[11]

1.7K 182 249
                                    

adam dudağını daire yaparak nefes verdi, ıslık tarzında ses çıkardı iki kere.

"ikizinle megumi gayet iyi anlaşıyor gibiler, ne dersin" sırıtarak gözlüğünün üzerinden yuuji'ye baktı, gojo. yuuji, kaskatı kesilmiş bir şekilde yatakta mışıl mışıl sarılarak uyuyor olan ikiliye baktı.

anlamlandırmadı, ikizi ile en yakın dostunun nasıl bir ilişkisi olabilirdi? daha doğrusu, böyle bir şey varsa, neden onun haberi yoktu?

kafasında yüzlerce soruyla, bir kaç saniye önce ona bir soru yönelten gojo'ya döndü, şaşkınlığını hala atamamıştı üzerinden.

"yok, aslında... onlar pek iyi anlaşmazlar"

doğru kelimeleri seçmeye çalışırken, ağzını açıp kapadı ve yineledi kelimelerini. "yani... benim bildiğim, iyi anlaşamıyorlar"

ansızın gürültüden rahatsız olmuş olacak ki, homurdanırken gözlerini araladı megumi.

ilk bulanıktı, yavaş yavaş netleşirken, görüntülerle beraber düşünceleri de netleşiyordu. az sonra, karşılarında ki gojo ve yuuji ile karşılaştı mavi küreleri.

ne?

olayı yavaş yavaş kavradığında, vücudunun ısındığını hissetti, terledi. daha çok heyecan ve tedirginlik söz konusuydu. gözlerini açıp kapadı, etrafına bakındı ve tekrar aynı açıyla buluştu.

"uyandın" gojo gülümsemeye devam ederken, her zaman ki gibi, megumi'yi sinir etme amacıyla ağzını aralamıştı.

pekala, bu ikili de garipti.

"oh, uyuyakalmışım" kafasını tutarken dedi megumi. yan tarafına baktığında, bir bebek kadar masum, sessizce uyuyan ve ağır kısık nefesler alıp veren sukuna'yı gördü.

"siz,"

"n'apıyordunuz" yutkunmasına engel olamadı yuuji, bilinçsizce kaşları çatıldı.

megumi, sorunun kendisine yöneltiğinin farkındaydı, ne diyeceğini gerçekten bilmiyordu. normal bir durum olsaydı, uydurarak atlatabilirdi bunu.

ama şu an, her şey gözler önüne seriliydi, ne yalan söylese saçma ve anlamsız olacaktı.

oturur pozisyonda duran siyah saçlının daha çok dibine girdi sukuna, sarılacak bir beden arıyor gibiydi. megumi'nin sırtına bakıyordu yüzü.

"megumi, bir şey söyleyecek misin" bir açıklama bekliyordu, kollarını göğsünde kenetledi ve ayağıyla ritim tutturdu parlak parkede.

sukuna, mırıldanarak bir şeyler söyledi. ağır bir şekilde megumi'ye tutunarak diklendi, saçları karışmıştı ve gözleri uykulu görünüyordu.

durgun bir ifade takınırken, ikizi ile göz göze geldi.

"cidden bir şey söyleyecek misiniz" diye bağırdı. sinirli değildi, delicesine ne haltlar döndüğünü merak ediyordu ve sabrı kalmamıştı.

sukuna esnerken megumi'nin sırtına yaslandı. "biz sevgiliyiz" dedi yorgun bir şekilde.

gojo ve yuuji, sukuna'nın onlarla dalga geçtiğini düşündüler. ikiside kahkahalara boğuldu.

"komikti" gojo ikilinin ayak ucuna oturdu.

"ciddiyim" dedi sukuna, megumi hiçbir şey demeden boş gözlerle yeri izliyordu. olayın nereye gideceğini kestiremedi.

1, yuuji onunla arkadaşlığını kesecek. 2, sukuna bir daha onla konuşmayacak, 3 bu ikisi de olacak.

içinden küfretti defalarca.

"ne" dedi yuuji sukuna'ya bakmaya devam ederken, gözlerini açtı, kapadı.

"megumi sen bir şey söyle" yalvarır gibi oldu yuuji.

"uhm," gözlerini kaçırıp kafasını eğdi yere.

"eh... şey" sırtına yaslanmış olan sukuna'nın, sırıttığını rahat bir şekilde hissedebiliyordu.

"izin ver göstereyim onlara, megumi" dedi sukuna tek kişilik yatakta dizlerinin üstüne çıkarken.

kısa sürede, suratını gencinkine yakınlaştırdı ve dudaklarını sürttü dudaklarına.

megumi'nin sırtından bir ürperti geçiverdi, yanakları kızardı, terledi.

sukuna, dilini hafifçe megumi'nin lezzetli alt dudağında gezdirdi.

yuuji çığlık attı. "siktir, cidden sevgili misiniz,"

"aman tanrım, sukuna kes şunu" yuuji'nin yanaklarına da pembelik gelmişti. gojo parlayan gözlüğünün ardından sırıtıyordu.

sukuna durdu fakat geri çekilmedi, gözlerini araladı ve sırıtarak etrafındakilere baktı.

"inandın mı" megumi'nin dudaklarına doğru konuştu.

"evet, inandım, tebrik ederim ve size mutluluktan dilerim" utançtan sesinin titremesine engel olamadı yuuji, koşarak çıktı odadan.

aklının ucundan geçmezdi... ayrıca, cidden öpüşüyorlar mıydı? her zaman mı? ya da... daha da...

kardeşi böyle utanç verici bir şeyi neden yapmıştı, uh, beynini hissetmiyordu.

megumi'nin de farkı yoktu yuuji'den. sukuna'nın ne yaptığından haberi var mıydı!

"utandın mı, zavallı şey" güldü sukuna.

"h-hey, bir daha bunu yapma... yani yapta, başkasının yanında yapma" sonlara doğru sesi kısıldı.

dudağı yukarı doğru kıvrıldı pembelinin. "olur, nasıl istersen tatlı çocuk"

bunun etkisinden bir süre çıkamayabilirim.

-ayrhee

it's me, your idiot ♤ fushisuku ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin