlanıp " Ne haddime efendim. Sizinle burada durmak bile..." Kral omzundan tuttu " hangi konumda olduğuna ben karar veririm. Eğer bugün burada isem senin sayendedir. Bana yapılan hiçbir iyiliği ve yahut kötülüğü unutmam. Beni o fırtınada evine getirip iyileştirdin. Verdiğin o bir tas yemeğinde 40 yıl çalışsam ödeyemem. Çok teşekkür ederim Kang dae" dedi. Çocuk uyanmıştı. Ve ne diyeceğini bilemiyordu. " Yine de efendim beni buraya yerleştirip borcunuzu ödemiş oldunuz. Artık alacak ya da verecek hiçbir durumumuz yok. Bu yüzden kendinizi borçlu hissedip bana farklı davranmanıza gerek yok." Dedi.

Kral güzel yüzlü çocuğa baktı" tamam öyleyse. Buraya alışmaya bak. Eğer  seni birisi rahatsız ederse bana iletmen yeterli olacaktır. " Elini istemsizce saçlarına atıp" tamam mı?" Dedi. Kang dae usulca kafasını sallayıp" size zeval gelmesin efendim " dedi. Kral gülümsedi. "Hadi bakalım saray görevlisi choi nin yanına git." Dedi. Kral istemeyerekte olsa ellerini saçlarından çekerken. Genç çocuk ayağa kalkıp saygıyla eğildi ve saraya doğru yol aldı.

Çocuk gittikten sonra uzun süre gölü izledi. İçine bir mutluluk kırıntısı daha eklenmişti. " Kand dae..." Dedi kendi kendine. Kocaman gülümserken çocuğun tatlı telaşı gözünün önüne geldi. " İki yıldan beri hiç değişmemiş." Dedi.

Kang dae kendisine kuralları sıralayan 40 lı yaşlardaki adama baktı. " Nasıl bir şans ele geçirdiğinin farkında ol. Kadınların olduğu yere geçmek yok. Saray çalışanları arasında ilişkiye katiyen izin yok. Yani çükün var diye bunu yapmana izin vereceğimizi düşünme." Kang dae şaşkınca ona bakarken" 22 yıldır bekar yaşadım ve kadın hasretinden yanıp tutuşmuyorum efendim. O yüzden içiniz rahat olsun. " Dedi

Adam öfkeyle suratına bakarken" neyse ne " dedi. Sanırım hadım edilmediği için kendisine kızgındı. Şimdilik ayak işlerine bakacaksın. Bahçe temizliği, getir götür gibi şeyler. Sonrasında seni başka bir pozisyona verebilirim. Baba mesleğin ne?" Dedi. " Hamamcıydı babam" dedim. " Elin yatkın mı böyle şeylere. " Dedi. Onu onaylarken " sonrasında bunu değerlendireceğim. " Saray dışına katiyen çıkamazsın. Geceleri de işin olmadığı sürece odandan dışarıya çıkma. Kıyafetlerini elinden geldiğince temiz tut. Haftada bir saray hamamında yıkanabilirsin. Ve kıyafetlerini de sarayın doğusunda bir dere var orada yıkayabilirsin. " Dedi. " Peki efendim " dedim. " Kimseyle labali olma. Saray içi şeylerin ..." Genç bir çocuk yanımıza gelirken" efendim kralımız Kang dae' i huzuruna çağırıyor. " Dedi. Saray görevlisi choi bana dönüp" sakın bir densizlik edeyim deme. Şu kıyafetlerini de düzelt. Saray görevlisi olduğun biraz belli olsun " dedi. Bu adam cidden sinir bozucuydu. Elimle üstümü başımı düzeltip genç çocuğu takip ettim.

Kapının önünde beklerken bir başka görevli içeriye seslendi " efendim emrettiğiniz üzere saray görevlisi Kang dae burada" dedi. " İçeriye gelsin" diyince kral içeriye doğru adımladı. Saygıyla eğilip " yüce kralımız çok yaşa" dedi. Kafasını kaldırmadan bakarken. Kral" gel bakalım buraya " dedi. Kang dae sofranın başında kralı görünce şaşırdı. Önünde kocaman bir balık ve bir sürü meze vardı.

Önüne kadar gidip" buyrun efendim " dedi. " Gel otur yanıma " dedi. Genç çocuk yanına otururken" saray kıyafeti yakışmış " dedi. " Teşekkür ederim efendim " diye karşılık verdi Kang dae. Kral başındaki şapkaya uzanıp çıkardı. " Saçlarını kesmişsin " dedi. Kısacık ve bandanalı saçlarına elini geçirip okşadı ve "yakışmış" dedi. Kang dae uyanırken " bakımı zordu efendim o yüzden kestim" dedi. Kral iyice yaklaşıp gözünün içine baktı. " Garip bir çocuksun. Yıllar önce benimle birlikte kendi dedikodumu yaparken rahattın. Şimdi ise karşımda ezilip büzülüyorsun" dedi. Kang dae kıpkırmızı kesilirken geri çekildi. Elleri saçlarından temasını keserken " özür dilerim efendim. Ben..." Kral sözünü kesip " merak etme. Kin tutan bir adam değilim. Ve ne niyetle söylediğini açıkça biliyorum. Ama sana önceden de söylediğim gibi rütben beni ilgilendirmiyor. Dışarıda elbette bir sınır koyalım aramıza. Ama baş başayken bu derece çekingen olmana gerek yok. " Dedi.

Kang dae " peki efendim" dedi. " Balık yaptırdım senin için" dedi kral. Kang dae ise gülümseyip " çok teşekkür ederim efendim" dedi. Kral balıktan bir parça kopartıp ona uzattı " fırında pişirildi. Bak bakalım tadına nasıl olmuş" dedi. Kang dae balığı ağzına alırken kral dikkatle onu seyrediyordu. Çocuk bir süre çiğneyip hayatında yediği en güzel şey olduğuna karar kılarken " çok güzel tadı..." Diye yorumda bulundu. Kral eline bir çubuk tutuşturup " o halde bana eşlik et" dedi. İkisi birden yemek yerken Kang dae çok aç olduğu için önündeki pilavı ve onca şeyi hızla midesine indirmişti. Kral gülerek ona bakarken " aferin güzel yedin. " Dedi. " Yemek için teşekkür ederim kralım. Tanrı olmayanlara da versin" dedi. Kral sevimli bir ifade ile gülümsedi. " Gel bakalım sana bir şey göstereceğim" dedi.

Kang dae'nin kolundan tutup balkona doğru yönlendirdi. " Bak buradan Deniz gözüküyor. Ben 11 yaşındayken denize gitmiştim. Bak tam olarak şurası. O gün o kadar huzurla dolmuştu ki içim. Ömrüm boyunca orada yaşamak istedim. " Dedi. " Ben arada bir babamla giderdim. Bana yüzmeyi de o öğretmişti. Ve dediğiniz yere de birkaç defa gittik " dedi. " Peki gün batımı " dedi kral. Kang dae" ahhh, mükemmel ötesi bir manzaraydı. Büyük balıklar suyun üstünde garip sesler çıkartarak yüzüyordu " dedi. Kral" ah! Bende gördüm onları " dedi. " Vayy gerçekten mi!" Diye yanıtladı Kang dae. İkisi de gülerken birbirlerine baktılar. Gün batana kadar sohbet ettiler.

İkisi de konumu o an için önemsizdi. Ve kim oldukları... Sadece iki adam ve güzel gülüşleri vardı bugün.

Çok soft oldum bugün. Kral kendisine yeni bir şans kazandıran bu çocuğa bu kadar özel davranması çok tatlı. İlerleyen bölümler şimdilik böyle seyredecek. Huzurlu ve aşk dolu. Ama beraberinde ne getirir hiçbir bilgim yok. Şu anda bu ikiliyi kaosun içine sokamam. Okudunuz için teşekkür ederim. Sizleri seviyorum sağlıcakla kalın<3